Nazilli Ticaret Odasında Ar-Ge ve tasarım destekleri anlatıldı
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Bilim ve Teknoloji Genel Müdürlüğü desteği ile Aydın'da, Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü ile Aydın...
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Bilim ve Teknoloji Genel Müdürlüğü desteği ile Aydın'da, Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü ile Aydın Sanayi Odası (AYSO) işbirliğiyle Ar-Ge ve tasarım merkezleri tanıtım toplantıları düzenlendi.
Proje kapsamında ilk toplantı Aydın il merkezinde AYSO'da, ikinci toplantı ise Nazilli Ticaret Odası'nda gerçekleştirildi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi ve Teknoloji Uzmanı Ekrem Türker Fidan ve Aydın Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Tunay Çoban'ın konuşmacı olarak katıldığı toplantılara Aydın Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yunus Şahin başta olmak üzere Aydın ve Nazillili işadamları ile kamu kurum müdürleri ve oda üyelerinin Ar-Ge temsilcileri katıldı. Toplantıların açılış konuşmasında, Bilimi teknolojiye dönüştüren bir ülke olmak zorunda olduğumuzu önemle belirten Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Tunay Çoban, Türkiye ihracatının son 5 yıldır 150-160 Milyar Dolar aralığında sıkıştığını belirterek, bu sorunun bilimi ve teknolojiyi üretime dahil ederek çözülebileceğine dikkat çekti. Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri projesinin 2 yıllık bir proje olduğunu da ifade eden Çoban, teknoloji transferini en az indirmek için bu merkezlerin olmazsa olmaz olduğunu söyledi. Çoban, "Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nca iki yıl önce çıkarılan Ar-Ge Reform Paketi ile bilimi teknolojiye, teknolojiyi üretime çevirmek için Ar-Ge ve Tasarım Merkezi Projesi başlatıldı. Özel sektörümüz bünyesinde Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri oluşturulsun. Buralarda üniversite sanayi kamu işbirliği bu merkezlerde geliştirilsin. Artık biz teknolojiyi transfer etmeyelim" dedi.
"Şirketler arası rekabet ve büyüme yarışı sürüyor"
Çoban, "Günümüzde gerek ülkeler, gerekse şirketler arasında yoğun bir rekabet, büyüme yarışı ve pazar yarışı söz konusu. Bu konuda çetin bir rekabet var. Bu rekabette üstün olan, ekonomik gücünü koruyan ve geliştiren ülkeler Dünya'ya hükmediyorlar. Dünya'yı onlar yönetiyor diyebiliriz. Tam tersi, bu rekabette geri kalan ülkeler ise dış idarelere açık hale gelip, sosyal sorunlar ile karşılaşıyorlar. Çevremizde bunları görüyoruz. Türkiye olarak da biz iyi bir coğrafyadayız. Dünya'nın küresel güçlerinin çeşitli projeleri var. Türkiye olarak, bağımsız ve özgür bir ülke olarak devam edebilmemiz için ekonomik olarak güçlü bir ülke olmamız gerekiyor. Üreten, ürettiğini Dünya'ya satabilen, şirketleri ile dinamik yapıda olan bir ülke olmamız gerekiyor. Ancak bu şekilde, bu coğrafyada varlığımızı sürdürebiliriz. Bakanlığımızın 2023 yılı hedefi olan kişi başı 25 bin dolar Milli gelir bekliyoruz. 500 milyar dolar yıllık ihracat hedefimiz var. Ayrıca Dünya'nın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefindeyiz. Tabi bizim bazı ülkeler gibi zengin petrol yataklarımız gibi bir durumumuz yok. Bu konuda biraz şanssızız. Fakat Dünya'nın merkezinde sayılabilecek bir konum avantajımız var. Ayrıca genç ve dinamik bir nüfus, girişimci bir yapımız var. Bunlar da bizim şansımız. Fakat maalesef bunlar yeterli değil. Farklı bir şeyler yapmamız gerekiyor. Bu konuda bilim ve teknoloji devreye giriyor. Bilimi teknolojiye dönüştüren, bu konuda seri üretim yapabilen bir ülke olmamız gerekiyor. Teknoloji transferi ile artık ilerlememiz mümkün değil. Buna da çok inanmadığımı belirtmek isterim. Miladı dolmuş teknoloji paylaşılıyor diye düşünmekteyim. Bu coğrafyada, ekonomisi dinamik bir ülke olarak devam edebilmemiz için, teknolojiyi geliştiren bir ülke olmalıyız. Örneğin Kuzey Kore'de nükleer teknoloji geliştiriliyor. Dünya'nın büyük ülkeleri ile sorun yaşasa da hükmedilemiyor. Öyle veya böyle, teknoloji var ellerinde. O teknoloji, ülkeye böyle bir güç sağlıyor. Yine bir örnek olarak, geçmiş dönemde terörle mücadelede kullandığımız silahları İsrail'den alıyorduk. Ne zaman ki İsrail ile anlaşmazlıklarımız oldu, bize silahlar ve parçaları satılmadı. Biz bu silahları kullanamaz olduk, bunun üzerine yoğun bir Ar-Ge çalışması ile İHA ve SİHA'ları yaptık. Bu konuda Dünya'da 5 ülkeden biriyiz. Tabi bu Ar-Ge ve araştırma ile mümkün oldu. Bu çok önemli bir konu. 2023 yılı hedeflerine ulaşabilmemiz için, mutlaka bilimi teknolojiye dönüştürebilecek ve bunu sanayide kullanabilecek bir hizmet kurmamız lazım. İşte buradan hareketle bakanlığımız, bundan 2 yıl önce çıkan reform paketi ile devletimiz işadamlarına, "Üretim ve tasarım merkezi kurun. Biz de kamu olarak bunları destekleyelim." Dikkat ederseniz Türkiye'de yüksek teknoloji ürünü yüzde 3'lerde. En son yapılan açıklamalarda yüzde 6'ya çıktığı söylendi. Fakat yeterli değil. Gelişmiş Dünya ülkelerine baktığımızda bu yüzdenin 15 ve üzerinde olduğunu görmekteyiz. Bizim artık teknoloji satan bir ülke haline gelmemiz lazım. Şu an Aydın'daki tablomuz çok olumlu değil. Bu yüzden potansiyeli olan özel sektörlerimize Ar-Ge ve tasarım merkezi kurmaları yönünde çağrıda bulunuyoruz" dedi.
"İnatla, Ar-Ge'ye ve tasarıma yatırım yapmamız gerekiyor"
Ar-Ge ve tasarıma yatırım yapmak gerektiğine dikkat çeken Aydın Sanayi Odası Başkanı Mehmet Yunus Şahin; "Üyelerimiz ve Bakanlık yetkililerimizle, Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri konulu tanıtım ve bilgilendirme toplantısında birlikte olmaktan dolayı büyük mutluluk duyuyorum. Ülke olarak temel önceliklerimizden biri üretimimizi arttırmak ve daha fazla ihracat yapmaktır. Ancak bundan daha önemlisi yüksek katma değerli üretim yapabilmektir. Kalıcı ve sürdürülebilir bir ihracat artışı ancak bu sayede mümkün olabilir.5746 Sayılı Ar-Ge Reform Paketi ülkemiz için önemli bir başlangıçtır. Ülke olarak kayda değer sonuçlar almamız için inatla Ar-Ge'ye ve tasarıma yatırım yapmamız gerekmektedir " dedi.
"Rekabette üstün olan ülkeler dünyayı yönetir"
Toplantılarda konuşan, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi ve Teknoloji Uzmanı Ekrem Türker Fidan, AR-GE ve Tasarım Merkezi olmanın avantajlarına değinerek, gerçekleştirdiği sunumlarda 5746 Sayılı Araştırma Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun, Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerindeki indirim, istisna, destek ve teşvik unsurları ile tasarım faaliyetleri kapsamında yapılan harcamalar, başvuru ve izleme süreçlerine ilişkin bilgilendirme yaptı. Fidan, rekabette üstün olan ülkelerin dünyayı yönettiğini ifade ederek, "2015 yılı sonunda çalışmalarına başlanan ve 20016 yılı Ağustos ayında yürürlüğe giren Ar-Ge Reform Paketi mevcut. Ar-Ge ve Tasarım Merkezi potansiyeli olan bütün illerde de tanıtım faaliyetlerini yürütmekteyiz. Bir yıl önce ilk olarak Aydın'dan başlattığımız bu çalışmalarda yine Aydın'a gelmiş durumdayız. 4-5 kişilik bir ekiple 35 ilde ve 38 farklı merkezimizde Ar-Ge Tasarım merkezimiz var. Hedefimiz hem il hem de sektör sayısını ve sektör çeşitlenmesini artırmak. Şu anda Aydın'da 3 Ar-Ge ve bir tasarım merkezi bulunmakta. Türkiye genelinde baktığımızda ise bugün itibariyle 613 tane Ar-Ge Merkezimiz, 87 tane de tasarım merkezimiz var. Amacımızda Aydın'daki sayıyı artırmaktır. Bu nedenle toplantılarımız yapılmaktadır. Bu amaçla yaptığımız iki toplantıda Aydın'daki potansiyelimizin oldukça yüksek olduğunu gördüm. Yapılması gereken şey ise Aydın'da farkındalık yaratmaktır. Bu farkındalık sayesinde birçok firmamızın cesaret ederek başvurularını yapmalarını sağlayarak sürece dahil etmektir. İlimizde bizim şartlarımızı taşıyan ve hazır olan çok sayıda firma var. Aynı seviyede olan illere göre Aydın çok daha fazla bir potansiyel barındırıyor. "Devletle iş yapmayız" diyen firmalara cesaret vererek onlara destek olmak ve Ar-Ge ve tasarım merkezilerini oluşturmaları sağlamak istiyoruz. İnşallah Aydın'ın birçok ilde olmayan potansiyelini sistemimize dahil ederek potansiyellerini ortaya çıkartacağız. Bunun için bizlere başvurmalarını bekliyoruz. Başvuru için "agtm.sanayi.gov.tr" adresini kullanabilirler" dedi.
Toplantı, soru cevap kısmının ardından sona erdi.
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.