Milletvekili Boynukara’dan Küresel Ve Bölgesel Politika Açıklaması
AK Parti Adıyaman Milletvekili Adnan Boynukara, küresel ve bölgesel politika ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
AK Parti Adıyaman Milletvekili Adnan Boynukara, küresel ve bölgesel politika ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
AK Parti Adıyaman Milletvekili Adnan Boynukara, özellikle Ortadoğu'da ABD ve AB ülkelerinin amacının PKK'yı Irak ve Suriye coğrafyasına meşru bir şekilde kalıcı kılmak olduğunu vurguladı.
Adnan Boynukara, İran ve Merkezi Irak yönetimiyle işbirliği yaparak Barzani yönetimini sabote edildiğini, PKK'nın, DEAŞ'ın insansızlaştırdığı Sincar Dağını ikinci Kandil yapmasına destek verdiğini kaydetti.
Dar ve mikro ölçekleri gören perspektifle iç politikalara, bölgesel ve küresel politikalara bakanların Türkiye'nin ne yapmaya çalıştığını anlamayacağını kaydeden Boynakara, Dünya, bölge ve Türkiye haritasını birlikte önümüze koyup tepeden baktığımızda hem tüm aktörleri hem de sosyal, siyasal, stratejik ve taktiksel gelişmelerin net okunabileceğini vurguladı.
Boynukara, "Irak ve Suriye'nin oluşturduğu bölge bizim coğrafyamızdır. Bölgedeki aktörlerden biri, merkezi Irak hükümeti ve onun mezhepsel hamisi olma pozisyonunu saklama gereği duymayan İran'dır. İran'ın devletlerarası ilişkide olabildiğince Makyavelisttir. Başka bir ifadeyle, egosantrizme, benmerkezciliğe teslim olmuş bir devlet geleneğinden bahsetmek mümkündür. Bunun somut örneklerinden birisi, 2010 yılında İran'ın Türkiye ve Brezilya aracılığıyla imzaladığı ve yayınladığı Tahran Deklarasyonu'dur. İran'ın bu deklarasyonla nükleer enerjinin barışçıl amaçlı olduğunu ilan etmesine rağmen ABD bunu kabul etmediğini açıkladı. Ancak bu açıklama üzerine hiç kimse ABD'nin İran ile direkt ilişkiye geçtiği sonucunu çıkarmadı.
ABD yönetimine hakim olan güç merkezleri ile İran arasında 2010 yılından bu yana direkt ilişkinin olduğu bilinen bir gerçek. ABD ile İran arasında adı konulmamış bir ortaklığın olduğunun temel göstergelerinden birisi de Irak işgali ve sonrasında ortaya çıkan siyasi sonuçlardır. ABD'nin bölgedeki yeni ortağı olan Şiilerin İran'dan bağımsız hareket ettiğini söylemek mümkün değildir. İran'ın, 79 devrimi sonrası temel hedefi olarak belirlediği "ortak Şii irade" önermesi ABD'nin Irak işgali üzerinden hayat buldu. Irak'ta yönetime gelen hükümetlerin tek motivasyonu mezhepçilik. Musul üzerinden Türkiye'ye karşı sergilenen tutumda da bu motivasyonun olduğunu görüyoruz" dedi.
ABD'nin uluslar arası ilişkilerinde çıkar ilkesinin öncelik olduğunun altını çizen Boynukara, ABD'nin bölgeyi kontrol etmek için DEAŞ'ı oluşturduğuna işaret etti.
Boynukara, "DEAŞ, Müslüman halkların yaşadığı coğrafyaların maruz kaldığı işgal süreçlerinde edindikleri tecrübeyle organize ettikleri asimetrik savaşın bir ürünüdür. Baas kadroları, Maliki-Esed desteği, bölgedeki kimi ülkelerin lojistiği ve Batılı istihbarat örgütlerinin katkılarıyla yapılandırılıp yönetilen terör örgütüdür. Burada dikkat edilmesi gereken temel hususlardan birisi de, DEAŞ'a yüklenen anlam ve verilen görevdir.w
DEAŞ'a bir yandan Şengal bölgesine saldırıp orayı insansızlaştırıp PKK terör örgütüne bırakırken, diğer yandan Suriye'de ÖSO'ya saldırıp Esad rejimine can suyu vermektedir. Aynı şekilde Irak'ın kuzeyinde Barzani'ye saldırarak merkezi yönetimin elini güçlendirirken, siyasal kriz çıkartmak üzere Türkiye'ye yönlendirilmektedir. ABD yönetimine hakim olan bu akıl, bölgedeki bütün devletleri, halkları ve grupları, DEAŞ aracılığıyla yeniden formatlamaya zorlamaktadır.
PKK terör örgütünün geçirdiği aşamalar dikkate alındığında KCK, PKK, PYD, YPG gibi yapılanmalarının hepsinin birbirini besleyen ve tek örgütün türevleri olduğu görülür. ABD ve AB bunu net olarak bilmektedir. Buna rağmen, Türkiye sınırlarına yakın bölgelerde ortaya çıkartılan PYD/YPG'ye verilen desteğin amacı Türkiye'yi bölgesel politikanın dışına itip içe kapatmak ve bu örgütlere meşruiyet kazandırmaktır. ABD, KCK alt örgütlenmesi olduğu bilinen PKK'yı, yeni isim ve farklı bir kurguyla bölgemizde tutmak istiyor. Müttefiklikle bağdaşmayan bu politika için ise DEAŞ terör örgütü kullanılıyor. Daha ötesi, bu örgüt üzerinden PKK'ya meşruiyet kazandırılmaya çalışılıyor. Batı ülkelerinde PKK, PYD, YPG adına izin verilen toplantılar da aynı amaca hizmet ediyor" diye konuştu.
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.