İndirim marketlerinin genellikle gelir düzeyi düşük olan semtlerde açıldığını ve düşük gelir gruplarını müşteri kitlesi olarak hedeflediğini belirten Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Ürün çeşitlerine yer vermeyip bir malın piyasadaki en ucuz olanını satan bu marketler, halkın alım gücünün düşüklüğünden istifade ederek esnafı bitiriyor" dedi.

İndirim marketlerinin tam bir rekabet ortamı oluşturuyor gibi gözüktüklerini ancak aslında böyle bir indirimin mevcut uygulamalarında bulunmadığını anlatan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Bu indirim marketleri aslında büyük sermayenin avantajını kullanarak küçüklerin yok olmasını istiyorlar. Böylelikle market sayıları azalınca da fiyatlarını eskisinden çok daya yüksek seviyelere çıkarıyorlar. Dünyada bunun örnekleri çok sayıda var. Rekabet Kurumu, bu yönüyle indirim marketlerini ve perakende sektörünü yakından takip etmeli" diye konuştu.

"İndirimli market sayısı 20 binin üzerinde"

Haziran sonu itibariyle 10 ve üzerinde şubesi bulunan 145 market zincirinin bulunduğunun altını çizen Palandöken, "Bunlardan 8 marka indirimli marketler sisteminde faaliyet gösteriyor. 145 markanın toplam şube sayısı 27 bin iken indirimli marketlerin şube sayısı ise 20 binin üzerinde. Bir başka ifadeyle, zincir marketlerin tüm şubelerinin yüzde 75'i indirimli marketlerden oluşuyor. Haziran ayında zincir marketlerin 3 bin 35 şubesi açılmışken bunların 2 bin 707'si indirimli market şubesi. Yani bu yılın sadece Haziran ayında indirimli marketler şube sayısı açısından yüzde 13 büyüdü. Bu hızlı artışın, en küçük yerleşim yerlerinde bile esnaf bırakmayacak noktaya geleceğinden endişe ediyoruz." şeklinde konuştu.

"İndirim marketlerine düzenleme getirilmeli"

Palandöken, Perakende sektörünün, özellikle de gıda perakendesinin rekabet ortamından uzaklaşmaması için esnafa büyük ihtiyaç olduğuna dikkat çekerek, "İndirimli market zincirlerinin şube açılışına düzenleme ve sınırlama getirilmezse kapanan her esnaf işletmesi işsizliğin artmasına neden olacak ve en büyük zararı da uzun vadede tüketiciler görecek" ifadelerini kullandı.

İHA