Malatya Teknokent Genel Müdürü Yrd. Doç. Dr. Adnan Fatih Kocamaz, Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşmasında katma değeri yüksek ürünlerin elde edilmesinin önemli yer tuttuğunu söyledi.

Kocamaz, yaptığı açıklamada, ihtiyaca ve sahaya uygun AR-GE çalışmaları yapıldığı zaman diğer ülkeleri sollayarak dünyada çok başarılı çalışmalara imza atılabileceğini belirtti. Türkiye'nin 2023 hedefleri doğrultusunda emin adımlarla ilerlediğini kaydeden Kocamaz, "Cumhurbaşkanımızın, devletimizin ortaya attığı perspektiflere 2023 hedefleri diyoruz. Nedir bu 2023 hedefleri? 500 milyar dolarlık ihracat ve dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmek. Belkide ilk beş ekonomi arasına girmek. Biz bugün 500 milyar dolar rakamından uzağız. Peki bunu nasıl arttırırız? Arttırmanın tek bir yolu var. O da katma değeri yüksek dediğimiz yani üretimi ucuz, satarken çok yüksek karlarla satılan katma değeri yüksek ürünler elde etmektir" diye konuştu.

Kocamaz, katma değeri yüksek ürünler elde etmenin tek yolunun teknokentlerden geçtiğini dile getirerek, şöyle konuştu:

"O yüzden firmalarımızın büyük hedeflerinin olması lazım. Buraya gelen insanların da büyük hedefleri olması lazım. Kafalarındaki üret sat mantığından kurtulup AR-GE, tasarım yap mantığına geçirmemiz gerekiyor. Sanayicimizi, girişimcimizi artık bu moda geçirmemiz lazım. Tabiri caizse vites yükseltmemiz lazım. Malatya'da da teknokent olarak farkındalığını arttırmak için bu motivasyonu sağlamak için her yerde konuşuyoruz. Herkese bu meseleyi anlatıyoruz."

Malatya'nın en güzel taraflarından birinin de girişimci ruha sahip bir şehir olması olduğunu dile getiren Kocamaz, teknokenti bu girişimci ruhla bir araya getirdiklerinde Malatya'nın sadece kayısıyla anılan bir şehir olmaktan çıkararak teknoloji üreten bir şehir olarak adlandırılacağını kaydetti.

"Malatya'yı robot teknolojileriyle anılan bir şehir olarak hatırlatmak istiyoruz"

Kocamaz, Malatya'nın teknoloji şehri olabilmesi için teknokentin büyük önem arz ettiğini belirterek, "Teknokent olarak stratejik iki büyük hedefimiz var. Birincisi Malatya'yı geleceğin robot teknolojilerinin üretildiği, tasarlandığı, eğitimlerinin verildiği bir mekana dönüştürmek istiyoruz. Malatya'yı robot teknolojileriyle anılan bir şehir olarak hatırlatmak istiyoruz. Bugün makine deyince Gaziantep aklımıza geliyorsa robot deyince de Malatya akla gelsin istiyoruz. Dolayısıyla Malatya'nın teknokentin robotik teknolojiler konusunda ileri gitmesini ve atılım yapmasını istiyoruz. İkinci önemli konumuz ise Malatya'nın sağlık teknolojilerinde çok önemli bir şehir olduğunu biliyoruz. Dünyadaki en çok karaciğer naklini yapan hastaneyiz. Avrupa'da da bir numarayız. Dolayısıyla Malatya teknokent, sağlık teknolojikleri konusunda çok büyük bir potansiyele sahip olabilir" ifadelerini kullandı.

Teknokentin sadece üniversite ve Malatya'ya değil Türkiye'nin katma değerini etkileyecek bir yapıya sahip olduğunu kaydeden Kocamaz, konuşmasına şöyle devam etti:

"Silikon vadisi ilk doğal oluşumla oluşmuş tekno park modelidir. Bugün silikon vadisi sayesinde Amerika Birleşik Devletleri yazılım ve bilgisayar teknolojilerinde dünya birincisi. Başka bir örnekte Fransa'da Sophia Antipolis şehrinde Sophia Antipolis Tekno Parkı var. Bu tekno park tek başına Fransa'nın tüm katma değerinin yüzde 24'ünü oluşturuyor. Yani neredeyse dörtte birini oluşturuyor. Dolayısıyla tekno parkları sadece bir bölgenin veya şehrin tekno parkı olarak değerlendirmemek lazım. Tabi ki üniversiteye katkılarını da değerlendirmek lazım ama öncelik olarak büyük çerçeveyle bakmamız lazım. Tekno parkın üniversiteye katkısı, üniversite öğrencilerini bilime katkı sağlaması açısından çok önemlidir."

Kocamaz, tekno kentlerin asıl amacının AR-GE üretmek olduğuna değinerek, "Teknokentlerde sadece yazılım ve bilimle uğraşılmamalıdır. Günlük hayatta kullanılabilecek, insanların hayatını kolaylaştırabilecek her türlü yenilik tekno kentin işidir. Peki tekno kent ne yapmaz? Ürün üretmez, ürünün Ar-Ge'sini yapar. Eğitim veremezsiniz. Fakat eğitim materyali geliştirebilirsiniz" diye konuştu.

İHA