Öğrencilerine cinsel istismarda bulunan öğretmene 22 yıl 10 ay hapis
Hatay'ın Dörtyol ilçesinde özel ders verdiği 14 ve 15 yaşlarındaki iki öğrenciye cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklu yargılanan öğretmen...
Hatay'ın Dörtyol ilçesinde özel ders verdiği 14 ve 15 yaşlarındaki iki öğrenciye cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklu yargılanan öğretmen Abdullah T., 22 yıl 10 ay ağır hapis cezasına çarptırıldı. Avukat Yusuf Uyar, "'Aman çocuklarımız rezil olmasın, aman kimse duymasın" yerine tıpkı bu çocukların velilerinin yaptığı gibi biraz cesur davranarak gerekirse yaşadığın yeri bırakarak başka yere giderek çocukların arkasında durmalıyız" dedi.
Dörtyol ilçesindeki bir devlet okulunda fen bilgisi öğretmeni olarak görev yapan Abdullah T. (44) iddiaya göre, öğrencileri K.T. ve M.Y.'ye kendi evinde özel ders verirken cinsel istismarda bulundu. Ailenin şikayeti sonrası Dörtyol Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan fezleke sonrasında İskenderun Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava sonuçlandı. Karar duruşmasına çıkan Abdullah T. 22 yıl 10 ay ağır hapis cezasına çarptırıldı.
Avukat Yusuf Uyar, söz konusu cinsel istismar fiilinin işlendiği zaman öğrencilerin biri 14 diğerinin 15 yaşında olduğunu belirterek, "Fen bilgisi öğretmenleri Abdullah T. aynı zamanda bu öğrencilere özel ders veriyor. Özel dersleri öğleden sonra okulda 40 kişilik sınıfta toplu olarak veriyor. Ayrıca istismar edilen bu iki öğrencimize ise özel dersleri evde ayrıca veriyor. Öğretmenimiz boşanmış, öğrenciler farklı zamanlarda eve gidiyorlar. Ayrı ayrı zamanlarda tek gittikleri zaman öğretmenleri tarafından evde çeşitli yerlerine dokunmak suretiyle öğrencilerimiz istismar ediliyor" dedi.
Uyar, istismar olayının birinci ve ikinci TEOG sınavlarından önce yaşandığını ve liseyi kazanan öğrencilerin lise öğretmenleri tarafından üzerine gidilerek öğrenildiğini kaydetti.
Uyar, Abdullah T.'nin öğrencilere birkaç kez tacizde bulunduğunu vurgulayarak, "Bu olayın ortaya çıkışı ise, öğrencimiz 1. TEOG ve 2. TEOG'tan sonra her iki TEOG'tan önce de istismar ediliyor. TEOG'tan sonra liseyi kazanıyor ve bir liseye kaydı yapılıyor. Öğrencimizin liseye kaydı yapıldıktan sonra okulda birden fenalaşıyor. Tabi bu fenalaşma olayları okulda daha evvel de tekerrür ediyor. Ancak kimse bunun neden kaynaklandığının farkına varmıyor. Bu fenalaşma olayı olunca öğrencimizin öğretmeni öğrencinin üzerine gidiyor, olayın sebebini araştırıyor. Ve olay sonucunda ne yazık ki bu iğrenç olay ortaya çıkıyor. Öğrencinin öğretmenleri tarafından birkaç kere istismar edildiği ortaya çıkıyor. Bunun üzerine ise olay adli makamlara yansıyor. Dörtyol Cumhuriyet Savcılığı hızlı bir şekilde fezelekeyi hazırlıyor. Fezleke daha sonra İskenderun'da Ağır Ceza Mahkemesi olduğu için İskenderun Ağır Ceza Mahkemesine yollanıyor. 26 Aralık 2016 tarihinde dava açılıyor. 9 ay gibi bir sürede ise dava sonuçlanıyor. Söz konusu öğretmen Abdullah T., her iki çocuğa da ayrı ayrı cinsel istismar fiillerinden ceza alıyor. Toplamda cezası 22 yıl 10 ay" diye konuştu.
Avukat Yusuf Uyar, yaşanılan olayda adaletin yerini bulduğunu ifade ederek, çocuklarla sürekli ilgilenilmesi gerektiğinin altını çizdi. Uyar, cinsel istismar vakalarının Türkiye'nin bir gerçeği konumuna geldiğini ve biraz cesaretli olunması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Ben açıkçası adaletin yerini bulduğunu düşünüyorum ve ailelerden şunu istiyorum; lütfen çocuğunuzla özel olarak ilgilenin. Çocuğunuzun bir sorunu olduğu zaman çocuklarınızın üzerine gidin. Bu sorunun kaynağını tespit etmeye çalışın. Çünkü ne yazık ki cinsel istismar vakaları ülkemizin bir gerçeği konumuna gelmiş vaziyettedir. Bizlerin ihtiyacı olan tek şey biraz cesaret. Biraz bu fiillerin üstüne gitmek. "Aman çocuklarımız rezil olmasın, aman kimse duymasın" yerine tıpkı bu çocukların velilerinin yaptığı gibi biraz cesur davranarak gerekirse yaşadığın yeri bırakarak başka yere giderek çocukların arkasında durmak. En azından biz bu davayla şunu gördük, artık bu tip fiiller cezasız kalmıyor, sanıklar cezalandırılıyor. Ben adaletin tecelli ettiğini düşünüyorum. Umarım bu tip vakalar bir daha yaşanmaz. Yaşanırsa da biz avukatlar olarak gerek Hatay Barosu gerekse Türkiye Barolar Birliği olarak arkanızda ve yanınızda olduğumuzu bildirmek istiyorum."
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.