Şeker Hastalarının Çoğu Doktor Tavsiyesinden Bağımsız Oruç Tutuyor

Şeker Hastalarının Çoğu Doktor Tavsiyesinden Bağımsız Oruç Tutuyor

Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin toplum sağlığını ilgilendiren konularda halkı ilk elden bilgilendirmek amacıyla...

Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin toplum sağlığını ilgilendiren konularda halkı ilk elden bilgilendirmek amacıyla düzenlediği "Doktoruma Soruyorum" toplantılarının bu ayki konusu, ramazan ayı dolayısıyla "Oruç ve Sağlık" oldu. Katılımcılar, hangi sağlık probleminin oruç tutmaya engel olduğunu, hangi durumlarda oruç tutulabileceğini uzmanlara sordu.

Hastanenin Kışla Yerleşkesi Toplantı Salonu'nda düzenlenen "Doktoruma Soruyorum" etkinliğinde Prof. Dr. Birol Özer, Prof. Dr. Hakan Güllü, Doç. Dr. Rüya Özelsancak, Doç. Dr. Okan Sefa Bakıner ve Diyetisyen H. Eda Bilen vatandaşlardan gelen soruları yanıtladı.

"Ağlıklı bir birey açlığa 72 saat dayanabiliyor"

Toplantının açılışında söz alan Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Başhekimi Prof. Dr. Birol Özer, kendisinin gastroenterolog olduğunu belirterek, "Mide ve bağırsak hastalıkları oruç tutmayı etkiler mi, etkilemez mi? Burada temel olan, can alıcı bir soru var. Sağlıklı bir insan açlığa ne kadar dayanabilir? Sağlıklı bir birey 72 saat süreyle açlığa dayanabilir. 72 saatten sonrası yaşamla çok bağdaşmaz. Neden 72 saat? Çünkü karaciğerin glikojen depo rezervi, yani gıda rezervi 72 saat dayanıyor" dedi.

"Siroz hastası 6 saatten fazla aç kalamaz"

Kişi siroz hastası ise, karaciğer rezervi azaldığı için bu sürenin 6 saate düştüğünü vurgulayan Özer, "Yani bunun kritik anlamdaki cevabı şu, bir hasta var. Sirozu var. Karnı su toplamaya başlamış. Zaman zaman yemek borusundan kanamalar geçiriyor. Böyle bir birey 6 saatten uzun süre aç kalamaz. 6 saatten daha uzun süre aç kaldığında ne oluyor? Vücut bu defa kasları yakmaya başlıyor. Yani etini yemeye başlıyor. Hastanın kolları, bacakları erimeye başlıyor, karnı şişiyor. Onun içindir ki bu gruptaki hastalarımıza akşam yatmadan önce de bir şeyler yediriyoruz. 6 saatten daha uzun uyku uyuyorsa o zaman midesinde bir şeyler olmalı ki bu glikojen depolarına katkıda bulunabilsin. Bu en uç örneğimiz. Bu gruptaki hastaların oruç tutmaları kesinlikle bugünkü tıbbi bilgi ile kendilerine zarar verir" diye konuştu.

Soru-cevap bölümünde, diyabetik hastaların oruç tutup tutamayacağı ile ilgili soruyu yanıtlayan Doç. Dr. Okan Sefa Bakıner de bu konuda bazı kriterler bulunduğunu ifade etti. Şekere bağlı şeker düşüklüğü veya ani seker oynamalarıyla ilgili sorunlarla hastaneye başvuranların sayısının ramazan ayında arttığını belirten Bakıner, bu hastaların büyük bir çoğunluğunun doktor tavsiyesinden bağımsız olarak oruç tuttuğunu ifade etti.

"Oruçtan en az 1 ay önce hekime danışılmalı"

Oruç tuttuğu zaman hayatı riske giren hastalarla riske girmeyen hastaların birbirinden ayrılması gerektiğini kaydeden Bakıner, "Bu hastalarda oruç ayından önce tedavi düzenlemelerini, ritimlerini ayarlayalım ve ramazan ayını en azından güvenli geçirsinler. Oruç tutarken problem yaşamasınlar. Oruca, ramazan ayı gelmeden en azından 1 ay öncesinden hekime danışarak, gerekli önlemleri alarak başlanmalıdır. Yüksek riskli grupların oruç tutması sağlık açısından risklidir" ifadelerini kullandı.

Doç. Dr. Okan Sefa Bakıner, bir troid hastasının sorusu üzerine ise şunları söyledi:

"Biz troid hastalarında şunu öneriyoruz. Sahura kalktınız, sahur yapmadan yarım saat öncesinden ilaçlarınızı alarak orucunuzu tutabilirsiniz. Troid hastalığı oruç tutmaya engel bir hastalık değildir."

"Sahura mutlaka kalkılmalı"

Diyetisyen H. Eda Bilen ise ramazan ayında beslenmede nelere dikkat edilmesi gerektiğiyle ilgili soru üzerine şu yanıtı verdi:

"Diyabet olarak değil, genel olarak bahsedeyim. Genelde biz hastalarımızın sahura kalkmasını istiyoruz. Çünkü iftardan sonra yapılan bir atıştırmalıktan sonra oruç tutmaya kalkarsak aç kalacağımız süre çok daha uzuyor. Hastaların mümkün mertebe en geç saatte sahura kalkmaları bizim için önemli. İftarımızı zaten yapıyoruz. Şekeri çok hızlı yükseltmeyecek; pirinç, patates ağırlıklı bir iftar yapmalarını istemeyiz. Oruç açtıktan sonra da meyvemizi yiyelim. Ancak yemeğin hemen ardından değil 1 saat sonra yemek daha sağlıklı olur."

Şeker Hastalarının Çoğu Doktor Tavsiyesinden Bağımsız Oruç Tutuyor

Şeker Hastalarının Çoğu Doktor Tavsiyesinden Bağımsız Oruç Tutuyor

İHA

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.