Lösemili Çocuklara Şifa Dağıttı, Kendi Oğlu Lösemi Oldu
Ege Üniversitesi Hastanesinde yıllarca lösemili çocukları tedavi eden hematoloji hemşiresi Nuray Aydoğmuş'un 5 yaşındaki oğluna çalıştığı bölümde...
Ege Üniversitesi Hastanesinde yıllarca lösemili çocukları tedavi eden hematoloji hemşiresi Nuray Aydoğmuş'un 5 yaşındaki oğluna çalıştığı bölümde lösemi tanısı konuldu. İsrail'den gelecek ilikle oğlunun sağlığına kavuşması için gün sayan Nuray Hemşire, "Lösemili çocuğu ve lösemili çocuğu olan aileleri artık daha iyi anlıyorum" dedi.
İzmir'in Bornova ilçesinde yaşayan Nuray Aydoğmuş, uzun yıllar Ege Üniversitesi Hastanesinde lösemi tedavisi gören çocuklara şifa dağıttı. Eşi Ali Aydoğmuş ile sahip oldukları tek çocuk 5 yaşındaki Onur Aydoğmuş'a ise Nuray hemşirenin çalıştığı bölümde lösemi tanısı konuldu. Zorlu sürecin ardından İsrail'den bulunan uygun ilikle büyük sevinç yaşayan Nuray Hemşire, şimdi oğlunun sağlığına kavuşması için gün sayıyor. Şifa dağıtırken şifa aramaya başlayan Nuray Aydoğmuş, "Lösemili çocuğu ve lösemili çocuğu olan aileleri daha iyi anladım. Özellikle lösemili çocuk annesini artık daha iyi anlıyorum" diye konuştu.
Çalıştığı bölümde lösemi tanısı konuldu
Oğluna geçen yıl lösemi tanısı konulduğunu belirten Aydoğmuş, yaşadıkları süreci şu sözlerle anlattı:
"Karın ağrısı ve kol ağrısı şikayeti vardı. Ege Üniversitesi Hastanesine başvurduk. Ben bir hematoloji hemşiresiyim. Tahliller sonucunda oğluma çalıştığım bölümde lösemi tanısı konuldu. 2-3 saat içerisinde tüm yaşamımız değişti. Standart risk grubundaydık, tedavi güzel gidiyordu ama hastalık tekrarladı. İlik nakli olması gerekti. Herhangi bir sıkıntı çıkmazsa 11 Aralık'ta inşallah nakil olacak. Tek umudumuz iliğin bir an önce gelmesi ve çocuğumuzun nakil olması."
"Kendi hastalarımla aynı yerde yattık"
Yıllarca lösemi ile savaşırken aynı hastalık oğlunun başına gelen Aydoğmuş, "İnsan ilk başta konduramıyor. "Nasıl olur?" diyor. Kan tahlili olana kadar hastalığını anlayamadım. Sonra "ben nasıl anlayamam?" dedim. Kendi hastalarımla aynı yerde yatmak çok garipti. Bunu tarif edemem. Şifa verirken şifa aramaya başladım. Lösemili çocuğu ve lösemili çocuğu olan aileleri daha iyi anladım. Elbette işimden dolayı zaten biliyordum ama sadece öğrendiklerimle biliyordum. 7/24 lösemili bir çocukla yaşamak çok farklıymış. Özellikle lösemili çocuk annesini daha iyi anlıyorum. Çektiğin maddi manevi sıkıntı insanı çok zorluyor. Çok zor bir süreç. Çocuk ayrı yıpranıyor, ailesi ayrı yıpranıyor" ifadelerini kullandı.
"Deniz kenarında mangal yapacağız"
5 yaşındaki Onur iyileştiğinde, kurdukları hayali gerçekleştireceklerini söyleyen Nuray hemşire, "Onur'la birlikte hayaller kuruyoruz. İyileşince oğlumla deniz kıyısında mangal partisi yapacağız. Onun arkadaşları ve aileleri ile birlikte olacağız. Bunu Onur istedi. Çünkü hastalığı nedeniyle denize gidemedi, arkadaşları ile oyun oynayamadı. Onur'un şuan tek istediği bu. İnşallah önümüzdeki yaz Onur'un bu hayalini gerçekleştiririz" dedi.
Küçük Onur ise "İyileşince denize gidip mangal yapacağım. Arkadaşlarım gelecek" derken, büyüyünce polis olup suçluları yakalamak istediğini söyledi.
"Refakat izni uzatılsın"
Çocuğunun tedavisi için gecesini gündüzüne katan Aydoğmuş, Cumhurbaşkanı ve Başbakana da seslenerek, "Cumhurbaşkanımızdan, Başbakanımızdan rica ediyorum; çocuğum 15 aydır tedavi altında. 1 sene daha tedavi olacak. 6 aylık refakat izninin anneler için uzatılması gerekiyor. Tanıdığım bir sürü anne sırf çocuğuna bakabilmek için istifa etmek zorunda kaldı. Lütfen bizi duyun" diye konuştu.
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.