Kto Ekim Ayı Meclis Toplantısı Yapıldı
Kayseri Ticaret Odası (KTO) Ekim ayı Meclis toplantısında konuşan Başkan Mahmut Hiçyılmaz, iş dünyası olarak siyasi ve ekonomik istikrarın yanında olduklarını,...
Kayseri Ticaret Odası (KTO) Ekim ayı Meclis toplantısında konuşan Başkan Mahmut Hiçyılmaz, iş dünyası olarak siyasi ve ekonomik istikrarın yanında olduklarını, bunun için de Başkanlık sisteminin Meclis'te yapılacak görüşmelerin ardından gündeme gelmesi gerektiğini söyledi.
Ticaret Odası Rifat Hisarcıklıoğlu Meclis Salonunda yapılan toplantıda 15 Temmuz ile alakalı TOBB tarafından hazırlanan kısa film gösterimi yapıldı. KTO Meclis Başkanı Ömer Gülsoy tarafından açılışı yapılan mecliste gündem maddelerinin oylanarak karara bağlandı. Meclis toplantısının sonunda gündeme dair değerlendirmede bulunan KTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Başkan Hiçyılmaz, ülkede yaşanan ekonomik olumsuzlukların yanı sıra yeni Anayasa'ya duyulan ihtiyacın 15 Temmuz'dan sonra daha da ihtiyaç duyulur hale geldiğini ifade etti. Başkanlık sistemiyle ilgili kararın milletin önüne gelmesinin en doğru yaklaşım olacağını vurgulayan Hiçyılmaz şöyle konuştu;
"1982 Anayasası, Türkiye'nin ihtiyaçlarına, dinamiklerine, halkın taleplerine cevap verecek bir Anayasa değildir. Bu durum, son 25-30 yılda yaşanan sosyo-ekonomik ve hukuki sorunlardan da anlaşılmaktadır. Zaman içerisinde anayasada yapılan değişiklikler, Anayasayı ülkenin ihtiyacını karşılayacak bir metin haline maalesef getirememiştir. Türkiye'nin siyasi istikrarın sürekli kılınması açısından yürütmenin tek başlı olması gereklidir.
Bunu sağlayabilecek sistem ise başkanlık sistemidir. Başkanlık sistemiyle ilgili kararın, Meclis'te yapılacak görüşmelerin ardından milletin önüne gelmesi en doğru yaklaşım olacaktır. İş dünyası olarak siyasi ve ekonomik istikrardan yanayız. Koalisyon dönemlerinin bir daha yaşanmamasını temin edecek sistem, başkanlık sistemidir. Bu çerçevede, iş dünyası olarak beklentimiz, milletin taleplerinin karşılanması noktasında iktidarın ve muhalefetin el birliği yapmasıdır. Birlik ve beraberlik ruhunun korunması; yatırımların, üretimin ve ticaretin gelişmesi için olmazsa olmaz bir faktördür"
Döviz kurlarında yaşanan artışın rahatsızlık verecek düzeye ulaştığının altını çizen Hiçyılmaz, "Ekonomi alanında da uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının aldığı siyasi kararların etkisi altındayız ve sürecin devam ettiğini görüyoruz. Geçtiğimiz günlerde döviz kurunda yaşanan artış, piyasalarda rahatsızlık verici düzeye ulaşmıştır. Ağustos sonu itibarıyla, özel sektörün yurt dışından sağladığı kredi borcu; uzun vadede 207,9 milyar dolar, kısa vadede 18,1 milyar dolar, toplamda ise 226 milyar dolardır. Özel sektörün borcunun 70 milyar dolarlık anapara bölümünün 1 yıl gibi kısa bir vadede geri ödenmesi gerektiğini düşündüğümüzde, kurdaki her artışın borç yükünün artmasına neden olduğunu görmekteyiz. Merkez Bankasının son yaptığı açıklama ile faiz oranında sabit tutma kararını doğru buluyoruz. Çünkü; döviz kuru artarken faiz oranını düşürmesi kurun daha yukarıya çıkmasına sebep olabilirdi. Üretimimizin ithale dayalı ara malına bağlı olduğu bir ekonomide, böyle bir gelişme maliyetleri artıracaktır. Bu da gecikmeli olarak enflasyonu artıracaktır. Çünkü enflasyonun döviz kuruna karşı duyarlılığı halen devam etmektedir. Böylece Merkez Bankası; döviz kurunun artışına karşı tabiri yerindeyse, faiz silahını çekmiş oldu ve nitekim döviz kurunda aşağıya doğru iniş yaşandı. Biz, iş dünyası olarak yatırım yapabilmemiz için elbette faiz oranlarının aşağıya inmesini isteriz. Ancak kurlar artarken, piyasada güvenle ilgili sorun yaşanırken, üstelik cari açık hala tehlikeli noktada iken faiz oranlarının düşürülmesinin daha büyük sorunlar doğurmasından endişe ederiz. Talepte daralmanın gözlendiği bu günlerde, üreticinin borç yükünün artması, ilerleyen zamanlarda ekonomimizde daha fazla daralma yaşanmasına da sebep olabilecektir. Hükümetimizin aldığı önlemler sayesinde konut satışlarında son aylarda önemli artış yaşanmaktadır. Eylül ayında yaşanan konut satış oranı, 2015 yılı Eylül ayına oranla yüzde 18 gibi büyük bir oranda artmıştır. Konut faiz oranlarındaki düşüş bunda çok önemli bir etkiye sahiptir. Ekonominin lokomotifi konumunda bulunan inşaat sektöründeki bu durumun özellikle ekonominin canlanmasına katkısı büyük olacaktır. Geçtiğimiz hafta İzmir'de katıldığım D8 Ticaret ve Sanayi Odaları toplantısı çok yararlı bir toplantı olmuştur. İlk defa toplanıyor olmasına rağmen, çok önemli kararlar alındığını belirtmek istiyorum. D8 ülkelerinden (Türkiye, İran, Pakistan, Nijerya, Bangladeş, Malezya, Endonezya, Mısır) katılan delegasyonun yanı sıra Türkiye'den de davet edilen 5 odadan biri olarak bu toplantılara Kayseri'yi temsilen katıldım. Bu ülkelerden katılan delegasyon hem kendi ülkelerini, şehirlerini ve aynı zamanda odalarını tanıtma fırsatı bulmuşlardır. Biz de, yaptığımız konuşmalar ile şehrimizin yatırım imkanlarından ve odamızın faaliyetlerinden bahsetme imkanı bulduk. Gelişmekte olan bu 8 ülkenin, dünya nüfusunun yüzde 13'üne ve dünyada yaşayan Müslüman nüfusun yüzde 60'ına tekabül ettiğini düşünürsek bu toplantının ülkeler açısından ve dünya ekonomisi açısından çok önemli ve isabetli olduğunu söyleyebilirim. Önümüzdeki yıl içinde İran'ın Tebriz kentinde yapılmasına karar verilen D8 toplantılarına, Kayseri'yi temsilen katılmakta yarar gördüğümü belirtmek isterim" şeklinde konuştu.
Başkan Hiçyılmaz, konuşmasına şöyle devam etti;
"Geçtiğimiz yıl Antalya'da yapılan G20 Liderler Zirvesi kapsamında e-ticaretin geliştirilmesine yönelik adımlar atılmıştır. O günlerde imzalanan mutabakat zaptı, bu adımlara temel oluşturmuştur. Bu mutabakata göre, Sınır Ötesi Elektronik Ticaretin Geliştirilmesi İçin Kardeş Pilot Şehirlerin belirlenmesi de dahil çeşitli başlıklar öngörülmüş ve Türkiye'de, Kayseri pilot şehir olarak ilan edilmiştir. Bu pilot şehir çalışmaları; Kayseri Ticaret Odası, Kayseri Büyükşehir Belediyesi, Kayseri Serbest Bölgesi ve Kayseri Lojistik Köyü, Kayseri Organize Sanayi Bölgesi, Erciyes Teknopark tarafından yürütülecektir. Bu projeye özel imkanların sağlanması (lojistik-depolama vb.) ve KOBİ'lerin sınır ötesi elektronik ticaretini kolaylaştıracak hukuki düzenlemeler yapılması öngörülmektedir. Bu proje ile e-ticaret konusunda Türkiye pazarına giriş Kayseri'den olacaktır. Kayseri'nin konumu, ticaret ve sanayi alt yapısı organize sanayi bölgelerinin gelişmişliği, fiber internet alt yapısındaki gelişmişlik önemli avantajlardır. Ticaretin şekil değiştirdiği günümüzde Kayseri olarak ihtiyaç duyduğumuz değişimin anahtarı bu e-ticaret pilot uygulaması olacaktır. Geleneklerimize bağlı ancak çağın getirdiği koşullara uyan yeni anlayışlara kavuşmamızın zamanı gelmiştir. Kayseri her alanda açıldığı dünyaya bundan sonra e-ticaret yoluyla daha güçlü olarak açılacaktır. Kısaca bilgiler aktardığım E-ticaret işbirliğindeki Pilot şehir olarak Kayseri'nin seçilmesi hepimiz için önemlidir. Bu çalışmanın ara vermeden devam etmesi hem Kayseri hem de bölge ekonomisi bakımından çok önemlidir. Bildiğiniz gibi Kayseri Ticaret Odası 17 bin üyesiyle Kayseri'nin en büyük sivil toplum kuruluşudur. Yapmış olduğu faaliyetlerle ve 40 meslek komitesinin etkin çalışmalarıyla üyelerinin, işlerini yaparken karşılaştığı problemleri çözmek üzere büyük bir gayretle çalışmaktadır. Meslek komitelerinden gelen taleplerin yönetim kurulu çalışmalarında en önemli gündem maddesini oluşturduğunu ve saatler sürebilen çalışmalarla bu problemlerin çözümüne yönelik gayret gösterildiğini daha önceki konuşmalarımda da ifade etmeye çalışmıştım. Bu çerçevede hizmet sektöründe faaliyet gösteren üyelerimizin de kendi faaliyet alanları ile ilgili devletin bazı kurumlarının, belediyelerin ve diğer kamu kuruluşlarının yapmış olduğu ticari faaliyetlerden rahatsızlık duyduklarını bize iletmişlerdir. Elbette rekabet olacaktır. Elbette piyasaya arz sağlayan farklı kuruluşlar olacaktır. Ancak, düğün salonu işleten veya herhangi bir ürünü satan devlet kuruluşunun varlığı ticaretin doğasını olumsuz manada etkilemektedir. Bu tür kurumların üretim veya hizmetin içinde yer alması, devletin verdiği olanakların getirdiği avantajlarla piyasadaki diğer firmalara karşı üstünlük sağlamasına neden olabilmektedir. Bu konuyla alakalı yasal düzenleme çalışmaları bakanlıklar nezdinde başlatılmıştır. Bu düzenlemeye katkı sağlamak adına kurum ve kuruluşlar nezdindeki girişimlerimizi sürdüreceğimizin de bilinmesini isterim."
Oda aidatlarının yapılandırılmasının önemine değinen KTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Hiçyılmaz, "Üyelerimizi ilgilendiren başka bir önemli konuya ilişkin bilgiyi de paylaşmak ve üyelerimize çağrıda bulunmak istiyorum. 6736 sayılı Kanun kapsamına giren oda aidatlarının yeniden yapılandırılmasında son günlere yaklaşılmaktadır. Bu kanun kapsamında borç yapılandırmasından yararlanmak isteyen üyelerimizin, 31 Ekim 2016 tarihine kadar dilekçe ile Odamıza başvurmaları gerekmekteydi. Bugün alınan karar ile bu tarih 25 Kasım'a uzatıldı. İlgili yasa ile 30 Haziran 2016 tarihinden önceki borçlar için faiz affı ve taksitler halinde ödeme imkânı getirilmiştir. Bu düzenleme aidat borçları olan üyelerimizin bu borçlarını ödemeleri bakımından önemli bir fırsattır. Askıdaki üyelerimiz, peşin ödeme yaparak borçlarını kapattıkları gün itibariyle, Oda üyeliğinde faal hale geleceklerdir. Taksitli ödeme yapma seçeneğini dilekçe ile bildiren üyelerimiz ise son taksit ödeme günü itibariyle askıdan indirilerek faal hale geleceklerdir. Özellikle askıda olan üyelerimizin bu kolaylıktan yararlanması, gelecek yıl yapılacak olan Oda seçimlerinde oy kullanma hakkına sahip olmaları bakımından önem arz etmektedir. Üyelerimizin bu fırsatı kaçırmamaları gerektiğinin bir kez daha altını çiziyorum" dedi.
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.