Kahta’da ‘Kazan Havzası’ Paneli Düzenlendi
Adıyaman'ın Kahta İlçesinde Eğitimle Diriliş Derneği tarafından, "İslam Medeniyeti Havzalarından Kazan Havzası" paneli düzenlendi.
Adıyaman'ın Kahta İlçesinde Eğitimle Diriliş Derneği tarafından, "İslam Medeniyeti Havzalarından Kazan Havzası" paneli düzenlendi.
METEM Konferans Salonu'nda düzenlenen "İslam Medeniyet Havzalarından Kazan Havzası" paneline, AK Parti Kahta İlçe Başkanı Engin Akel, Kahta İlçe Milli Eğitim Müdürü İbrahim Halil Tünçmen, akademisyenler, kanaat önderleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Panelde selamlama konuşması yapan Türkiye Petrolleri Kız İmam Hatip Lisesi Müdürü Halit Akel, bir önceki yıl düzenlenen panellere de atıfta bulunarak, yapılan bu çalışmaların Kahta'nın yeniden dirilişi için çok önemli olduğunu belirtti ve buna vesile olanlara teşekkür etti.
Eğitimci-Yazar Ziya Tepe ve Eğitimci Osman Dağ'ın konuşmacı olarak katıldığı paneli Eğitimci Hekim Alan yönetti. Hekim Alan, konuşmacıların konu başlıkları ile ilgili genel bilgiler verdi. Daha sonra ilk sözü Eğitimci-Yazar Ziya Tepe'ye bıraktı.
Rusya toplarının merkezinde yer alan İdil-Bulgar ve Kazan Medeniyet havzası ile ilgili bazı değerlendirmelerde bulunan Eğitimci Yazar Ziya Tepe, medeniyetlerde, din, tarih ve liderlerin temel etkenler olduğunu belirterek, İdil-Bulgar ve Kazan Medeniyetlerini bu boyutları ile de işleyeceğini söyledi.
Kazan Medeniyet Havzasında çok sayıda büyük İslam alimi ve bilim adamlarının yetiştiğini ifade eden Eğitimci-Yazar Eğitimci Yazar Tepe, "Kazan Medeniyet Havzasında yetişmiş çok sayıda büyük İslam alimi ve bilim adamları beni hayretler içinde bırakmıştır. Nasıl olurda dünya çapında bu büyük Müslüman alim ve bilim adamlarımızı bu güne kadar tanıyamadık ve tanımıyoruz diye kendi kendime hayıflandım" dedi.
Altın Ordu tarihinin liderler halklar ve devletler için ibretler alınacak bir laboratuar görevi gördüğünü vurgulayan Eğitimci Yazar Tepe, "Altın Ordu devleti 265 yıllık ömründe Ruslarla yaptıkları tüm savaşları kazanır ve 250 yıl boyunca Ruslar Moğolların egemenliği altında yaşarlar. Sadece Altın Ordu devletinin üzerinde yaşadığı toprak paçası, Rusların üzerinde yaşadığı toprak parçasından çok daha büyüktür. Ve Rusların, Cengiz Han ve Batu Han zamanında Moğollardan almış oldukları sistemler ve Altın Ordu faktörü Kınezlerin daha sonra ortaya çıkacak olan güçlü Rusya'ya dönüşmesinde önemli rol oynamıştır. 1555-1576 yıllarında büyük bir Hıristiyanlaştırma faaliyeti başlatıldı. Bu bölgeye Rus halkı yerleştirildi. Hıristiyanlığı benimsemeyen Müslümanlar bölgenin dışına çıkarılmıştır" diye konuştu.
Kazan Havzasında etkili olmuş alim ve bilim adamlarının Kazan Havzası'na ne tür katkılar sağladığına dikkat çeken Eğitimci Osman Dağ, "Abdurreşid İbrahim'in Kazan Tatarlarından, alim, seyyah teşkilatçı, lider, İslam ümmeti için yüreği yanan aşık bir kişiliğe sahiptir. Abdurreşid İbrahim, Müslümanların durumunu öğrenmek için seyahatler gerçekleştirir. Trablusgarp'a savaşmaya gider, zaman zaman öğrencileriyle cephede beraber savaşırdı. 1879 da İstanbul "a gelerek Hacca gider. 1890 da İstanbul'a tekrar gelir. Daruşşafaka, Darutedris medreselerine öğrencilerini yerleştirir. Mehmet Akif "Süleymaniye Kürsüsünde" adlı şiirinde Abdurreşid İbrahim'in dilinden yazar. Acınacak durumdaki Müslümanların durumunu yakından görür. Abdurreşid İbrahim Petersburg'da "Mirat" adlı bir de dergi yayınlar. 1902 de Japonya'ya gider davet çalışmalarını burada da yürütür. 2 yıl burada kaldıktan sonra Kazan'a döner. Müslümanlar arasında birlik sağlamak için Ülfet dergisini çıkarır, ardından Arapça olarak Tilmiz dergisini çıkarır. Derginin amacı Müslümanlar içinde Arapçanın ortak bir dil olmasıdır" dedi.
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.