AK Parti Karaman Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Recep Konuk, "Bu millet büyük bir millet. Büyük bir millet olarak da yönetilen, yön verilen, bir ülke olmak istemiyor. Bilgi çağını, iletişim çağını ıskalamak istemiyor. Bu millet çağa yön vermek istiyor" dedi.

AK Parti Karaman Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Recep Konuk'un, Karaman merkeze bağlı köy ziyaretleri devam ediyor. Konuk, günün ilk ziyaretini Göztepe köyüne gerçekleştirdi. Vatandaşları dinleyen ve vatandaşlara Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve Yeni Anayasayı anlatan Konuk, yeni sistemle milletvekillerinin ve parlamentonun güçleneceğini millet iradesinin belirleyici olacağını ifade ederek, "Çok rahat şunu ifade edebiliriz, Anayasa değişikliği, vesayeti, dayatmayı yok ediyor, uzlaşmayı, milletin iradesini geçerli duruma getirmiş oluyor. Yasama, yürütme, yargı erkleri güçleniyor, güçler ayrılığı geliyor. Sistemin yürütmede en az yüzde 50+1 meşruiyete dayanması siyasette birleşme, toplumda birlik ve beraberlik sağlayacaktır. Seçimlerin 5 yılda bir yapılacak olması yürütmede ve yasamada 5 yıllık istikrar sağlayacak. 5 yıllık siyasal sistem istikrarı, istikrar ise iş, istihdam olanağı sağlayacak ve mali piyasalara pozitif etki edecek bir sinerji oluşturacaktır. Yürütmeye ilişkin kararların tek elden alınacak olması, icraat hızını artıracak, ekonomide sorun çözme yeteneğimiz artacaktır" dedi.

"Evet diyerek milletimiz büyük Türkiye'ye kapı aralamış olacak"

5 yıllık yürütme istikrarının uzun vadeli projelerin yürütülmesinde süre teminatı sağlayacağını belirten Konuk, "5 yıllık yürütme istikrarı, süre teminatı sağlayarak yabancı sermayenin, uluslararası yatırımcının ülkemizi tercih etmesini kolaylaştıracak. Mevcut sistemde yaşanan istikrarsızlık veya sistemde var olan bilinmezlik ve öngörülemezlik, yeni hükümet sisteminin getirdiği 5 yıllık yürütme istikrarı ile son bulacak, öngörülebilirlik ve bilinirlik yatırımların önünü açacak. Ülkemizin uzun vadeli yatırım projeleri, enerji projeleri, kalkınma projeleri, yürütmede sağlanacak istikrar ile doğru orantılı olarak kesintisiz irade ile devam ettirilecek. İçeride siyasi, ekonomik ve sosyal istikrarını sağlamış bir Türkiye, dışarıda dünyada ve bölgesinde olabilecek olaylarda daha güçlü etkisi olan bir ülke olacak. Kısaca 2023 hedeflerine çok daha hızlı ulaşılacaktır. Türkiye Cumhuriyeti kuruluşunun 100. yılında dünyanın en büyük ülkelerinden biri olacak, "Evet" diyerek milletimiz Büyük Türkiye'ye kapı aralamış olacak" şeklinde konuştu.

"Karaman projelerinde aksaklık yok"

Göztepe köyünü ziyaretinin ardından sırasıyla Hamidiye, Dinek, Kameni, Karacaören, Madenşehri ve Kılbasan köylerinde de seçmenlerle bir araya gelen Konuk'a vatandaşların ilgisi yoğun oldu. 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinin ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde sabahlara kadar yoğun bir çalışma yürüttüklerini ifade eden Konuk, "Son 2 yıldır ülkemiz ve bölgemizde yaşanan gelişmeler, darbe girişimi ve yoğun Meclis çalışmalarına rağmen seçim bölgemizde köylerimizi de ziyaret etmeyi ihmal etmedik. Bu süreçte gerek Karaman merkeze bağlı gerekse ilçelerimize bağlı köylerimizin tamamını neredeyse en az 3 defa ziyaret etmiş, hemşehrilerimizle bir araya gelmişiz. Karaman'ın sorunlarının çözümü, yatırımların takibi ve yeni projelerin hayata geçirilmesi noktasında gece gündüz demeden çalışıyoruz ve birçok yatırımı hayata geçirirken hiç kimse merak etmesin devam eden yatırımları da herhangi bir aksaklığa meydan vermeden hayata geçireceğiz. Bunun yanında Lojistik Merkezi, Serbest Bölge, Havaalanı, Sulama Projeleri gibi önemli projelerimizde de önemli mesafeler aldık. İnşallah önümüzdeki günlerde bu ve diğer projelerle ilgili gelişmeleri de sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz" dedi.

"Yargının tarafsızlığı ile yetinmiyor aynı zamanda bağımsız hale getiriyoruz"

Köy ziyaretlerinde kendisine yöneltilen soruları da cevaplayan ve niçin "Evet" denilmesi gerektiğini anlatan Konuk, yargının Cumhurbaşkanının tahakkümü altına girdiği iddiasının da doğru olmadığını ifade etti. Konuk, "Yeni sitemle yargının tarafsızlığıyla da yetinmiyoruz, aynı zamanda yargıyı bağımsız hale getiriyoruz. Her zaman ifade ediyorum, bizim getirdiğimiz ve milletimizin de 16 Nisan'da "Evet" diyerek yürürlüğe koyacağı sistem diktatör çıkarmaz, tek adam çıkarmaz, tahakküm, dayatma çıkarmaz. Uzlaşma için, diyalog için, tolerans için "Evet" diyoruz. Bunun dışındaki iddialar yalandan başka bir anlam ifade etmiyor. Cumhurbaşkanı yalnızca yürütmenin başı oluyor. Yeni sistemde kuvvetler birbirinden net, kesin ve keskin olarak ayrılıyor. Yasama ve Yürütme millet tarafından ayrı ayrı seçiliyor. Meclis yasama görevini, Cumhurbaşkanı yürütme görevini yapıyor. Meclis kanun yapacak, Cumhurbaşkanı ve hükümet uygulayacak. Yargı da bağımsız ve tarafsız olarak anayasal güvence altında adalet hizmetini sağlayacak. Milletten aldığı meşruiyete dayanarak yargı üst idari kuruluşu HSK'nın 4 üyesini Cumhurbaşkanı seçecek, Meclis ise 7 üyesini seçecek. Meclis ilk turda 2/3, ikinci turda 3/5, son turda en çok oy alan adaylar arasında kura çekilerek seçim yapacak. Yani bir partinin HSK üyelerini tek başına seçme imkanı yok, Mecliste uzlaşmayı öngören bir teklif söz konusu. Cumhurbaşkanının hakim ve savcı atanması konusunda başka bir atama yetkisi olmayacak. Mahkemeler, hakim ve savcılar bağımsız ve tarafsız olarak adaletin temin edilmesine çalışacaklar. Öte yandan, Anayasa Mahkemesi (AYM) üyelerinin 12'si geliş yerlerinden seçilen üç aday arasından Cumhurbaşkanı tarafından ve yine 3 üyesi geliş yerlerinden üç aday arasından TBMM tarafından seçilecek. Cumhurbaşkanı ve Meclis'in görev süreleri 5 yıldır, AYM üyelerinin ise 12 yıldır. Görev süresi bir anayasal teminattır. Aynı Cumhurbaşkanı'nın iki dönem üst üste seçilse bile AYM üyelerini tümüyle değiştirmesi mümkün değil. Zira Meclis içinde durum aynıdır. Görev süresi biten üyenin yerine yenisini seçebilecek. Mevcut durumda Sayın Ahmet Necdet Sezer'in atadığı, Sayın Abdullah Gül'ün atadığı üyeler halen görevdeler, nasıl olacak da Cumhurbaşkanı yargıya hakim olacak? Yalanlarla milletimizin iradesi şekillenmez, milletimiz bu gerçeği çok iyi görüyor" ifadelerini kullandı.

"Türkiye kendisine uluslararası güçlerin biçtiği gömleği dar buluyor"

Her zaman üretim için mücadele ettiklerini ifade eden Konuk, "Biz üretim diyoruz, Türkiye üretsin diyoruz, üretimi, üreticiyi, önemseyen sistem ülkemizde var olsun diyoruz. Buna kim hayır diyebilir, elbette ki milletimiz "Evet" diyecek. Bu arada şunu da ifade edelim, milletimiz üretimin de niteliklisini istiyor artık, bilgiyi üreten, bilgiye yön veren olmak istiyor, bunu sağlayacak açılımları yapabilecek bir sistemi getiriyoruz. Şuna inanıyoruz, Türkiye kendisine uluslararası güçlerin biçtiği gömleği dar buluyor. Türkiye Medeniyet merkezidir. Kendisini, gelişmekte olan ülke tanımlamasına uygun görmüyor, gelişmiş hatta gelişmeye yön veren bir ülke olmak istiyoruz. Kişi başına milli gelir 30 bin doları yakalamış bir ülke olmak istiyoruz. Bu millet büyük bir millet. Büyük bir millet olarak da yönetilen, yön verilen, bir ülke olmak istemiyor. Bilgi çağını, iletişim çağını ıskalamak istemiyor. Bu millet çağa yön vermek istiyor. Bunun için "Evet" diyor, bunun için ayağına pranga olan sistemden kurtulmak istiyor" şeklinde konuştu.

İHA