Minik öğrencilerdeki ’okul korkusuna’ dikkat

Minik öğrencilerdeki ’okul korkusuna’ dikkat

Yeni eğitim ve öğretim dönemi ile birlikte 1. sınıfa yeni başlayıp okul hayatı ile ilk defa tanışan çocuklarda oluşan "okul korkusu" konusunda uyarılarda...

Yeni eğitim ve öğretim dönemi ile birlikte 1. sınıfa yeni başlayıp okul hayatı ile ilk defa tanışan çocuklarda oluşan "okul korkusu" konusunda uyarılarda bulunan uzmanlar, bu fobinin aşılamamasının çocuğun ilerleyen hayatında duygu ifadesizliği, kendini ifade edememe ve kendi içine kapanma gibi problemlere sebebiyet verebileceğini vurguladılar.

Afyonkarahisar'da uzun yıllardır Yaşam Koçluğu yapan Pınar Yetkin, 1. sınıf öğrencilerinde sıklıkla yaşanan okul korkusu ve aşılma yolları ile ilgili İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine bilgi vererek, konunun çocuklar ve aileler açısında çok önemli olduğunu kaydetti. Okul fobisinin aşılmasında çocuklarla doğru bir diyalog içerisinde konuşulmasının büyük bir öneminin olduğunu aktaran Yetkin, çocukların hayatlarında yeni bir döneme geçildiğinin yumuşak bir dille anlatılması gerektiğini vurguladı. Yetkin, "Eğitim ve öğretime yeni başlamış daha ilk kez adım atan 1. sınıf öğrencilerimiz var. Aslında bir haftalık okula alışma dönemi geçirdiler ancak bazılarında halen okula alışamama, uyum sağlayamama gibi problemler yaşıyorlar. Ailelerin bu konudaki en büyük hassasiyeti çocuklarını karşılarına alıp iki yetişkin gibi konuşmaları yönünde olmalı. Onlara okul hayatının nende önemli olduğunu, okul hayatının başlattıklarını ya da okulun neden bu kadar hayatlarında yer etmesi gerektiğini ve eğitimin hayatlarındaki önemini anlatmalılar. Tam çocukluk döneminden öğretim dönemine geçiyorlar ve oyuncaklarını bir anda ellerinden alıyoruz ve onlara tabi ki bu durumdan biraz rahatsız oluyorlar çünkü en önemli varlıkları oyuncakları, oyun oynama istekleri, görevleri diyelim. Sonrasında bir anda panikliyorlar, hayatlarında bir anda büyük radikal değişiklik olduğunu düşünüyorlar. Oysaki oyunca oynayabileceklerini ama hayatlarında yeni bir döneme geçiş yaptıklarını onlara yumuşak bir dille anlatmamız gerekiyor. Yani aslında korkutmak değil aksine o durumdan keyif almalarını sağlamak okul hayatında fobiden ziyade zevkle gidecekleri bir yer olduğunu düşündürebiliriz onlara" diye konuştu.

"Aileler konuşup sorunun alt yapısında neler var bunları irdeleyebilirler"

Sorunun aşılamaması halinde bir uzmandan muhakkak destek alınması gerektiğini kaydeden Yetkin, "Aileler konuşup sorunun alt yapısında neler var bunları irdeleyebilirler. Halen bu durum devam ediyorsa bir uzman yardımı alabilirler bir yaşam koçu, psikolog yada öğretmenleri, rehber öğretmenleri ile bir planlama yapabilirler. Bu tamamen ailenin gideceği yolu kendilerinin çizmeleri ile alakalı ama bir uzman yardımı almalarında fayda var" dedi.

"Yapıcı bir dil kullanılması gerçekten çok önemli"

Çocuklarla yapılan konuşmalarda ailelerin yapıcı bir dile kullanmalarının çok önemli olduğunu altını çizen Yetkin açıklamalarına şöyle devam etti:

"Öncelikli olarak ailenin bu tür fobi durumunda çocukları ile dalga geçmemeleri hatta gülmemeleri ve onların özgüvenlerini zedelememeleri hassasiyet gösterilmesi gereken önemli bir nokta. Genelde çocukların büyük korku hali onların kendi içlerine kapanmalarına da sebebiyet verebilir aksine bunun önemli bir şey olduğunu çocuklara hissettirmemiz gerekir. Bunun çözülemeyecek bir şey olmadığını aksine çözülebileceğini yada korkularının altında yatan sebepleri bulup korku ile savaşmayı öğretmek gibi olumlu yapıcı bir dil kullanmaları gerçekten bu noktada çok önemli."

"Özgüven eksikliği ilerleyen dönemlerde daha büyük sıkıntılara neden olabilir"

Son olarak sorunun çözülememesi halinde ilerleyen dönemlerde ne gibi sıkıntılar oluşturabileceği konusunda uyarılarda ve önerilerde bulunan Yetkin, "Özgüven eksikliği ilerleyen dönemlerde daha büyük sıkıntılara neden olabilir. Öğrenci ergenlik dönemi geçirecek, yetişkin olacak ve hiçbir şekilde kendini ifade edememe gibi yada duygularını ifade edememe gibi ciddi boyutta sorunlara sebebiyet verebiliyor. Duygu ifadesizliği ve kendini ifade edememe, kendi içine kapanma, sosyal hayattan dışlanma, kendini soyutlama gibi problemlere sebebiyet verebiliyor" ifadelerini kullandı.

İHA

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.