Meclis-i Nisa Sonuç Bildirgesi Yayımlandı
Konya'nın merkez Meram İlçe Belediyesi tarafından uluslararası ölçekte düzenlenen "İslam ve Kadın" temalı Meclis-i Nisa toplantısının sonuç bildirgesi...
Konya'nın merkez Meram İlçe Belediyesi tarafından uluslararası ölçekte düzenlenen "İslam ve Kadın" temalı Meclis-i Nisa toplantısının sonuç bildirgesi yayımlandı.
Meram Belediyesi'nin ev sahipliğinde Konya'da düzenlenen ve açılışına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın da katıldığı Meclis-i Nisa toplantısında önemli mesajlar verildi. İki oturum halinde yapılan, yurt içi ve yurt dışından çok sayıda akademisyen, gazeteci ve aktivistin katıldığı toplantıda "İslam'da Kadın", "Dünya'nın Müslüman Kadına Bakışı", "Tarih ve Medeniyet Ekseninde Müslüman Kadın", "İslam Coğrafyasında Savaş ve Kadın", "İslamofobi ve Medyada Müslüman Kadın" ve "Aile ve Sosyal Yaşamda Müslüman Kadının Duruşu" başlığı altında sunumlar gerçekleştirildi, sorunlar masaya yatırıldı, öneriler geliştirildi. Meclis-i Nisa programı sonrasında öneriler ve temennilerin sonuç bildirgesi olarak kamuoyuna deklare edilmesi uygun görüldü. Meclis-i Nisa toplantısının sonuç bildirgesi şöyle:
"İnsan hakları ve insan yaşamının, onurunun ve özgürlüklerinin garanti altına alındığı bir dünyanın politik söylemlerle değil pratiğe kavuşmuş politikalarla mümkün olacağına inanıyoruz. Beş güvenlik konseyi üyesinin çıkarlarını savunan uluslararası sistemin tüm dünya kadınlarına acı ve gözyaşı getirdiğini görüyoruz. Uluslararası kurumları, karar vericileri, politika yapıcıları çağrımıza kulak vermeye davet ediyoruz. Halep'te gerçekleşen abluka ve katliamları telin ediyoruz. Ablukanın kaldırılması, katliamların durdurulması, sivillerin korunmaya alınması, insani yardımların ulaştırılması için basın güvenliğinin sağlanarak, haberleşme kanallarının açılması, ulusal ve uluslararası topluluğun sorumluluğundadır. Kadın sivil toplum kuruluşlarının da bu insanlık krizi karşısında acilen inisiyatif almaları gerekmektedir. Ortak vicdan ve ortak aklın harekete geçmesi gerekmektedir. Tüm kişi ve kurumları Halep'e insani yardım yapmaya çağırıyoruz. Hastaneler, okullar, fırınlar, içme suyu kaynakları imha edilen Halep'te 300 bin kişiye sadece 3 fırın hizmet vermeye çalışmaktadır. Çocuklar ekmek ve temiz su ihtiyacı çekmektedir. Halep'e acilen doktor ve tıbbi yardım ulaştırılması için harekete geçilmelidir. Arakan'da zulüm sistematik bir şekilde devam etmektedir. Zulmün son bulması için vicdan sahibi tüm halklar harekete geçmelidir. Arakan'daki kriz bölgelerine basın ve yardım kuruluşlarının girişine yönelik Myanmar Hükümeti'nin koyduğu tüm yasak ve engeller de kaldırılmalıdır. Tunus'ta anti demokratik dönemde kadınların aleyhine yaşanmış başta başörtüsü yasağı, tecavüz, taciz ve işkence zulümlerini görmüş kadınların mağduriyetleri zaman aşımına uğratılmadan adalet tecelli etmelidir. Avrupa'da yükselen İslam aleyhtarlığının geldiği sınır nefret suçu tanımına ulaşmıştır. AB ve Avrupa Parlamentosu, inanç özgürlüğü ve kişi güvenliğini teminat almakla yükümlüdür. Müslümanların kamusal özgürlükleri, ibadetleri ve ibadethaneleri saldırı ve tehdit altındadır. Buna son verilmelidir. Avrupa'da mültecilere yönelik insan onuruna yakışmayan muameleleri kınıyoruz. Kaybolmasına göz yumulan mülteci çocukların akıbeti acilen dünya kamuoyuyla paylaşılmalıdır. BM, Unicef ve AB Parlamentosu bu konudaki sorumluluğunu yerine getirmelidir. İslam düşmanlığı da tıpkı anti semitizm gibi ceza-i müeyyide gerektiren bir suçtur. Bu konuda gerekli farkındalığı oluşturacak ve vaka tespitleri gerçekleştirecek izleme komiteleri kurulmalıdır. Suriye ve Myanmar'da halen devam eden ve uluslararası savaş suçu sayılan, kadın ve çocuklara yönelik tecavüz, taciz, işkence suçlarının derhal durdurulup sorumluların acilen cezalandırılması talebimizdir. Sömürgeci politikalar eşliğinde ezilen Afrikalı kadınların güçlendirilmesi için siyasi, ekonomik, hukuk, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim konularında iş birliği yapılmalıdır. Filistin'de; Gazze, Batı Şeria ve Kudüs'teki İsrail hapishanelerinde esir tutulan tüm kadın ve çocuklar derhal serbest bırakılmalıdır. Gazze'ye uygulanan insanlık dışı abluka kaldırılmalıdır. PKK terörünün oluşturduğu şiddet sarmalında can güvenliği risk altında olan anneler ve çocukların hayatlarının güvenli hale getirilmesi talebimizdir. Müslüman toplumlarda kadınlarla ilgili gelenekselleşmiş yanlış inanış ve uygulamalarla mücadele edilmelidir. Kadın haklarını korumak tıpkı insan haklarını korumak gibi devletlerin, resmi ve sivil tüm kişi ve kurumların sorumluluğudur. Müslüman kadın aleyhine oluşturulan olumsuz medya algısıyla mücadele edilmelidir. Görsel, yazılı ve sosyal medyada algı mühendisliği aracılığı ile oluşturulan olumsuz imajla mücadele edecek izleme ve denetim merkezleri kurulmalıdır. Darbelere karşı özgürlükleri savunan ve 15 Temmuz gecesi bu aziz mücadelede canını ortaya koyan ve tankların önüne bedenlerini siper ederek şehit düşen kadınlarımızı rahmetle anıyoruz."
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.