Genel Cerrah Uzmanı Doç. Dr. Serdar Kaçar, mide küçültme ameliyatı sonrasında hastaların söylenenlere harfiyen uymasının çok önemli olduğunu söyledi.

Genel Cerrah Uzmanı Doç. Dr. Serdar Kaçar, obezitenin tüm dünyada milyonlarca kişiyi etkileyen ciddi ve kronik bir hastalık olduğunu belirtti. "Obezite, sigaradan sonra önlenebilir ölümlerin ikinci büyük sebebidir" diyen Doç. Dr. Kaçar, "Tüp mide ameliyatında, mide bir tüp ya da muz şeklinde kalacak şekilde sol tarafı çıkarılır. Çıkarılan kısım, midenin yaklaşık yüzde 75'idir. Bu işlem, midenin her iki tarafına 3'er sıra zımba koyup ortasından kesen ve stapler adı verilen otomatik aletler yardımıyla yapılır. Mide hacmi yaklaşık 150 ml civarında kaldığından az miktarda gıdayla mide dolacak hale gelir. Alınan gıda azaldığından kilo kaybı olacak ve açlık hormonu olarak bilinen Ghrelin adlı maddeyi üreten mide dokusu çıkarıldığında açlık hissi kaybolacaktır. Tüp mide ameliyatı, kısa sürede etkili olan önemli bir obezite tedavisidir" dedi.

"Ameliyattan sonraki takip süreci, hasta için çok önemli"

Hastaların söylenenlere yüzde 100 uymaları gerektiğini aktaran Doç. Dr. Kaçar, "Tüp mide ameliyatı sonrasındaki dönem, hastanın yaşam tarzının değiştiği sıkıntılı bir dönemdir. Ama hastalar, üzerine düşen görevleri harfiyen uygularlarsa bu süreci minimum sıkıntıyla atlatıyorlar. Ameliyattan sonraki takip süreci, hasta için çok önemli. Biz bu konuda çok hassas davranıyoruz. Ameliyat sonrası yakın dönemde neredeyse her hafta, daha sonra altı ayda bir olmak üzere kontrollerimiz olmaktadır. Kontrollere göre ilaç ve vitamin takviyesinde bulunuyoruz. Biz şöyle düşünüyoruz; hasta kontrollere gelmiyorsa kaçamak yapıyordur ya da kilo verme konusunda sıkıntı yaşıyordur. Biz kontrollerini aksatan hastalarımızın takiplerini yapıp gerekli telkinlerde bulunuyoruz" diye konuştu.

"Mide küçültme ameliyatları nihai bir çözüm değildir"

Mide küçültme ameliyatlarının, kişinin yeme içme alışkanlığını değiştirmesine yardım eden bir yöntem olup nihai bir çözüm olmadığını dile getiren Doç. Dr. Kaçar, şöyle devam etti:

"Kilo almak ve vermek, toplama ve çıkarmadan ibarettir. Biz bu ameliyatla mideyi küçültüyor, bir bardak gıdayla dolacak hale getiriyoruz. Bu bardağın içine ne koyacağı kişiyle kalmış. Su koyabilir, ayran koyabilir, erimiş çikolata da koyabilir. Kişi, yeme içme alışkanlığını değiştirmezse, tüp mide ameliyatlarından 7-8 sene sonra yeniden eski kilolarını geri alır. Mideyi büyütmek yine kişiye bağlı. Çünkü mide elastik bir yapıya sahiptir. Bizim küçülttüğümüz mideyi eski haline getirip yine duble iskender yiyecek duruma sokabilir. Mide küçültme ameliyatları, kişinin yeme içme alışkanlığını değiştirmesine yardım eden bir yöntemdir. Nihai bir çözüm değildir."

İHA