Narenciye Üreticisinin Rusya Umudu Kırıldı
Narenciye çiftçisi, en büyük ihracatçısı olan Rusya'da büyük hayal kırıklığı yaşıyor.
Narenciye çiftçisi, en büyük ihracatçısı olan Rusya'da büyük hayal kırıklığı yaşıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın son Rusya ziyaretinde, krizin aşıldığı, tarım ürünlerine yasağın kalkacağı müjdelenmesine karşın, hala gerekli anlaşmalar yapılamadığı için hasadına geçen ay başlanan erkenci mandalina dalda kaldı. Şu anda halde 50 kuruşa satılan mandalinayı dalında gelip soran bir tane alıcı bile olmadığını belirten MZO Başkanı Cengiz Gökçel, "Rusya umudumuz kırıldı. Narenciye üreticisi perişan durumda" dedi.
Geçen yıl Türkiye ile Rusya arasında yaşanan uçak krizi nedeniyle Rusya'nın Türk tarım ürünlerine yasak koyması çiftçiyi büyük zarara uğratmış, krizin aşılması için Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rusya'ya giderek, Rusya lideri Vladimir Putin ile görüşmesinin ardından, çiftçiye ve ihracatçıya müjde verilmişti. Umudunu, en büyük ihracatçı konumunda olan Rusya'ya bağlayan çiftçi de krizin sona ermesiyle birlikte umutlanmış ve mutlu olmak istediğini dile getirmişti. Ancak, gelinen noktada Rusya ile halen gerekli zirai karantina anlaşmalarının yapılmaması, hasadına başladığı ürünlerini ihracatçıya satamayan çiftçiyi hüsrana uğrattı. Özellikle erkenci mandalina ve nar dalda kalırken, çiftçi bir an önce teşvik priminin açıklanması için gözünü hükümete dikti.
"Her yıl bir önceki yıldan çok daha kötü"
Mersin Ziraat Odası (MZO) Başkanı Cengiz Gökçel, çiftçinin mandalina ve narda yaşadığı sıkıntıyı İHA muhabirine anlatı. Geçen yıllarda bütün tarım ürünlerinde olduğu gibi narenciyede de ihracatta ve iç piyasada yaşanan sıkıntılar nedeniyle fiyatların bir türlü çiftçilerin beklediği ölçüde gelişmediğini dile getiren Gökçel, "Gelişmiyor da. Yıllar içerisinde biz ihracatın ve iç tüketimin artmasını ve buna paralel olarak fiyatların çiftçileri memnun edecek, üretimde tutacak şekilde olacağını beklerken, maalesef her yıl bir önceki yıldan çok çok daha kötü vaziyette bir tablo çıkıyor karşımıza" diye konuştu.
Geçen yıl Türkiye'nin narenciyede en fazla ihracat yaptığı Rusya ile yaşanan krizden sonra geriye dönen ürünler ve ihracat için hazırlanmış olan narenciye ürünlerinin olduğu gibi iç piyasaya girdiğini anımsatan Gökçel, "Bu ürünler zaten yurt içindeki daralan talebin karşısında bir daha ürünün çoğalmasına neden oldu ki, halde 60-70 kuruşa sattığımız mandalina 25-30 kuruşa geriledi. İhracatçılar Rusya krizinden kaynaklanan zararlarını devletin yaptığı ödemelerle tazmin ettiler ve geçen yılki krizden zarar etmediler. En fazla zararı çiftçiler gördü, narenciye üreticisi gördü" ifadelerini kullandı.
"Maalesef Rusya umudumuz kırıldı. Rusya'nın uyguladığı yasak devam ediyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son Rusya ziyaretinde, Rusya'nın geçen yıl tarım ürünlerine uyguladığı yasağı kaldırmış gibi bir hava oluştuğunu söyleyen Gökçel, "Biz de bunun üzerine "umutluyuz, mutlu olmak istiyoruz" demiştik. Ama maalesef umudumuz kırıldı. Şu anda hasadına başlanan ürünlerde oluşan fiyatlar yerlerde sürünüyor. Halde 50 kuruşa erkenci mandalina satılıyor. Dalda gelip ürün soran bir tane alıcı yok. Mutluluk beklerken mutsuz olduk. Şu anda Rusya'nın ve diğer ihracat yapacağımız yeni ülkelerin de mutlaka zirai karantina anlaşmalarını yapmamız gerekiyor ki, ihracat yapabilelim. Şu ana kadar Rusya ile de henüz böyle bir anlaşma sağlanamadı. Maalesef limon ve greyfurt dışında bütün tarım ürünlerine Rusya'nın uyguladığı yasak devam ediyor" şeklinde konuştu.
"30-40 kuruşa bahçeye alıcı gelmiyor. Narenciye üreticisi perişan vaziyette"
Türkiye'de resmi rakamlara göre 3 milyon 800 bin ton civarında narenciye üretimi yapıldığını kaydeden Gökçel, bunun 800 bin-900 bin tonunu mandalinanın oluşturduğu bilgisini verdi. Erkenci mandalinaların çok çeşitlendiğini ifade eden Gökçel, erkenci çeşitlerde önceden Kasım ayı içerisinde başlanan hasadın şu anda Eylül'ün 15-20'si gibi başladığına işaret etti. Bu nedenle, mandalinada yaşanan mağduriyetin şu anda çok fazla hissedildiğini vurgulayan Gökçel, şunları söyledi: "Şu anda narenciye üreticisi perişan vaziyette. Ben özellikle söylüyorum, erkenci mandalinada şu an hem ihracatın olması hem iç piyasada talep oluşmasıyla "70-80 kuruş civarında maliyetimizin üstünde satabilir miyiz" diyorduk ama maalesef 30-40 kuruşa bahçeye alıcı gelmiyor. Böyle bir kötü tablo var. Hadi diyelim ki, Rusya'dan kaynaklanan zirai karantina anlaşması yapılamayabilir, ona bir şey demiyoruz ama bari ihracata uygulanacak teşvik primi bir an önce belirlensin, miktarı da çiftçiye olumlu yansıyacak şekilde olsun."
"Teşvik priminin Temmuz-Ağustos'ta 100 dolar seviyesinde açıklanmasını istedik ama ses seda yok"
Her geçen yıl narenciye ve bütün diğer tarım ürünlerinde üretimin arttığına dikkat çeken Gökçel, buna paralel olarak ihracatın mutlaka artarak istikrarlı bir şekilde devam etmesini istediklerinin altını çizdi. Yurt içinde ürünlerin talebinde zaten bir daralma olduğunu ve tüketimin azaldığını belirten Gökçel, şöyle devam etti: "Üretici fiyatıyla tüketici fiyatlarının çok afaki bir şekilde gelişmesi ve insanların alım gücünün düşmesi, iç piyasadaki bütün narenciye ve tarım ürünlerine olan talebi azaltıyor. Ancak üretim artıyor. Dolayısıyla mutlaka ihracatımızı artırmamız gerekiyor. Bu Rusya olur, başka ülkeler olur. Bunun için, "Çiftçilerimiz geçen yıl zarar etti. Çiftçilerimize doğrudan zararlarını tazmin edecek bir ödeme mümkün olmadı. Bari bu yıl ihracata uygulanacak teşvik priminin Temmuz-Ağustos aylarında çiftçinin ürünü elindeyken 100 dolar seviyesinde belirlenip, hem çiftçimiz bu teşvik primine göre bir arazide ürünlerine fiyat belirlesin hem de ihracatçı bu destek primiyle ilgili bilgi sahibi olup hem Rusya'da hem diğer ülkelerde ihracat yapabilecek bağlantılar oluştursun" diye bunu talep ettik. Maalesef şu ana kadar ihracat primiyle ilgili ses seda yok, ne miktar belli ne verilip verilmeyeceği belli."
İhracatçıların geçen yıllarda fiyatları tırmandırdığı ve yurt dışında ürünleri pazarlayamadıkları gerekçesiyle teşvik primi verilmesine karşı çıktıklarını anlatan Gökçel, "Buradaki amaç, daha fazla ihracatçının piyasaya girip çiftçiden ürün talep etmesinin önüne geçmek diye düşünüyorduk. Sanki bu yıl bilinçli olarak ihracat priminin verilmemesi ya da geciktirilmesiyle ilgili bir güç devrede gibi hissediyoruz. Böyle olmadığını düşünmek istiyoruz. Ama maalesef yaşadığımız şu sıkıntıyı da görünce sanki böyle bir durum var mı diye düşünüyoruz" dedi.
"Çiftçi, narda da hayal kırıklığı yaşıyor"
Hasadı devam eden narda da çiftçinin yaşadığı sıkıntının aynı olduğunu dile getiren Gökçel, sözlerini şöyle tamamladı: "Nar her bölgede yetişebilen bir ürün ve narenciyede istediği geliri elde edemeyen çiftçilerimiz bir umut olarak nar tesis etmeye başladılar. Ama narda plansız, programsız bir üretim oluştu ve şu anda nar da çiftçinin üstüne yük olmaya, bela olmaya başladı. Nar da bize gelen bilgiye göre halde 50-60 kuruş seviyesinde satılıyor ama bu çeşidine göre farklılık gösterebilir. Maalesef narda da bir hayal kırıklığı söz konusu çiftçilerimiz açısından. Mutlaka narla ilgili de ihracatın ve iç tüketimin artırılmasıyla ilgili önlemler alınmalı."
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.