Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) ev sahipliğinde gerçekleştirilen I. Uluslararası Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Kongresinin kapanış programında konuşan NEÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker, "Bu organizasyonun, Türkiye'nin ve insanlığın daha sağlıklı tedavi olabilmesi ve daha sağlıklı bir hayat sürebilmesi için üretilmesi gereken yeni ürünlere taban oluşturmasını bekliyoruz" dedi.

Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ ve Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu başta olmak üzere konuyla ilgili olan tüm kesimleri Konya'da buluşturan etkinliğin kapanış programında katılımcılar kongrenin olumlu ve olumsuz yönlerini değerlendirdi. NEÜ Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Selman Türker, 520 öğretim elemanı, 483 öğretim üyesi, 429 öğrenci ve 111 sektör temsilcisi olmak üzere toplamda bin 543 kişinin başvurduğu kongrenin kadın egemen bir kongre olduğunu belirterek, "Kongreye 524 bay, bin 19 bayan katılımcı katıldı. Bayanlarımıza teşekkür ediyoruz. 2 bin 604 yazar tarafından bin 923 bildiri gönderildi. Kongremiz her sektörden rağbet gördü ve bu da bizi memnun etti. Gönderilen bin 923 bildirinin 85'i reddedildi, 244'ü geri çekildi, geriye kalan bildirilerin 280'i sözlü bildiri, bin 314'ü poster bildiri olarak sunuldu" şeklinde konuştu.

"Kongre insanlığın daha sağlıklı hayat sürebilmesi için taban oluşturacak"

NEÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker, kongrede emeği geçenlere teşekkür ederek başladığı konuşmasında, "Takvimi sonradan açıklanmak üzere 2. Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Kongresini Afyonkarahisar'da gerçekleştirmiş olacağız. Bundan sonraki süreçte bu organizasyonun, Türkiye'nin ve insanlığın daha sağlıklı tedavi olabilmesi ve daha sağlıklı bir hayat sürebilmesi için üretilmesi gereken, ilaç sanayisiyle beraber tüm paydaşların el birliğiyle yaptığı bilimsel araştırmalarıyla ortaya çıkacak olan, yeni ürünlere taban oluşturmasını bekliyoruz. Bu konuda ülkemizin de ciddi bir birikimi oluşmuş oluyor bu vesileyle. Bu birikimden katma değer olarak ve insanlığa hizmet olarak istifade etmiş olacağız. Bunun manevi tatmininin daha önemli olduğunu düşünüyorum. Ülkemizin bu anlamda dünyanın hangi köşesinde acı çeken bir birey varsa, onun şifa bulması için elinden gelen gayreti gösterdiğini ve bu konunun bilimsel anlamda da devamlılığının önemli olduğunu altını çizerek vurgulamak istiyorum. Gayemiz, merdiven altından, şarlatanların elinden bu süreci kurtararak sağlıklı bir zeminde bilimsel düzeyde tutarak insanlığın hizmetine devam etmek" ifadelerini kullandı.

Altaylardan Anadolu'ya, Mezopotamya'dan Balkanlara kadar geniş bir yelpazenin bitki kültürü birikimini özümsemiş ve bunları farklı alanlarda kullanıma sokmuş olan bir millet olduğumuzu aktaran Rektör Şeker, "Bu birikimin içerisinde zaman zaman kaybolmalar olsa bile, bu atalardan nesillere aktarılan bir kültür olarak bitkiden istifade etme, bitkiyi ilaç olarak ve gıdada kullanma şeklinde farklı boyutlarıyla süreklilik arz etmiş olan bir konu. Bunun zaman zaman fast fooda yenilmesi, restoranlardaki tüketimle beraber evdeki mutfağın ortadan kalkmasıyla beraber sarsılma göstermesine karşın sonunda yine dönüp dolaşıp toprağa ve tabii hayata, sağlıklı hayat için geriye başvurmuş oluyoruz. Bunun ülke ekonomisine katkısı da kendi ürünlerimizi tüketmek adına önemli. 2023 vizyonunda buna da ayrıca bir not düşülmüş durumda" diye konuştu.

"2023'te milli ilaç sanayisi alanında ciddi adımlar atılmış olacak"

Ülkemizin milli ilaç sanayisinin geliştirilmesi ve bu konudaki dışarıya bağımlılığın ortadan kaldırılması konusunda TÜBİTAK ve Sağlık Bakanlığı nezdinde ciddi çalışmalar yürütüldüğünü vurgulayan Rektör Prof. Dr. Muzaffer Şeker, "Bu konuya destek veren Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı da bu konuda üzerine düşen görevi yapmakta. Hep birlikte bunu bir milli politika olarak belirleyip yüründüğü takdirde kısa sürede mesafe alınacağını ve bunun milli ilaç sanayisine, milli ilaç politikasına büyük katkısının olduğunu düşünüyorum. Paydaşların bir araya gelerek bir üst kurul şeklinde ülkenin bu kaynağının iyi yönetilmesi gerekiyor. Bu konunun stratejik planları çalışıldı, burada da öneriler yapıldı. 2023 hedeflerine ulaşmak adına bu kongrenin de başarılı bir kilometre taşı olacağına inanıyorum. Bunun verileri, önerileri, sinyalleri tüm katılımcılar tarafından da verildi. İnşallah 2023'te Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılında milli ilaç sanayisi alanında ciddi adımlar atılmış olacak" dedi.

Program, kongreye ilişkin teşekkür ve değerlendirme konuşmalarının ardından sona erdi.

İHA