Ardahan Üniversitesi (ARÜ) İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi (İBEF) Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü öğretim üyeleri tarafından "100. Yılında Yedisu İsyanı ve Ürkün Trajedisi" nin anlatıldığı bir panel düzenlendi.
İBEF Nazım Hikmet Konferans Salonu'nda Yrd. Doç. Dr. Nurgül Moldalieva Orozobayav başkanlığında gerçekleştirilen panelde, Prof. Dr. Ayabek Bayniyazov, Yrd. Doç. Dr. Mayrambek Orozobayev ve Yrd. Doç. Dr. Chinara Sasykulova sunumlarını katılımcılarla ile paylaştı. Panelin başkanlığını yapan Yrd. Doç. Dr. Nurgül Moldalieva Orozobayav, tarihin en eski topluluklarından olan Türklerin tarih boyunca birçok farklı toplulukların saldırılarına maruz kaldığını özellikle 19. yüzyılda Ruslar tarafından bu baskının devam ettiğini ve ağır bedeller ödemek zorunda bırakıldığını ifade etti. Yrd. Doç. Dr. Orozobayev, düzenlenen panelde en eski Türk boylarından Kırgız ve Kazak Türklerinin varlıklarını sürdürebilme adına gösterdikleri mücadelenin 1916 yılında gerçekleşen Yedisu İsyanı olduğunu söyledi.
Panelde ilk olarak konuşan Prof. Dr. Ayabek Bayniyazov, 1916 yılında ki Kazakistan'daki milli ayaklanma konusu ile ilgili sunumunda, ayaklanmanın o döneme kadar Çarlık Rusya'ya karşı halk tarafından yapılmış en büyük ve önemli isyan olduğunu belirtti. Prof. Dr. Ayabek Bayniyazov "İsyanın patlak vermesinin başlıca sebepleri olarak 1916 yılında Rus Çarı'nın Türkistan'dan 19-43 yaşları arasında daha önceden askere alınmayan Kazak, Kırgız, Özbek ve Türkmen erkeklerinin cephe gerisinde görev yapmaları hususunda yayınladığı ferman sebep olmuştur. Bir başka sebep ise Rusya'nın bölge üzerinde sömürücü yaklaşımı da isyanın başlamasında etkili olmuştur" dedi. Prof. Dr. Bayniyazov, isyan eden bölgelerdeki halklar hakkında bilgilendirmede bulundu.
Ürkün Kırgız halkının büyük trajedisini anlatan Yrd. Doç. Dr. Mayrambek Orozobayev konuşmasına başlamadan önce hazırladığı kısa filmi katılımcılarla paylaştı. Yrd. Doç. Dr. Orozobayev "Ürkün halkının tarih boyunca yaşadıkları çok büyük zorluklar olmuştur. Öyle tarihler gelip geçmiştir ki büyük savaşlar yaşamışlar, yenilgiler almışlar hatta tarih sayfasından silinme noktasına gelmişlerdir. Bunlardan bir tanesi de yüzyıl önce yaşanmış Ürkün olayıdır. Daha önce Yedisu ve diğer bölgelerde yaşanan dramatik olaylardan sonra Ürkün'de yaşanan olaylar sonrasında bölge halkı içerisinden kaçanlar Çin" e sığınmak zorunda kalmışlardır. O dönemde Kırgız aydınları tarafından devlete yazdıkları mektuplarda Rus göçmenlerinin yerli halktan daha fazla haklara ve arazilere sahip olduğunu ve bu durumun yanlış olduğunu anlatan mektuplar yazıldığını " ifade etti. Yrd. Doç. Dr. Mayrambek Orozobayev, yaşanan ekonomik ve sosyal olaylardan sonra halkın isyan ettiğini silahlı direniş gösterdiğini belirtti.
Panelin son konuşması yapan Yrd. Doç. Dr. Chinara Sasykulova ise Kırgız edebiyatına Ürkün Olayı'nın yansımalarını anlattı. Edebiyatın halkların yaşadıklarını anlatan bir sanat türü olduğunu söylen Yrd. Doç. Dr. Chinara Sasykulova, Ürkün Trajedisi'nin edebiyata nasıl yansıdığından bahsetti. Ürkün Olayı'nı anlatan eserleri iki döneme ayrıldığını, bunlardan birincisini Sovyetler döneminde yazılanlar ve ikincisinin 1991 yılından sonra yazınlar olduğunu belirtti. Yrd. Doç. Dr. Sasykulova, "Sovyet döneminde yazılan eserler çoğunlukla ağıt, türkü gibi âşıklık geleneği eserlerdir. Bu eserler Kırgız âşıkları tarafından bölgenin her yerinde söylenmiştir. Âşıklar eserlerinde Ürkün Olayı'nın neden yaşandığını, ayaklanmalar sırasında halkın çektiği sıkıntıları ve Çin'e gidenlerin yaşadıklarını anlatmaktadır" diyerek isyandan sonra halkın Ürkün'de yaşanan olayları unutmayarak gelecek nesillere anlatıldığının altını çizdi.
Konuşmaların ardından program katılımcılardan gelen soruların panelistler tarafından cevaplanması ile devam etti. Programın sonunda panelistlere teşekkür belgeleri takdim edilerek öğrenciler ile hatıra fotoğraf çekimi ile panel sona erdi.
İHA