Prof. Dr. Hülya Bilgin:
Prof. Dr. Hülya Bilgin, "Hastalar, cerrahi karar alındıktan sonra mutlaka anestezi hekimiyle tanışmak ve konuşmak istemelilerdir. Cerrahi hekime bunu bildirmeleri...
Prof. Dr. Hülya Bilgin, "Hastalar, cerrahi karar alındıktan sonra mutlaka anestezi hekimiyle tanışmak ve konuşmak istemelilerdir. Cerrahi hekime bunu bildirmeleri gerekiyor" dedi.
Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği (TARD), İstanbul'da Hasta Güvenliği Haftası nedeniyle "Güvenli Anestezi Hayati Önem Taşıyor" sloganıyla basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya Prof. Dr. Hülya Bilgin, Prof Dr. Tuğhan Utku, Prof. Dr. Zuhal Aykaç, Prof. Dr. Hilal Ayoğlu ve çok sayıda basın mensubu katıldı.
Dernek tarafından, her yıl dünya genelinde 230 milyon hastaya cerrahi girişim için anestezi uygulandığı, cerrahi işlemlerle ilişkili olarak 7 milyon kişide ciddi komplikasyon gelişmekte olduğu ve yılda 1 milyon insan hayatın kaybettiği belirtildi. Hasta güvenliği, sağlık hizmetine bağlı hataların önlenmesi ve bu hataların neden olduğu yaralanma ve ölümlerin ortadan kaldırılması için geliştirilmesi gereken sistemleri içeriyor. Anestezi uzmanın hasta güvenliğini artırma çabalarında daima başı çekmekte olduğu vurgulandı.
"Hastalar, cerrahi karar alındıktan sonra mutlaka anestezi hekimiyle tanışmak ve konuşmak istemeliler" diyen Prof. Dr. Hülya Bilgin, "Cerrahi hekime bunu bildirmeleri gerekiyor. Bunu söyledikten sonra anestezi polikliniğine yönlendirilmesi ve orada mutlaka bitkisel ilaç dahil kullanmakta olduğu bütün ilaçları, geçirdiği cerrahi girişimleri, ailede ya da kardeşlerinde kalıtsal olduğunu düşünebileceğimiz hastalıkların olup olmadıklarını, kalp ve şeker hastası olup olmadıkların, tansiyon hastası olup olmadıklarını bize mutlaka aktarmaları gerekiyor" ifadelerini kullandı.
'Herhangi bir istenmeyen olay gerçekleştiği zaman bunu narkoza bağlamak her zaman kolaycılık olmuştur'
Anesteziye bağlı ölümlerin çok az olmasına karşın toplumda anestezi ile ilişkili ölümlerin çok fazla olduğunun düşünülmesinin en büyük sebeplerinden bir tanesi, bilgilendirme yanlışlıklarından kaynaklandığını düşündüğünü ifade eden Prof. Dr. Bilgin, "Herhangi bir istenmeyen olay gerçekleştiği zaman bunu narkoza bağlamak her zaman kolaycılık olmuştur. Gerçek sayıla ulaşmamız açısından bazı sıkıntılar söz konusu. Ne yazık ki düzgün veri sistemlerini olmaması gerçeklerin ortaya konmasına engel olmakta. Sağlık Bakanlığı'nın güvenli risk sitemleri, güvenli veri toplama analist sistemleri kurulduğundan beri çok daha gerçekçi sonuçlar ulaşacağımızdan eminim" dedi.
Bütün hastalar ameliyat masasına yatmaktan korktuklarını belirten Prof. Dr. Bilgin, "Ameliyathaneye geldiği zaman bizi yanlarında görürler. Belki çoğumuzun bayan olmasından ya da onalar gösterdiğimiz samimiyetten dolayı bize, "bu masaya yatmaktan ben çok korkuyorum" şeklinde ifadelerde bulunuyorlar. Bende onlar şunu soruyorum; anestezi ekibinizle bunu paylaştınız mı? "bilmiyorum ki" diye cevap veriyor. Masada kalmaktan korkuyorlar. Masada kalmanızın sebebini farkında mısınız? diye sorduğum zaman "ameliyattan" diyor. Uyanamamaktan diye cevap veren çok az hasta var. Masadan kalmaktan kast ettiği durum cerrahi kaynaklı. Bunun farkında değil hastalarımız. Bir anestezi hekimiyle konuşmaları gerektiğini farkında değiller. Cerraha gittiklerinde zaman bütün problemin çözüleceği düşüncesi var" şeklinde konuştu.
'Hastaların ve yakınlarının sorgulama yapmalarını istiyoruz'
Tıbbın ve sağlık hizmetlerini algısının değişmesi ve hasta güvenliğini son derece can alıcı bir noktaya gelmesinden dolayı kendi içlerinde bir takım dönüşümler yaşamak zorunda olduklarının altını çizen Prof. Dr. Tuğhan Utku, "Uzmanlık dernekleri kendi meslektaşlarına yaygın eğitimler vererek değişimi sağlıyorlar. Bizim komitemizin en önemli görevlerinden biri, hem bu konun bilinirliğinim artması hem kabulünün artması hem de bu konudaki teknik donanımın bütün meslektaşlara kazındırılması yönünde çaba sarf etmesidir. Uluslararası muhataplarımızla işbirliği içinde çalışıyoruz. Hastaların ve hasta yakınlarının sürecin içinde yer almaları çok önemli. Hastaların ve yakınlarının sorgulama yapmalarını istiyoruz. Bağırıp çağırmalarını değil, öğrenmelerini istiyoruz. Bizimle karar alma aşamasında bunları paylaşmalarını istiyoruz ki daha doğru sonuçlara ulaşabilelim" diye konuştu.
Dernek olarak üyeleri içinde yaptıkları bir anket çalışmasından bahseden Prof. Dr. Utku, "Amacımız, Türkiye'de sahada bu olayın nasıl algılandığı? Nasıl yorumlandığı? yaşanan sorunların ne olduğunun adını konulabilmesiydi. Bize iyi kötü bir fikir verdi. Bizim dışımızda da yapılan çalışmalarla benzer sonuçlar çıktını görüyoruz. Genel anlamda tıbbi hatanın çok yüksek olduğu bir algı var. Neden böyle sorunlar yaşanıyor diye sorduğumuzda; özellikle iş yükünü fazla olması, organizasyonel sorunlar, yardımcı sağlık personeli eksikliği gibi konularda geri bildirimler oldu. Biz, bir takım kurallar bağlı çalışıyoruz. Bütün bunların hepsine uyum meslektaşlar arasında yüksek oranda. Konulan kurallar herkesin eğilme oranı çok yüksek" açıklamasında bulundu.
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.