Öz İplik-iş Sendikası’ndan Tekstil Sektörüne İlişkin Değerlendirmeler

Öz İplik-iş Sendikası’ndan Tekstil Sektörüne İlişkin Değerlendirmeler

Hak-İş'e bağlı Öz İplik-İş Sendikası Genel Başkanı Murat İnanç, "Tekstil ve hazır giyim sektörü Türkiye'nin üretim ve ihracat gururudur. Sektörümüz...

Hak-İş'e bağlı Öz İplik-İş Sendikası Genel Başkanı Murat İnanç, "Tekstil ve hazır giyim sektörü Türkiye'nin üretim ve ihracat gururudur. Sektörümüz yılın ilk yarısında tüm ötelemelere rağmen otomotiv sektöründen sonra ikinci sırada yer aldı" dedi.

24 Temmuz Basın Bayramı öncesinde basın mensuplarıyla bir araya gelen Öz İplik-İş Sendikası Genel Başkanı Murat İnanç, tekstil sektörüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

"Tekstil ve hazır giyim sektörü Türkiye'nin üretim ve ihracat gururudur"

Tekstil, hazır giyim ve ev tekstilinin ihracatın gururu olmayı sürdürdüğünü belirten İnanç, "Hazır giyim yılın ilk yarısında ihracatta ikinci sırada yer aldı. Tekstil sektörü tüm ötelemelere rağmen otomotiv sektöründen sonra ikinci sırada yer aldı. "Tekstil sektörü bitti" açıklamalarını, tekstil sektörü tekzip etmiş oldu" dedi.

Türkiye'nin tekstil yatırımlarında önemli bir dönemecin eşiğinde olduğunu vurgulayan İnanç, Türkiye'de tekstil sektöründe yetişmiş insan gücünün iyi durumda olduğunu ve bunun da her dönem ispat edildiğini belirterek, "Dünyanın güçlü markaları hala Türkiye'de üretim yaptırıyor çünkü işçimiz becerikli. Öte yandan Türk markaları ise yurt dışında üretim yaptırmak gibi bir garabete başladılar. Bu arada Sanayi 4.0 yatırımları başladı. İki ayrı marka Türkiye tesislerini Sanayi 4.0'a dönüştürdü. Bu, daha az işçi demek. Yakın zamanda, üretimi kendi ülkelerine taşımaya başlayacaklar. O zaman işsizlikle ilgili ne yapılacak?" diye konuştu.

"Tekstil sektörü işsizliği sünger gibi emen bir sektör"

Tekstil sektörünün katma değeri yüksek bir sektör olduğunun altını çizen İnanç, "Yerli bir sektörden bahsediyoruz. İşsizliği sünger gibi emen bir sektörden bahsediyoruz. Ne zaman "işsizlik verileri düşüyor" açıklamalarını yapıyorsak, perde arkasında yer alan bir sektörden bahsediyoruz. Dolayısıyla sektörle ilgili yeni önlemler alınmaz ise, daha çok işsizlikle mücadele edilmesi söz konusu olacak" ifadelerini kullandı.

"Kıdem tazminatı fonunun bir an önce hayata geçirilmesi lazım"

Çalışma hayatıyla ilgili gündemin de hızla değiştiğini belirten İnanç, "Daha bir ay öncesinde eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının açıklamış olduğu kıdem tazminatıyla ilgili tarafların bir araya gelmesi söz konusuydu. Ama bugün kıdem tazminatı konusu gündemden düştü ve de düşürüldü. Düşürülmesine konfederasyon ve sendikaların da yardımcı olması bizleri üzdü. Hak-İş kurulduğu günden beri kıdem tazminatı fonundan bahsediyor. Fonun olması özellikle özel sektörde çalışan kişiler için çok önemli. Bu ülkede kıdem tazminatına ulaşımda sorunlar var. Çalışanların çok az bir kısmı kıdem tazminatını alabiliyor. Kıdem tazminatı fonunun bir an önce hayata geçirilmesi lazım. Fon kurulmazsa Türkiye'de kıdem tazminatına erişim noktasında ilerleyen zamanlarda daha da sıkıntı yaşanacak. Bir adaletsizlik hakim olacak" dedi.

"Çalışma hayatının çözülmeyi bekleyen sorunları var"

"Çalışma hayatında çözüm bekleyen konu sadece kıdem tazminatı sorunu değil, taşeron sorunu da hala varlığını koruyor" diyen İnanç, "Sektörümüzde kayıt dışılık söz konusu, Suriyeli işçilerin kayıt dışı çalıştırılması söz konusu. Suriyeli işçileri kayıt dışı ve 500-600 TL'ye çalıştırmak Türkiye'ye, Türk insanına yakışmıyor. Ülkemizin bazı bölgelerinde çalışan insanlar asgari ücretin de altında maaş alıyor. Bu durum şu şekilde gerçekleşiyor; bazı işverenler, işçiye asgari geçim indirimini vermiyor. Ya da işverenler işçilerin maaşlarını yatırdıkları hesaba bağlı olarak bir ek kart çıkarıyor, maaşı prosedüre uygun bir şekilde işçinin hesabına yatırılıp, ek karttan bir kısmını kendisi çekiyor. Çalışan insanlar asgari ücretin altında maaş alıyorlar" şeklinde konuştu.

"Özel sektörde örgütlenme sorunu var"

Özel sektörde örgütlenmenin hayli zor olduğunu vurgulayan İnanç, "Örgütlenme sürecinde yaşadığımız birçok zorluk ve trajikomik durumlar söz konusu. Türkiye'de çalışma hayatında Türkiye'ye yakışır ve yaraşır bir sistemin olmasını istiyoruz" diye konuştu.

Yaşanan zorluklarının kendilerini yıldırmadığını belirten İnanç, "Öz İplik-İş Sendikası olarak, son altı aylık dönemde Türkiye genelinde 21 iş yerinde örgütlenmeye çalıştık. Bu iş yerlerinde çalışan toplam işçi sayısı 13 bin 360 kişiye tekabül ediyor. Bu mücadelemizde 6 bine yakın işçi adına yetki aldık. Bazılarında da sözleşme aşamasında arabulucu dönemindeyiz" dedi.

Konuşmasında 24 Temmuz Basın Bayramı'na da değinen Murat İnanç, 1908 yılında, basına sansürün kaldırıldığı tarih olan 24 Temmuz gününün Türk basını tarafından önemsendiği ve basın özgürlüğünün vurgulandığı bir gün olarak kutlandığını hatırlattı. İnanç, "Mesai mefhumu gözetmeden, yoğun bir şekilde çalışan tüm gazetecilerin basın bayramını kutluyorum" ifadelerini kullandı.

Programa Genel Başkan Murat İnanç'ın yanı sıra Genel Mali Sekreter Engin Doğan, Basın Danışmanı Didem Boztaş ve Hak-İş'e bağlı sendikaların basın danışmanları da katıldı.

İHA

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.