Kmü’den Mantarlar Araştırması
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesinde (KMÜ) "Ayrancı ve Yeşildere Yörelerinde Yetişen Makromantarların Belirlenmesi" konulu bir araştırma gerçekleştirildi.
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesinde (KMÜ) "Ayrancı ve Yeşildere Yörelerinde Yetişen Makromantarların Belirlenmesi" konulu bir araştırma gerçekleştirildi.
KMÜ Kamil Özdağ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Kaya'nın danışmanlığında KMÜ Fen Bilimleri Enstitüsü yüksek lisans öğrencisi Ahmet Çetinkaya'nın tez çalışması olarak gerçekleştirilen ve Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonunca desteklenen araştırmayla Karaman'ın Ayrancı ve Yeşildere yörelerinde yetişen makromantarlar tespit edildi. Sekiz mantar türü Türkiye'de ilk kez Karaman'da tespit edildi. Proje kapsamında iki yıla yakın süreyle farklı mevsimlerde Ayrancı ve Yeşildere'de yetişen 335 mantar örneği toplandı. Mantarlar, doğal ortamlarında fotoğraflanıp ekolojik özellikleri belirlenerek laboratuvar ortamına taşındı. Ardından mantar örnekleri kurutularak teşhis işlemleriyle birlikte sınıflandırmaya tabi tutuldu. Araştırma sürecinde bölgeden toplanan 335 mantar örneğinin incelenmesi sonucunda 13 takım, 37 familya ve 56 cins içinde yer alan 73 takson belirlendi. Bu taksonlardan 44'ünün Basidiomycota ve 29'unun ise Ascomycota bölümü üyesi olduğu görüldü. Bölgede tespit edilen mantarlardan 8'i Türkiye'de ilk kez tespit edildi. Bunları Hymenogaster bulliardii, Hymenoscyphus caudatus, Nectria peziza, Nemania serpens, Orbilia auricolor, Parascutellinia violacea, Terfezia albida ve Thecotheus lundqvistii adlı mantar türleri oluşturuyor.
"Türkiye Mantar Mikotası Henüz Tamamlanmış Değil"
Tez danışmanı ve proje yürütücüsü Prof. Dr. Abdullah Kaya, "Ülkemizin makromantar çeşitliliğinin belirlenmesine yönelik pek çok çalışma yapılmış olmasına rağmen, hâlâ çalışılmamış birçok bölge bulunması nedeniyle Türkiye mikotasının henüz tamamlanmamış olduğunu ifade ederek "Karaman'ın Ayrancı ve Yeşildere yörelerinde gerçekleştirilen bu çalışma ile yörenin makromantar çeşitliliğinin belirlenmesi, yöre insanının bilgilendirilmesi ve ülkemiz makromikotasına katkı sağlanması amaçlanmıştır" dedi.
Prof. Dr. Kaya, Türkiye'de gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda 2 bin 400 civarında makromantarın belirlendiğini, ancak ülkemizin tohumlu bitki çeşitliliği dikkate alındığında ve Avrupa kıtasında belirlenen yaklaşık 15 bin tür ile karşılaştırıldığında bu sayının oldukça düşük olduğunu ve biyolojik zenginliklerimizin ortaya konması için daha çok çalışılması gerektiğini ifade etti. Prof. Dr. Kaya, Karaman yöresinden daha önce 322 makromantar taksonunun yayınlandığını, Ayrancı ve Yeşildere civarında gerçekleştirilen bu çalışma neticesinde de Karaman'daki mevcut listeye 45 yeni taksonun ilave edildiğini dile getirdi.
"Ayrancı ve Yeşildere'deki Mantarların Yüzde 26'sı Yenilebilir"
Ayrancı ve Yeşildere'deki makromantar çeşitliliğine ilişkin şimdiye kadar bütüncül bir çalışmanın yapılmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Kaya, bölgede yaptıkları araştırma sırasında toplanan mantarların yöre halkına gösterilerek bunların yöresel ismi ve yenilip yenilmediği gibi bilgilerin de not edildiğini dile getirdi. Prof. Dr. Kaya, bölgede belirlenen mantar türlerinden 19 tanesinin yani yüzde 26'sının yenilebilir mantar olmasına rağmen yöre halkı tarafından yalnızca sekiz türün yenilebilir olarak nitelendirildiğini ve diğer mantarların ya bilinmediğini ya da zehirli görüldüğünü dile getirdi. Yenilebilir mantarlardan yöre halkının faydalanma oranının yüzde 30 olduğunu belirten Prof. Dr. Kaya, bölgede tespit edilen mantar türlerinden 49'unun yani yüzde 67'sinin yenmez özellikte, 5'inin yani yüzde 7'sinin de az ya da çok zehirli özellikte olduğunu kaydetti. "Doğada hiçbir masraf gerektirmeden yetişen mantarlar hem ülke ekonomisi hem de yöre halkı için önem arz etmektedir" diyen Prof. Dr. Kaya, mantarların geçmişten günümüze kadar besin kaynağı olarak kullanımının yanında, maya endüstrisi, antibiyotik veya vitamin üretimi gibi çeşitli alanlarda kullanıldığını, ayrıca mantarların organik maddeleri parçalayarak doğal biyolojik döngüde çok önemli rol oynadıklarını ifade etti.
Prof. Dr. Kaya, çalışmayı gerçekleştiren yüksek lisans öğrencisi Ahmet Çetinkaya'ya, arazi ve teşhis çalışmalarına katkı sağlayan doktora öğrencisi Yasin Uzun'a ve araştırmayı maddi olarak destekleyen KMÜ Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi'ne teşekkür etti.
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.