Kdk “Kadın Hakları Ve Ombudsmanlık Çalıştayı” Düzenledi
"Kadın Hakları ve Ombudsmanlık Çalıştayı"nda konuşan Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK) Başdenetçisi Şeref Malkoç, "Kadınlarımız dünya kurulduğundan...
"Kadın Hakları ve Ombudsmanlık Çalıştayı"nda konuşan Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK) Başdenetçisi Şeref Malkoç, "Kadınlarımız dünya kurulduğundan beri toplumun en mağdur kesimini oluşturmaktadırlar" dedi.
Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK), kadın hakları alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve ilgili akademik birimlerle bir araya gelerek "Kadın Hakları ve Ombudsmanlık Çalıştayı" düzenledi. Ankara Anadolu Hotel'de gerçekleştirilen çalıştayda "Kadına Yönelik Şiddet', "Kadın ve Engellilik', "Kadın ve Çalışma Hayatı', "Kadın ve Medya', "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği" ve "Yetki ve Karar Alma Mekanizmalarında Kadın Temsili" başlıkları ele alındı. Açılış konuşmasını yapan KDK Başdenetçisi Şeref Malkoç, kadın hakları konusunda gelinen noktayı tespit etmek ve bundan sonra yapılabilecekler konusunda kurumun üzerine düşen nedir belirlemek için bu çalıştayı düzenlediklerini ve yapılacak çok güzel çalışmalar olduğuna inandığını dile getirdi.
"KDK bu yıl itibariyle 7 bin 500'ü aşan müracaat aldı"
Kadınların dünya kurulduğundan beri toplumun en mağdur kesimini oluşturduklarını belirten Başdanışman Malkoç, Kamu Denetçiliği Kurumunun işleyişi hakkında bilgi verdi. Malkoç, "Bugün geldiğimiz noktayı eleştiriyoruz, alınması gereken çok mesafeler var doğru ama geçmişte inanılmaz kötülükler yaşanmış. İşte bunlardan hareketle BM ve ardından Avrupa Konseyi harekete geçmiş ve dünya çapında güzel gelişmeler çalışmalar olmuş. Gerek 1981'deki BM'nin ortaya koyduğu sözleşme, gerekse İstanbul Sözleşmesi bunun örnekleridir. KDK birçok avantajlara sahip, birincisi üyeleri TBMM tarafından 4 yıllığına seçiliyorlar ve bütçesi özel yani Maliye Bakanlığının onayına tabi değil, bunlar çok ciddi avantajlar. Diğer bir yönü de yasama, yürütme ve yargının tam kesiştiği noktadayız. Yasama organı tarafından seçiliyoruz, yürütmeyi denetliyoruz ve yargı değiliz ama karar veriyoruz. Vatandaşlar bize müracaat edebiliyorlar ve biz tavsiye kararlarla onlara yardımcı oluyoruz ve hiçbir ücret almıyoruz. Biz vatandaşın avukatlığını yapıyoruz ve idareyi sürekli zorluyoruz. Ayrıca yönetmeliğimizde değişiklik yaparak yeni bir karar ekledik ve "dostane çözüm" kararı getirdik. İdareyi zorlayıp vatandaşın işini görmek için kararlarımızı çeşitlendirdik. Kurumumuz henüz yeni bir kurum olduğu için çok fazla tanınmıyor ama inanıyorum ki gün geçtikçe tanınırlığı artacaktır, çünkü STK'larla çalışmalarımızı da sıklaştırdık. Her ay bir çalıştay yapıyoruz, bunun neticesini de gördük. Basınla da sürekli temas halindeyiz. Bu sayede geçen yıl KDK'ya 5 bin 600 civarında müracaat olmuş. Bu yıl itibariyle müracaatımız 7 bin 500'ü aştı. Tanındıkça vatandaş derdini çözmek için bize müracaat ediyor" şeklinde konuştu.
"Herhangi bir ülkenin, milletin veya toplumun durumunu öğrenmek istiyorsanız kadınlarına bakmak yeterlidir" diyen Malkoç, Türkiye'de gerek mevzuat açısından bakıldığında, gerekse de anayasadaki düzenlemeler açısından çok fazla bir sıkıntı yok gibi göründüğünü ancak uygulamaya geçildiğinde durumun hiçte iç açıcı olmadığını dile getirdi. Malkoç, konuşmasına şu şekilde devam etti:
"BM'nin "Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi'ni imzalayan bir ülkeyiz. Ardından Avrupa Konseyi'nin "kadına yönelik şiddet" ve "aile içi şiddetin önlenmesi ve bununla mücadele ile ilgili İstanbul Sözleşmesi'ni ilk imzalayan ülkeyiz. Ama uygulamaya geldiğimizde durumun daha iyi olması kanaatindeyiz. Bakın 2011 yılında İstanbul Sözleşmesi'ni imzalamışız ve 2012 yılında Türkiye'de 210 kadın cinayeti var. Bu cinayetler 2013 yılında 237'ye çıkmış. 2016 yılında ise 397'ye çıkmış. Biz bu alanda mevzuatları düzenlemeye çalışıyoruz, burada bir yerlerde bir yanlışlık var. Bu konunun üniversiteler ve akademisyen arkadaşlar tarafından incelenmesi gerekir."
Çalıştay, açılış konuşmalarının ardından basına kapalı şekilde devam etti. Çalıştayda Kadın Haklarından Sorumlu Kamu Denetçisi Celile Özlem Tunçak, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkan Vekili Fatma Benli, TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Radiye Sezer Katırcıoğlu, CHP ve MHP'li vekiller, Türkiye Barolar Birliği TÜBAKKOM- Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Filiz Saraç, Türk Kadınlar Konseyi Derneğinden Müzeyyen Onur ve Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı Avukatı Mevhibe Canan Arın başta olmak üzere 30'u aşkın kadın hakları alanında çalışan STK temsilcileri de yer aldı.
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.