Pandemideki Online Toplantılar Estetik Talebini Artırdı !
Tüm dünya, Covid-19 salgını sebebiyle aile, arkadaş ve iş toplantılarını görüntülü aramalara çevirdi. Facial Plastic Aesthetic Medicine Dergisi’nde yayınlanan bir araştırma Zoom toplantıları ve estetik işlemler arasında bağlantı kurdu....
Tüm dünya, Covid-19 salgını sebebiyle aile, arkadaş ve iş toplantılarını görüntülü aramalara çevirdi. Facial Plastic Aesthetic Medicine Dergisi’nde yayınlanan bir araştırma Zoom toplantıları ve estetik işlemler arasında bağlantı kurdu. Araştırma son bir yılda yüz estetiği talep edenlerin yüzde 85’inin Zoom benzeri online toplantılardan etkilendiğini ortaya koydu.
Salgın sebebiyle birçoğumuzun evde kaldığı son 1.5 yılda, hayatımız zorunlu bir dijitalleşmeye yöneldi. Tüm dünyada etkili olan bu dijitalleşme beraberinde bir takım farkındalıklar getirdi. Teknolojinin hayatın her alanında daha fazla kullanıldığı salgın döneminde yapılan görüntülü görüşmelerde insanlar, ister istemez kendini de kameralardan daha sık görür oldu. Bu süreçte insanların kendilerini her zamankinden daha fazla görüp, özellikle yüzlerini incelemeye ve beraberinde kusur aramaya da başladıklarını aktaran Kulak Burun Boğaz Op.Dr. Hünkar Batıkhan, “Yapılan araştırmalar, yüz estetiği yaptırmak isteyen kişilerin % 85’inin görüntülü konuşmalardaki görüntülerini beğenmedikleri sonucunu verdi” dedi.
SOSYAL MEDYADAN FARKLI
Online görüntülü konuşmalarda sosyal medyadaki fotoğraf ve videolardaki gibi filtre kullanılmadığı için bu farkındalığın arttığını dile getiren Op.Dr. Batıkhan, “Çekilen selfie ve fotoğraflarda, o andaki kareyi paylaşırız. O andaki ışık uygun mu, mimik hareketleri çekim açısı, duruş gibi birden fazla faktörü ayarlayarak hatta üzerine filtreler ekleyerek çekimler yaparız ve bazen bu fotoğraf ve videolar birebir gerçeği yansıtmayabilir. Ama online görüntülü görüşmelerimizde, hem karşı tarafın bizi izlediği, hem de bizim kendimizi canlı izlediğimiz Facetime, Zoom gibi uygulamalarda kendimizi filtresiz, anlık tepkilerle farklı ışıklarda görmemiz gerekir. Gerçeğe çok daha yakındır” dedi.
AYNAYA BAKMAK GİBİ
Görüntülü konuşmaların bu yönüyle “aynaya bakmak gibi” olduğunu dile getiren Op.Dr. Batıkhan, “Aynaya gün içerisinde kadınlar maksimum 15, erkekler de 5 dakika bakıyor belki ama görüntülü konuşmalarda kendi görüntümüzü de görmek kişide aynaya bakıyormuş hissi yaratıyor. Kameralar bir nevi ayna işlemi görüyor ve yüzümüzü daha çok görünce daha çok inceliyor, daha çok kusur arıyoruz. Yüzümüzde gördüğümüz, daha önce ertelediğimiz bir takım kozmetik kusurlar bu dönemde daha çok gözümüze çarpabiliyor. Diğer arkadaşlarımızın görüntüsü ile kendi görüntümüzü kıyaslayabiliyoruz. Bir bakıyoruz arkadaşımızda bir şey yok, biz de kaz ayakları var. Bir bakıyoruz yanaklarımız çökmüş, burnumuz düşük. Normalde sosyal ortamda sürekli karşıdaki kişinin yüzüne bakma zorunluluğu yoktu. Vücuda ya da etrafa da bakabilirsiniz ancak görüntülü konuşmalarda yüz ana fikirdir. Kişi sadece kendini fark etmez. Bazen kişinin görüntülü konuştuğu arkadaşları da, ‘Neden botoks yaptırmıyorsun?’ ya da ‘Alın bölgen buradan çok kırışık gözüküyor’ gibi yorumlarda bulunabilirler” şeklinde konuştu.
ESTETİK OPERASYONLAR ARTTI
Bu dönemde bu gibi farkındalığı artırıcı etkenlerden dolayı özellikle yüz bölgesinde estetik operasyonların arttığını anlatan Op.Dr. Batıkhan, “Bu dönemde yüz ile ilgili biraz gizli kalmış, ötelenmiş estetik operasyonlar hem farkındalıklar sebebiyle hem de ‘nasılsa evdeyim’ düşüncesi ile arttı. Burun estetiğinden her türlü botoks operasyonuna, genellikle yüz bölgesinde değişiklik isteyen hastalar çoğaldı” ifadelerine yer verdi. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.