Öğretim Üyesi Savaş Eğilmez: “Kerkük, Türkiye’nin Mirası Ve Prestijidir”

Öğretim Üyesi Savaş Eğilmez: “Kerkük, Türkiye’nin Mirası Ve Prestijidir”

Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü, Öğretim Üyesi Savaş Eğilmez, son günlerde Kerkük'te yaşanan bayrak krizi ve sonrasında gündeme gelen referandum...

Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü, Öğretim Üyesi Savaş Eğilmez, son günlerde Kerkük'te yaşanan bayrak krizi ve sonrasında gündeme gelen referandum söylemlerinin Kerkük, hatta Irak sınırlarını aşabilecek bir çatışma potansiyeline sahip olduğunu ifade ederek, "Kerkük, Türkiye'nin mirası ve prestijidir" dedi.

Kürt grupların, Kerkük'ü bağımsızlığın anahtarı olarak gördüğünü belirten Savaş Eğilmez, "Geçtiğimiz günlerde Kerkük Valisi Necmeddin Kerim'in önerisiyle Kerkük'te kamu binalarına IKBY (Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi) bayraklarının çekilmesiyle bölgede var olan gerilim iyice tırmandı. Bu gerilimi sadece bayrak krizi üzerinden değerlendirmek yanlış olur. Kerkük'te, ABD'nin Irak işgalinden beri büyük sıkıntılar mevcut. Irak'ta faaliyet gösteren Kürt gruplar, petrol zengini Kerkük'ü bağımsızlığın anahtarı olarak görüyorlar." diye konuştu.

Bölgedeki demografik yapının hızla değiştirildiğine vurgu yapan Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü, Öğretim Üyesi Savaş Eğilmez, "Son 15 yıl içerisinde, ABD'nin desteği ile nüfusu kendi lehine değiştirmek amacıyla büyük bir faaliyete başlayan Kürt gruplar için en önemli sorun bölgedeki mevcut Türk ve Arap nüfusudur. 2003 yılından sonra 600 binden fazla Kürt, Kerkük'e göç ettirildi. ABD işgalinden önce 800 bin üzerinde olan Kerkük nüfusu, bugün 1,5 milyonu geçmiştir. Bölgede ABD Desteği ile kurulan baskı neticesinde Kerkük yönetiminde rol oynayan makamların neredeyse tamamına Kürtler getirildi. Vali Kerim'in aldığı kararlarla Türkmen arazileri kamulaştırılarak, Kürt göçmenler için yeni konutlar yapıldı. DEAŞ'in 2014 Haziran'ında Kerkük'ün Havice ilçesini ele geçirmesini bahane eden Irak ordusu Kerkük'ten çekilince, şehirde kontrol tamamen Kürt gruplarının eline geçti. Buna bağlı olarak bölgedeki PKK terör örgütü etkinliği de günden güne arttı. Vali Kerim'in, teröristleri makamında ağırlaması da, örgütün varlığını onayladığı anlamına geliyordu. Yine aynı yıl Türkmen asıllı Irak Parlamentosu, Kerkük Vilayet Meclisi Başkanı Hasan Turan'ın yerine Kürt asıllı Rebuzi Talabani getirilmiş, Kerkük İlçe Meclisi Başkanı Türkmen Münir Kafili bir suikast sonucu öldürülmüş yerine de seçim yapılmasına izin verilmemiştir." şeklinde konuştu.

"Kürt gruplar arasında büyük sorunlar var"

Kerkük üzerinden bölgede pozisyon almaya çalışan Kürt gruplarının da çok ciddi çıkmazları olduğunu ifade eden Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü, Öğretim Üyesi Savaş Eğilmez, şöyle konuştu:

"Kürdistan Demokratik Partisi ve Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin bölgedeki nüfuz mücadelesi, bu iki grubun arasındaki gerilimin hiç düşmemesine neden oluyor. Memurların maaşlarını ödeyemeyecek kadar ekonomik zorluklar içerisinde olan IKBY, Türkiye'nin tepkisini çekip ekonomik açıdan daha zor günler yaşamak istemezken, Kerkük'teki bayrak hamlesiyle, bölgede prestijini artırmaya çalışan KBY'ye de daha fazla alan açmak istemiyor. Buna karşın İran'a yakınlığı ile bilinen KYB, bölgenin ekonomik açıdan Türkiye'nin ekseninden çıkması için, Bağdat'ın İran ile geçtiğimiz Şubat ayında yaptığı yeni boru hattı anlaşmasının neticelenmesini büyük bir heves ile bekliyor."

"Kerkük, Türk tarihinin önemli bir parçasıdır"

Kerkük'ün bünyesinde barındırdığı tarihi mirası, içerisinde yaşattığı Türkmen nüfusu ve 8.7 milyar varil kapasitesindeki petrol rezervleri ile Türk Devleti açısından vaz geçilmez bir öneme sahip olduğunu belirten Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü, Öğretim Üyesi Savaş Eğilmez, "Türk Devleti, Türkmenlerin güvenliği ve Türkmen nüfusun yaşadığı bölgelerde istikrarın sağlanması yönünde dikkatli ve ısrarcı olmalıdır. Bölge ilk kez 884 yılında Tulunoğulları Beyliği'nin kurucusu Ahmed B. Tulun ile Türk hakimiyetiyle tanışmış, Tulunoğullarından sonra sırayla bölgeye Büyük Selçuklular, Irak Selçukluları, Zengiler, Erbil Atabeyliği, Karakoyunlular, Akkoyunlular ve Osmanlılar hakim olmuşlardır. Kısaca bölge, Türk siyasi tarihi ve kültürünün önemli bir parçasıdır. Kerkük ne çok eşli IKBY'nin ne de İran ve ABD arasında gelgitler yaşayan Bağdat'ın inisiyatifine bırakılamayacak kadar önemli bir şehirdir. Mutlaka özel bir statüde ve Türkiye'nin yakın gözetiminde olmalıdır. Kerkük, Türkiye'nin mirası ve prestijidir." dedi.

İHA

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.