Kılıçdaroğlu: “Sabah akşam benim atletimle uğraşacağına bu parayı çiftçiye, emekliye versene”
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Çanakkale savaşlarının yaşandığı Ecaabat Kocatepe'de düzenlenen "Adalet Kurultayı'nda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın atletli...
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Çanakkale savaşlarının yaşandığı Ecaabat Kocatepe'de düzenlenen "Adalet Kurultayı'nda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın atletli fotoğrafı üzerinden kendisini eleştirmesine yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, "Birileri faize karşıyım diyor. Son 15 yılda bu ülkenin insanlarının cebinden alınıp faiz lobisine verilen para 142 milyar dolar. Sabah akşam benim atletimle uğraşacağına bu parayı çiftçiye, emekliye versene" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) "Adalet Kurultayı" Çanakkale savaşlarının yaşandığı Eceabat'taki Kocadere Kamp Alanı'nda başladı. Çanakkale Şehitleri Anıtı'na çelenk konulmasıyla başlayan kurultaya CHP eski genel başkanı Deniz Baykal da katıldı. Baykal'a katılımcılar yoğun ilgi gösterdi. Kurultayda 8 bin dolayında katılımcının yer aldığı bildirildi.
Kurultayın açılış konuşmasını yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasının başında kurultayı Çanakkale'de yapmalarının önemine vurgu yaptı. "Çanakkale savaşını verenler hep birlikte mücadele ettiler" diyen Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin bütün illerinden, bütün görüşlerden insanlarımız bu topraklar yatıyor. Bu kurultayımızın Çanakkale'de olmasının bir anlamı var. Biz biriz, biz bütünüz. Biz vatanseveriz. Biz insanımızı, bayrağımızı seviyoruz. Biz görüşü ne olursa olsun bütün inşalarımızı kucaklıyoruz, kavga istemiyoruz. Kendi ülkemizde huzur içinde, barış içinde yaşamak istiyoruz. Adaletli bir ülke istiyoruz. Her insana saygı duyduğumuz gibi bu ülke için canını veren herkese şükran borçluyuz. Adalet içinde hep birlikte huzur içinde yaşayacağız. Adalet mücadelemizin temel nedeni de budur. Adalet mücadelesinin yeni başlatmadık. İnsanlık tarihi kadar eski bir mücadeledir. Bütün adaletsizliklere karşı ortak mücadeleyi birlikte götüreceğiz" dedi.
"Bu ülkenin insanları iki 15 Temmuz'un olduğunu unutmasın"
15 Temmuz darbe girişiminin ardından 20 Temmuz tarihinde ise başka bir darbe yapıldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Darbe girişimine karşı duran vatandaşlarımıza, parlamentoda görev yapan milletvekillerimize, hayatını kaybeden şehitlerimize, gazilerimize şükran borçluyuz. Demokrasiye sahiplenen herkese şükran borçluyuz. Bu ülkenin insanları iki 15 Temmuz'un olduğunu unutmasın. Birincisi halkın 15 Temmuz'udur. Bir de sarayın 15 Temmuz'u var karşı çıktığımız. 15 Temmuz'u fırsat bilerek 20 Temmuz'da başka bir darbe yapanlara, o darbecilerin köküne karşıyız. İlk kez Türkiye Cumhuriyeti tarihinde sivil darbe gerçekleşti. Masum insanlar mağdur edildiler" dedi.
"Enis Berberoğlu'nun tutuklanması bardağı taşıran son damla olmuştur"
Binlerce akademisyenin görevine son verildiğini ve hapishanelerin gazetecilerle dolduğunu dile getiren CHP lideri Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunları unutmadık, unutmayacağız. Milletvekilleri hapiste, Enis Berberoğlu'nun tutuklanması bardağı taşıran son damla olmuştur. Ankara'dan İstanbul'a "hak, hukuk, adalet" diye yürüdük. "Yolda kalırsınız" dediler, yürüdük. Adaleti savunmak için yürüdük. "Kardeşim yürüyorsunuz da bu ülkede adalet var" diyemediler. Onlar da biliyorlardı ki bu ülkede hak da hukuk da adalet de yok. Biz bunun için yürüdük. İranlı bir bilge "Dünyanın bütün nehirleri bir kişinin adalete susamışlığını gidermeye yetmez" demiş. Bugün Türkiye'de 80 milyonun adalete susamışlığı var. Sizler buraya hakkı, hukuku, adaleti savunmaya geldiniz. Adalet yürüyüşümüze aynı azimle devam edeceğiz."
"20 Temmuz bir sivil darbedir"
Hapishanelerde anneleriyle beraber kalan çocukların sayısının 668'i bulduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bir anket yapılıyor. Vatandaşlara, "Herhangi bir nedenle yolunuz adliyeye düştüğünde adil bir karar çıkacağına inanıyor musunuz? diye soruluyor. Adalet çıkmaz diyenlerin oranı yüzde 73. Kesinlikle doğru söylüyorlar. Bu ülkenin hapishanelerinde anneleriyle beraber kalan çocuk sayısı 668. Bu çocukların oyuna ihtiyacı var. Bu çocuklar hapishanede. Bu mudur adalet? Üniversitede görev yapıyorsunuz, bir gün kalkıyorsunuz kapının önüne koyuluyorsunuz. Bunun için adalet diyoruz. Sadece bu değil, görevine son verilmiyor. Ben bir üniversite hocasıyım, batıda, doğuda üniversite var, beni davet ediyorlar. Kanun Hükmünde Kararnameyle sizin yurt dışına çıkışınız engelleniyor. Bu mudur adalet? Biz buna darbe düzeni dedik. 20 Temmuz darbesini her yerde söyleyeceğiz. 20 Temmuz bir sivil darbedir" şeklinde konuştu.
"80 milyonun bildiği bir konu nasıl devlet sırrı sayılır?"
"Kapının önüne koyuluyorsunuz, siz dünyanın en barışçıl eylemini yapıyorsunuz, "işimi istiyorum" diyorsunuz alıp sizi götürüyorlar" diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunları sonra terörist ilan ediyorlar. "Siz açlık grevi yapamazsınız" diyerek hapse atıyorlar. Hep birlikte bunun mücadelesini vermek zorundayız. Mahkemeye çıkıyorsunuz savcı tutuksuz yargılanmanızı istiyor. Serbest bırakıyorlar, Atilla Taş ve Murat Aksoy tutuksuz yargılanmak istenmelerine rağmen tekrar hapse atılıyor. Dini inancı istismar ederek milyonlarca dolar topladılar. Toplayanlar bugün aramızda. Alın terini çaldılar. Anayasa mahkemesi dokunulmazlığı kalkan milletvekillerinin tutuklanmaması yönünde karar verdi. Bu karara rağmen çok sayıda milletvekili tutuklu. Siz gerçekten hakimseniz, yargıçsanız, verdiğiniz kararların arkasında onurluca durmak istiyorsanız bir an önce kararlarınızı yeniden verin. Herkesin bildiği MİT tırlarının meselesi. Devlet sırrı sayılarak Enis Berberoğlu gözaltına alındı. 25 yıl ceza verildi. 80 milyonun bildiği bir konu nasıl devlet sırrı sayılır? Enis Berberoğlu bugün cezaevinde. Adalet kurultayından adaletli selamlarımızı gönderiyorum. Suçsuz yere yatıyor. "MİT tırları olayı devlet sırrı değildir" diye anayasa mahkemesi kararı var. Devletin bütün sırlarının saklandığı kozmik odaya FETÖ örgütünün militanlarını koyuyorsunuz. Devletin bütün sırlarına bir terör örgütüne vereceksin dönüp Enis Berberoğlu'nu suçlayacaksın. Çanakkale'den sesleniyorum siz yalnız değil, kaç kişiyseniz CHP olarak dik, kaya gibi duracağız. Asla ödün vermeyeceğiz. Zulme, zalime teslim olmayacağız. Haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır. Biz onların şeytanlıklarına asla boyun eğmeyeceğiz."
"Sabah akşam benim atletimle uğraşacağına bu parayı çiftçiye, emekliye versene"
Kadro bekleyen taşeronların da, çiftçinin de hakkını savunacaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, "780 bin dönüm Sudan'da arazi kiralıyorlar. Yağlı tohum ve pamuk ekecekler. Biz devlet düşünün Sudan'da ürün ekecek, Türkiye'de kendi çiftçisi ile rekabet edecek. ByLock kullanan birisi aradı diye siz bu gazetecileri tutukluyorsunuz, hapse atıyorsunuz. 150 gazetecinin hapiste olduğu bir ülkede adaletten söz edemezsiniz. Sizin hakkınızı sağlamak da bu ülkenin namusları insanlarının görevi olacaktır. İster ByLock kullan, ister FETÖ'cü ol. Birilerinin damadıysan, paran varsa, rahatlıkla dışarıda gezebiliyorsun. Gücün varsa bunu yapıyorsun. Parayı bastıran, siyasal arkası olanların tamamı serbest. Bu örgütle alakası olmayan sadece muhalif göründüğü için hapse atılan çok sayıda insan var. İktidara yakın biri FETÖ mensubuna telefon ediyor, "Operasyon yapıyorlar, kaç" diyor. Bunu söyleyen kişinin kılına dokunmuyorlar. Birileri "faize karşıyım" diyor. Son 15 yılda bu ülkenin insanlarının cebinden alınıp faiz lobisine verilen para 142 milyar dolar. Sabah akşam benim atletimle uğraşacağına bu parayı çiftçiye, emekliye versene" diye konuştu.
"Ben bunlara Kılıçdaroğlu hastalığı nüksetti diyorum"
'Devleti yöneten FETÖ'ye, "Ne istediniz de vermedik" diyor. Okul dediler, okul verdiler. Vali dediler, vali verdiler. Kaymakam dediler, kaymakam verdiler. Her şeyi verdiler. FETÖ'nün her istediğini verdin, bu ülkenin çiftçisi, emeklisi, taşeron işçisi istedi vermedin, memuru istedin vermedin. FETÖ ne istediyse apar topar hepsini verdin. Sen vatansever değilsin. Bunu yapanlara vatansever denmez. Kul hakkı yemeyen, devleti soymayan insanların ülkeyi yönetmesini istiyoruz. Benim adımı görünce kan beyinlerine sıçrıyor. Ben bunlara Kılıçdaroğlu hastalığı nüksetti diyorum. Sağa dönüyorum, sola dönüyorum, arkaya, öne dönüyorum, "Ey Kılıçdaroğlu" diye bir ses duyuyorum. Ben bu ülkede huzuru, birlikte yaşamayı savunuyorum. Kayseri'de 45 yaşındaki işsiz kendini yaktı. 23 yaşındaki atama bekleyen öğretmen intihar etti. Benimle uğraşacağına bununla uğraşsana. Sadece ve sadece benimle ilgileniyor. Kendisine çağrı yaptım. Ödlek değilsen, korkak değilsen çık karşıma oturalım konuşalım. Çıkabilir mi? Cesaret edemez. Şu konuda görüş birliği içinde olacağız. Biz kimliğimiz ne olursa olsun ülkenin hangi bölgesinde yaşıyorsak hep birlikte adalet istiyor olacağız. Demokrasi paydasında hep birlikte buluşacağız. Görüşlerimiz farklı olabilir ama hukuku, adaleti istiyoruz. İlk hedefimiz hak, hukuk ve adalettir. Kışlaya, camiye, adliyeye siyaseti sokmayacağız. Toplumu bölen bütün unsurları siyasetin dışında tutacağız. Ortadoğu'da kan akıyor. İki taraf da "Allah, Allah" diye birbirlerini öldürüyor. Bunların eline de silahlar Türkiye'den gidiyor. Bu ülkenin kurucusu, "Zorunlu olmadıkça savaş bir cinayettir" dedi. Bütün bunların tamamını birlikte yapacağız, birlikte kazanacağız" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının ardından, "Mahkemede adalet" ve "Yaşamda adalet" konularındaki oturumlarla kurultay devam ediyor.
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.