Memur-Sen Osmaniye şubesi tarafından demokrasi nöbeti etkinlikleri kapsamında "Milli irade ve demokrasi yürüyüşü" düzenlendi. Etkinliğe Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş de katıldı.

Yürüyüş etkinliği Devlet Bahçeli Meydanı'ndan başladı. Burada toplanan binlerce kişi Dr. Ahmet Alkan Caddesi, Atatürk Caddesi, Şehit Mehmet Eroğlu Caddesi ve Palalı Süleyman Caddesi üzerinden tekbirlerle ve sloganlarla yürüyerek, Demokrasi Nöbeti etkinliklerinin yapıldığı Cumhuriyet Meydanı'na geldi. Burada ilk olarak şehitlerimiz için saygı duruşunda bulunuldu ve dua edildi.

Demokrasi nöbetine katılanlara konuşma yapan Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, Türk halkının menfur darbe girişimine karşı sergilediği tutumundan övgü ile bahsetti. Memiş, "İpi Pensilvanya'dakinin elinde olan o tüfeğe karşı dimdik duran, ülkeme sahip çıkacağım diyen Osmaniyeli kardeşlerime selam olsun. Allah hepinizden razı olsun. Gençleri görüyorum, Asım'ın nesli gençleri görüyorum. Hani diyor ya İstiklal Marşı'nın şairi; Asım'ın nesli diyorya, işte o nesil çiğnetmedi vatanını çiğnetmeyecek. İşte Asım'ın gençliği burada. Yaşlı teyzelerimiz burada, amcalarımız burada, bacılarımız burada. Bugün burada kardeşlik var, birlik var. Bugün burada kurtuluş mücadelesinin heyecanı var. Bugün burada bir demokrasi nöbeti var" dedi.

Konuşmasında darbe girişimi gecesinde yaşadıklarını anlatan Metin Memiş, şunları söyledi: "Değerli kardeşlerim 15 Temmuz gecesi milletimiz bir destan yazdı. Bu kardeşiniz 15 Temmuz gecesinde Ankara'daydı. Daha Cumhurbaşkanımız talimat vermeden, darbe kalkışması var denildiği an itibari ile Memur-Sen ailesi olarak, 1 Milyon üyemizi meydanlara çağırdık. Daha istenmeden biz meydanlara indik. Evimden çıkarken eşime şunu söyledim; Bakın eğer darbe olursa bizi alırlar. Hakkınızı helal edin. Vatan savunması için ben meydanlara iniyorum dediğimde, Allah'a hamd olsun ne eşim, ne çocuklarım "aman gitme" demediler. Ben de arkama bakmadan, tankların karşısında durmak için meydanlara indim. Değerli kardeşlerim bize yakın olan yer Cumhurbaşkanlığı külliyesi idi, Milletin eviydi. Oraya gidiş yolunu kahraman polisimiz kapatmıştı. Bize yol verin, biz vatanımız için ölmeye geldik dediğimizde, polisler gözyaşları içinde "Biz ölmek için varız. Önce biz ölelim, biz öldükten sonra siz silahımızı alıp mücadeleye devam edin" dedi. O şanlı polislerimiz milletine, devletine sahip çıktı. Gerçekten çok acı bir tablo vardı. Hiçbir darbe doğru değildir. Bütün darbeler aşağılıktır. Ancak bu darbe girişimi kadar hiçbir aşağılık darbe olmamıştır. Bu kadar şerefsizce, namussuzca, haysiyetsizce bir darbe daha yaşanmamıştır. Milletin üzerine silahları doğrultarak, silahsız insanlara ateş eden bir silahlı kuvvetler olmamıştır. Bu ülkenin, bu milletin evine helikopterle ateş açan alçaklar hiçbir zaman olmamıştır. Bu ülkenin Meclisi'ne bomba atan hiçbir şerefsiz haysiyet bugüne kadar olmamıştır. Lanetliyorum onları. Onları destekleyen, onları bu işin içine iten Pensilvanya'daki ipi başkalarının elinde olan köpeği de lanetliyorum, hala onlara sempati duyanları da lanetliyorum."

Meydanlardaki demokrasi nöbetlerinin her geçen gün arttığına da işaret eden Memiş, "Allaha hamd olsun bu milletin direnişi tekrar dirilişine vesile olacak. Ülkemiz yepyeni bir Türkiye olacak ve bu şerden de bir birlik, beraberlik ve kardeşlik hukukunun çıktığını görüyoruz. Siyasi görüşü ne olursa olsun ülkesini, vatanını seven herkes meydanlarda demokrasisine sahip çıkıyor" diye konuştu.

İHA