Mhp Milletvekili Mehmet Parsak:
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Parsak, Türk milletinin kendi bekası için 16 Nisan'daki anayasa değişiklik referandumuna...
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Parsak, Türk milletinin kendi bekası için 16 Nisan'daki anayasa değişiklik referandumuna güçlü bir şekilde "evet" diyeceğini ifade etti.
Yeni anayasa değişiklik paketinin hazırlandığı TBMM Anayasa Komisyonunda Milliyetçi Hareket Partisi'ni temsil eden Milletvekili Mehmet Parsak, yaklaşık 10 gün sonra halk oylamasına sunulacak anayasa metnine vatandaşın niçin "evet" demesi gerektiğini İhlas Haber Ajansı'na (İHA) anlattı. Halk oylamasından "evet" çıkması ile devletin daha korunaklı ve güçlü hale geleceğini savunan Parsak, ayrıca hükümet sistemi tartışmalarının rejim ve devlet krizine dönüşmesinin de bu sayede önüne geçileceğini aktardı.
Parsak, "Vatandaşımız niçin "evet" demeli? Çünkü hükümet sistemi tartışmaları rejim krizi ve devlet krizine yönelmeden önce devletimizi daha korunaklı hale getirmek için daha güçlü ve daha hızlı karar alan ama bunun karşısında da iki başlılığı çifte meşruiyeti ortadan kaldıracak şekilde, hükümet sistemini gündemimizden çıkarma daha güçlü bir Türkiye'yi oluşturmak için "evet" demeliyiz. MHP olarak bizim buradaki 2 temel sloganımızdan birisi "devlet için evet, millet için evet, cumhuriyet için evet ve Türklüğün bekası için evet." Ülkemizde hükümet sistemi tartışmalı 1982 yılında anayasamız yürürlüğe girdiği tarihten bu yanan süre gelen tartışmalar. Özellikle darbeyi gerçekleştiren Kenan Evren'in, Cumhurbaşkanı olmayı tercih etmesinden dolayı Cumhurbaşkanı için ideal parlamenter bir sistemi çok aşan yetkiler ile anayasamızın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren donatıldığını görüyoruz. Bunun karşısında hiçbir sorumluluğu olmayan bir Cumhurbaşkanlığı modelimiz var ve bu hükümet sistemimiz 2 başlı bir yürütme yapısı öngörüyor. Bir tarafta tüm sorumluluğu üzerinde taşıyan Başbakan ama öbür tarafta hiçbir sorumluluğu olmadığı halde yetkileri bakımından onunla yarışan bir Cumhurbaşkanı" diye konuştu.
"Türk milletinin menfaatleri söz konusu olduğunda inisiyatif aldık"
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'da gerçekleştirdiği darbe girişimi sonrası Türkiye siyasetinde paradigmaların (örnek, model) değiştiğine işaret eden Parsak, MHP'nin bu değişen paradigmada devletin ve milletin bekasını öncelik olarak alıp "evet" dediğini ifade etti. Parsak açıklamasında, "Bütün bu tarihsel sürecin sonunda 15 Temmuz 2016'da tarihimizi en büyük ihanetleri ile karşılaştık ve bu ihanetin sonrasında toplum hayatımızın tüm kesiminde olduğu gibi siyasette de önemli bir paradigma değişikliği beraberinde geldi. 15 Temmuz 2016 tarihinden itibaren belli bir müddet 3 siyasi partinin devlet aklına uygun bir şekilde milletimizin beklediği gibi uzlaşma yönünde hareket ettiğini gördük. Nitekim bir anayasa komisyonu kuruldu. 3 parti çok kısa süren bir çalışma içerisinde 7 çok önemli maddede mutabakat sağladı. Ama onun hemen arkasından Genel Başkanımız Devlet Bahçeli'nin 11 Ekim 2016'da içerisinden geçtiğimiz zorlu süreci gözeterek, devletimizi daha güçlü ve korunaklı hale getirmeye yönelik olarak Türk milletinin ve devletinin bekasın öncelik almak sureti ile "bu hükümet sistemi tartışmalarını ortadan kaldıralım, gelin bu meseleyi meşru zeminde çözelim" dedi. Sonra ne yazık ki 2007 yılında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) müsebbip olmasına rağmen bu süreçte hiçbir rol almadığını ve elinin taşın altına koymadığını görüyoruz. Ama MHP tarihin her döneminde olduğu gibi bugünde Türk milletinin menfaatleri söz konusu olduğunda "seyirci mi kalalım, inisiyatif mi alalım?" ikileminde inisiyatif almayı tercih etmiştir. Bu bizim yeni değil 48 yıllık tutumumuzdur" ifadelerine yer verdi.
"CHP ve etrafındakilere "mesnetsiz itham" göndermesi"
Yaşanan süreçte CHP ve beraberindekilerin yürüttüğü "hayır" kampanyalarına da değinen Parsak, hayır cephesinin mesnetsiz ithamlarda da bulunduğunu vurgulayarak, "Süreçte ne yazık ki görüyoruz ki özellikle CHP'nin etrafına kümelenenler tarafından bu anayasa değişikliği teklifinde yer almadığı halde haksız ve mesnetsiz bir şekilde vatandaşlın kafasını karıştırmaya yönelik olarak haksız ithamların gerçekleştiğini görüyoruz. Ondan dolayı sadece ve sadece mutlak gerçeklere göre milletimiz feraseti ile değerlendirmeyi yapacak çok kısa bir süre sonara yaklaşık 10 gün sonra sandığa gidecek ve kendi iradesi ile kararını verecek. Biz bu tercihimizi ortaya koyduktan sonra teklifin ortaya çıkması sürecinde ve bugünde "milletimizin kararı başımızın gözümüzün üstüne" demiştik. Bunu sürdürüyoruz ama şuna da inanıyoruz ki Türk milleti kendi bekası için Afyonkarahisar ve Türkiye'den güçlü bir "evet" ile bu süreci sona erdirecek" dedi.
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.