Prostat Kanserinde Erken Teşhis Önemli

Prostat Kanserinde Erken Teşhis Önemli

Acıbadem Eskişehir Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Dr. Emre Tahberer, prostat kanserinde erken teşhisin önemli olduğunu söyledi.

Acıbadem Eskişehir Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Dr. Emre Tahberer, prostat kanserinde erken teşhisin önemli olduğunu söyledi.

Erkek üreme sistemine ait bir salgı bezi olan prostat,idrar kesesi ve kalın bağırsağın son kısmı arasında yer alıyor. İdrar yolunun çıkış kısmı prostatın ortasından geçtiği için, büyümesi durumunda idrar yolunu sıkıştırarak idrar zorluğuna neden oluyor. Prostat kanserinin kesin nedeni bilinmese de birtakım risk faktörleri bulunuyor.

Konuyla ilgi yaptığı konuşmada risk faktörleri hakkın konuşan Dr. Emre Tahberer, 45 yaş altında çok nadir görülen prostat kanseri en sık 65 yaş üstü kişilerde ortaya çıkıyor ve yaş ilerledikçe risk artıyor. Ailede özellikle genç yaşta prostat kanseri ortaya çıkan kişilerde risk daha fazla oluyor. Hayvansal yağlar ve kırmızı etle beslenenlerde risk artıyor" dedi.

50 yaş üzerindeki erkeklerin mutlaka yılda 1 kez bir uzmana muayene olması gerektiğini söyleyen Tahberer, konuşmasının devamında şunları söyledi:

"Geceleri artan sık idrar ihtiyacı, idrarı başlatma,yapma ve durdurmada güçlük, zayıf ve kesintili idrar yapma, idrar yaparken yanma ve ağrı, İdrar veya menide kan, ağrılı boşalma, ereksiyonda zorluk, kalça, kasık ve belin alt kısmında ağrı gibi belirtiler kanserin işareti olabilir. Erkeklerin yaşı ilerledikçe prostatları büyüyerek idrar yolunu tıkayabiliyor. Her prostat büyümesinin kanser değildir. Prostat kanserleri genellikle prostatın dış kısmında yerleştiklerinden kolayca ulaşılabilir oluyor. Parmakla rektal muayenenin yanı sıra PSA denilen kan testi ölçümü ile de tanı konabiliyor. Prostat hücrelerinin normalde salgıladığı bir antijen olan PSA, miktarında artma varsa kansere işaret ediyor. İyi huylu prostat büyümeleri ve prostat iltihapları da PSA'nın miktarını artırabiliyor, ancak prostat kanserinde bu değer daha yüksek oranlarda seyrediyor" diyor. Bu iki tanı yöntemi ile birlikte prostat kanseri henüz erken evrede yakalanabiliyor ve tedavide başarı şansı artıyor."

Radyoterapi ile hedefe yönelik tedavi

Dr. Emre Tahberer, cerrahi kadar etkili bir yöntem olan radyoterapi tedavisi hakkında ise şunları söyledi:

"Son yıllarda önemli gelişmeler kaydeden radyoterapi tedavisinde hedefe yönelik ve yoğunlaştırılmış uygulamalar oldukça dikkat çekiyor. Böylelikle tedavideki başarı oranları giderek artarken yan etkiler de azalıyor. Erken evredeki prostat kanserinde radyotarapi tedavisi, cerrahi yöntem ile aynı sonuçlarıveriyor. Kanserin prostatın dışına taştığı durumlarda tek başına cerrahiden daha başarılı sonuçlar elde edilebiliyor."

Testosteronun kandaki seviyelerinin düşürülmesinin prostat kanserinin ilerlemesini durdurarak gerilettiğini ifade eden Tahberere, "20 yıl önce testislerin alınmasıyla sağlanan bu işlem, artık geliştirilen hormonal ilaçlarla yapılabiliyor. Hormonal ilaçlarla kandaki testosteron seviyesi çok düşük değerlere indirilerek, direnç gelişene dek kanseri baskılayan bir işlev görüyor. Bu nedenle kür amaçlı olarak ancak, radyoterapi veya cerrahiye yardımcı bir yöntem olarak kullanılıyor" diye konuştu.

İHA

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.