Milletvekili Serdar, Kadem’i Ziyaret Etti
AK Parti Elazığ Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı üyesi Ömer Serdar, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Elazığ Şubesi'ni ziyaret etti.
AK Parti Elazığ Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı üyesi Ömer Serdar, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Elazığ Şubesi'ni ziyaret etti.
KADEM Elazığ Şube Başkanı Esra Soylu ve üyeler tarafından karşılanan Serdar, burada anı defterine düşüncelerini yazdı ve daha sonra FETÖ/PDY, Fırat Kalkanı ve Musul operasyonlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Türkiye kısa bir süre önce ciddi bir darbe kalkışması ile karşı karşıya kaldığını belirten Serdar, "Milletin birlik ve beraberliği ile adeta dünyaya örnek oluşturacak bir demokrasi mücadelesi ile bu sınavdan Türkiye başarı ile çıktı. Bu olay bizim demokrasi tarihimize kara bir leke olarak geçecekken bu milletin cesaretiyle adeta bir ak sayfa olarak geçti. AK Parti gurubu olarak geçtiğimiz hafta içerisinde 15 Temmuz'un Türkiye için Demokrasi Bayramı olması için meclise kanun teklifi verdik. 15 Temmuz unutulmamalı, unutturulmamalıdır. Özellikle siyasi tarihimize baktığımızda bu hain girişimlerin zaman zaman sonuç aldığını görüyoruz. Geçmişte 2 askeri kalkışma maalesef sonuç aldı ve Türkiye demokrasisine, hukuk düzenine kara bir leke olarak geçti. Ancak 15 Temmuz hadisesi ile birlikte hem Türkiye demokrasisinde ak bir sayfayla açılmış oldu hem de dünyada Türkiye toplumunu demokrasiye bağlılığı gösterildi" dedi.
TMMM Başkanı İsmail Kahraman ile birlikte bir heyet olarak Fransa'da senato ve ulusal meclis başkanlarının davetlisi olarak çeşitli temaslarda bulunduklarını dile getiren Serdar, "Fransa'da, 15 Temmuz ve Türkiye'nin Orta Doğu coğrafyası üzerinde yapılan planlama ve Orta Doğu coğrafyasında sorunlu alanları ile ilgili tezlerini anlatmak için bulunduk. 15 Temmuz darbe girişimi henüz tam anlaşılmış değil. Bunu doğru anlatmak lazım. Özellikle bu darbenin arkasında olan bir takım küresel aktörlerin olduğu yönünde kanaatlerimiz var. Bu darbeyi planlayanlar ve bunun küresel uzantıları Türkiye'deki bu olayı manipüle edilmektedir. Bu açıdan Türkiye parlamenterleri, STK'ları, iş adamları olarak zaman zaman seyahatler gerçekleştirip orada anlatmaya çalışıyoruz. Bizim FETÖ yapılanmasına ilişkin orada anlattıklarımız hakikaten hayretle ve dehşetle karşılanıyor. 40 yıllık bir yapılanma nasıl böyle bir ihanete dönüşebilir ve nasıl fark edilmeyebilir. Batılıların bunu anlamakta güçlük çektiğini gördük. Oysa bu örgüt dünyada örneği olmayan bir takım sızma, perdeleme ve istismar yöntemiyle kendini değiştirerek bir takım kalıplara girerek bugüne kadar devlet yapılanmasında ve onun sivil uzantılarında örgütlenmesini yapmış. Ancak bizim ilk işaretlerini MİT krizi ile ortaya koyan daha sonra 17-25 Aralık süreci ile hukuk üzerinde Türk demokrasisini ve hukuk sistemini bertaraf etmeye çalışan soruşturma süreçleri yaşadık. Buradan da yine milletin desteği ile iktidarı temsil eden AK Parti hükümeti başarı ile çıktı" diye konuştu.
Fırat Kalkanı Operasyonunun devam ettiğini aktaran Serdar, şunları kaydetti:
"Fırat Kalkanı Operasyonu, sınır ve ulusal güvenliğimizi temin anlamında bir meşru müdafaa hakkıdır. Bu da BM sözleşmesinin 51. maddesinin bize tanımış olduğu bir haktır. Bu çerçevede Suriye'de Türk ordusu kendi ulusal çıkarları ve sınır güvenliğini tahkim etmek anlamında operasyonu başlatmış oldu. Operasyon özellikle Cerablus'ta çok kısa sürede sonuç aldı. Avrupa'da üzerinde durduğumuz diğer bir konu ise Suriye'nin toprak bütünlüğü sağlamak ve Suriye'deki katliamları bertaraf etmek açısından orada uçuşa kapalı güvenli bir bölge oluşturma fikriydi. Avrupa bu tezimize yaklaşır noktaya geldi."
Koalisyon güçlerinin Musul'a topçu atışları ile giriş yaptığını vurgulayan Serdar, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Musul konusu Türkiye'nin uluslararası hukuktan da kaynaklanan bir takım haklarının olduğu bir konu. Özellikle Başika'da eğitim kampı oluşturulurken, biz Irak yönetimi tarafından çağrılarak orada eğitim vermeye başladık. Musul'a operasyon yapılırken bizim koalisyon güçlerine şu ikazımız oldu. Orada öyle bir operasyon şekli oturtulmalı ki, DEAŞ unsurları temizlenirken mezhepçi fay hatlarını da harekete geçirmemek gerekiyor. Dolayısıyla bu konuda çok hassas olunması gerekir. Nihayet bu ikazlarımız Amerika ve koalisyon güçleri tarafından dikkate alındı ve Musul'a giderken Şii milisler koalisyona dahil edilmedi. Umarız orası da DEAŞ unsurlarından temizlenir."
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.