Atilla Güner ile Akşam Postası'na bağlanan Prof. Azap, alınacak gevşetme kararlarına ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

"Salgının nereye doğru gideceği ve nasıl yönetileceği konusunu kuruldaki halk sağlığı bilim insanları çalışıyor. Onların çalışmalarına göre gevşetme politikaları belirlenecek.

Tedbirleri kesinlikle elden bırakmamak gerekiyor. DSÖ bizimle ilgili iyimserlik halindeyse bunun tek bir sebebi var, önlemleri alıyor ve uyguluyor olmamız.

Tedbir almayı bırakırsak 2. dalgayı yaşarız. Koronavirüs'e karşı toplumda oluşan kitle bağışıklığı henüz bu virüsün yayılmasını durduracak düzeyde değil. Ne kadar bağışıklık oluşursa o kadar iyi. Toplum içerisinden 5 bin kişi seçip, onların kanında antikor bakıp hastalığı geçirip geçirmediklerine bakmak gerekir. Şu anda da bu çalışmalar yürütülüyor.

Önümüzdeki birkaç haftayı iyi izlememiz gerekiyor. Şehirlerarası yolculuk şu an yasak; mesela ilk olarak şehir karantinalar kaldırılabilir. Ardından sokağa çıkma yasakları gevşetilebilir. Bazı dükkanlar açılabilir onlara da kurallar getirilir. Tedbirleri gevşetmek, tedbirleri koymaktan daha zor. Hangi derecede gevşetmek gerekir, ne zaman gevşetmek gerekir, ya da nasıl takip edilecek. Uygulanan bütün yasaklar sosyal mesafeyi korumak için yapılıyor. Her şey yolunda giderse biz de gevşetmeye başlayacağız"

Prof. Alpay Azap, Silifke'de hayatını kaybeden aile hekimi Dr. Erdinç Şahin'in vefatıyla ilgili tartışmalar konusunda şunları söyledi:

"Muhtemelen tanı yazarken sağlık birimindeki arkadaşların bir eksikliği mi oldu bilemiyorum. Ama Viral Pnömoni diye yazmışlar. Kesin virüsü göstermediğiniz zaman o da girilebilecek tanılardan birisi. Covid günlerinden geçerken Viral Pnömoni bizim için zaten Covid demek ve olası Covid olarak kabul edebiliriz. Türkiye'de tanı kodlarına dair sağlık çalışanları biraz daha özenli davransalar bu tartışmaları da daha az yaşarız. Tanı kodlarını doğru girmek önümüzü görebilmemiz açısından çok önemli"