Eskişehir-Bilecik Tabip Odası Başkanı Dr. Hamit Güçlüer, 14 Mart'ın yeni bir başlangıç olmasını ve Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi ve Tabip Odaları olarak taleplerinin yerine getirilmesini istedi.
14 Mart Tıp Bayramı dolayısı ile bir açıklama yapan Dr. Hamit Güçlüker, OHAL sürecinde şu ana kadar toplam 2 bin 761 hekimin ihraç edildiğini vurguladı. Güçlüer, "Adil ve demokratik yargılama usullerine uyulmadan keyfi bir şekilde işlerine son verilen hekimlerle sorunlarını tartışmak ve çözüm önerileri üretmeyi, meslek örgütümüzün bu dönemdeki temel sorumluluğu olarak görüyoruz. Emeğin, demokrasinin, hukukun, toplumsal barışın ve iyi hekimlik değerlerinin savunucusu olan meslektaşlarımızın hastalarına ve öğrencilerine bir an önce kavuşabilmeleri, 14 Mart'a giderken öncelikli talebimizdir" dedi.
Haksız ve hukuksuz ihraç edilen hekimlerin işlerine iadesini, hastaya yeterli süre ayrılmasına yönelik çalışma koşullarını, çalışırken ve emeklilikte insanca ücreti, sağlıkta şiddetin sona ermesini talep ettiklerini anımsatan Eskişehir Bilecik Tabip Odası Başkanı Dr. Hamit Güçlüer şunları söyledi:
"14 yıldır sürdürülen Sağlıkta Dönüşüm Programı ve onun ana unsurları arasında yer alan performansa dayalı ödeme sistemiyle, hasta bakımında niteliğin değil niceliğin öne çıktığı; hekimlerin kısa sürelerde çok sayıda hastaya bakmaya zorlandıkları; hastalara, doğru düzgün anamnez alınmasına, fizik muayene yapılmasına izin vermeyen sürelerin ayrıldığı; nitelikli sağlık hizmeti sunabilmenin koşullarının yok edildiği bir sağlık ortamı yaratıldı. Yine bu dönemde, poliklinik sayılarından acil başvurularına, ameliyatlardan BT, MR çekimlerine kadar her parametrede Sağlık Bakanlığının istatistiklerine de yansıyan rekor artışlar gerçekleşti. Ancak, tüm bu artışlara yanında, 14 yıl boyunca hiç artmayan, aksine giderek azalan bir parametrenin olduğunu görüyoruz: Hastaya ayrılan süre. Oysa, biliyoruz ki, bir hekimin hastasına yeterli süre ayırmadan ve ayrıntılı bir anamnez almadan doğru tanı koyması ve doğru tedavi uygulaması mümkün değildir. Nitelikli bir sağlık hizmeti üretmenin en temel bileşenlerinden birini çalışma koşulları oluşturur. İnsanca çalışma koşulları ve emeğimizin karşılığı olan ücret, birbirinden ayrı düşünülemez. Çalışma koşullarının iyileştirilmesi için; mesleki bağımsızlık, iş yükünün insancıl düzenlenmesi, mesleki sağlık ve güvenliğin sağlanması, fırsat eşitliği, örgütlenme özgürlüğü, çalışma ortamının demokratikleştirilmesi, emekliliğe yansıyan güvenceli ücret ve mesleki gelişim hakkı, uluslararası normlara uygun olarak çalışma sürelerinin düzenlemesini talep ediyoruz. Bu taleplerimizin karşılanması, iyi hekimlik yapmamızın ve nitelikli sağlık hizmeti sunmamızın ve toplumumuzun daha iyi bir sağlık sistemine ulaşmasının yollarını açacaktır. 14 Mart Tıp Bayramında, her şeye rağmen, "Hekim-Emekli Hekim Ücretleri" ile ilgili önerilerimizi de içeren çalışma koşullarımızın iyileştirilmesi, "Fiili Hizmet Zammı Yasa Tasarısı" ve sağlıkta şiddetle ilgili Türk Ceza Kanunu'na bir madde eklenmesi taleplerimizi yükseltiyoruz. 14 Mart'ın, tüm kötülüklere ve haksızlıklara karşın, iyilik, dostluk ve dayanışmanın, gelecek güzel günler ve barış içinde bir yaşam için yeni bir başlangıcın ilk adımı olmasını diliyor, iyi hekimlikten, özlük haklarımızdan, demokrasi talebimizden vazgeçmeden, nitelikli sağlık hizmeti sunma çabalarını her şart ve durumda sürdüren tüm meslektaşlarımızın 14 Mart Tıp Bayramını kutluyoruz."
İHA