Teke Yöresinin 150 yıllık geleneği olan ve yöresel adıyla "dastar" olarak bilinen alaca dokuma, Burdur Belediyesinin marka tescilinin ardından 12 kadın işçinin kullandığı dokuma tezgahlarında yaşatılmaya devam ediyor. Teke Yöresinin başkenti olarak ifade edilen Burdur'da alaca dokumaları hakkında bilgi veren işçi Emine Koç, dokumanın sadece 15 santimetrelik kısmını 1 günde yaptıklarını söyledi.
"15 santimetresi, 1 günümü alıyor"
Alaca Dokuma tezgahında eliyle kilim deseni dokuyan işçi Emine Koç, desenin 15 santimetresinin bir günü aldığını söyledi. İşlediği kilim desenini gösteren Emine Koç, "10 yıldır burada çalışıyorum, severek yapıyoruz, şu anda kilim deseni yapıyorum. Ben bunu kumaş olarak yapıyorum sipariş üzerine. Dokumanın sadece 15 santimetrelik kısmı bir günümü alıyor, akşama kadar 15 santim kadar yapabiliyoruz. Kilim desenimiz, işlem hiç atkı atılmadan sadece el işiyle yapılıyor. İnşallah kazanır daha mutlu oluruz" dedi.
Kültür Oskarlarında finalde yarışacak
Alaca Dokuma hakkında bilgi veren Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Yaşama Dokunanlar Platformu tarafından organize edilen 2017 yılı Kültür Ürünleri Oskar Yarışmasında, Burdur Belediyesi Alaca Dokumaları atölyesinde yapılan 3 ürünün finale kaldığını açıkladı.
Yaşama Dokunanlar Platformu tarafından organize edilen 2017 yılı Kültür Ürünleri Oskar Yarışmasında, ülke genelinde 320 ürünün içinde Burdur Alaca Dokumalarının finale kalmasından dolayı mutlu olduğunu ifade eden Başkan Ercengiz, alaca dokumalarının yeni nesile aktarılması için çalıştıklarını dile getirdi.
Köklü bir kültüre sahip olan Burdur'da, alaca dokumalarını uluslararası platforma taşımaktan memnun olduklarını dile getiren Başkan Ercengiz, "Yaşama Dokunanlar Platformunun düzenlediği bir yarışmada, Burdur Belediyesi alaca dokumaları ile finallere kaldı. 26 Nisan'da da yarışmanın sonucunda Burdur Belediyesi olarak alaca dokumalarımızın birinci olmasını bekliyor ve istiyoruz. Umarım bu birincilikten sonra ya da girdiğimiz herhangi bir dereceyle ya da dereceye girmesek de çalışmalarımıza devam ederek, Burdur Belediyesi bünyesinde başlatılan alaca dokumasının kentte yaygın hale getirilmesi ve bir geçim kaynağı olabilmesi, evinde oturan kadınlarımızın üretime yönelmesi için çalışmayı başlatmak istiyoruz" diye konuştu.
12 kadın geleneğin sürmesi için üretim yapıyor
Burdur Belediyesi Alaca Dokuması Atölyesinde 12 kadın işçinin çalıştığını kaydeden Başkan Ercengiz, alaca dokuma üretiminin Burdur'un 35 mahallesinde kurulacak tezgahlarda yapmayı amaçladıklarını anlattı. Burdur'da eskiden her evin giriş katında halı tezgahı olduğunu fakat kentin halı dokumacılığını yitirdiğini işaret eden Başkan Ercengiz, "Şu anda 12 çalışanımız var. Bu 12 çalışanımızın tamamı kadın, sadece satış pazarlama bir erkek çalışanımız var. Onun dışında tüm çalışanlarımız kadındır. Asıl amacım mahalle evlerinde, 25 mahallede alaca dokumaları tezgahlarının kurulabilmesini sağlamaktır. 35 mahallede biz bu tezgahları kurabilirsek, kadınlarımız hafta da bir güne gider, geriye kalan günlerde gelip üretime katkı koyar, asıl istediğimiz budur. Hem aile ekonomisine katkı koyabilmesi, hem kent ekonomisine katkı koyabilmesi hem de bir geleneği kent olarak yaşatabilmesini sağlamaktır. Bu kentte eskiden halıcılık vardı, hemen hemen kırsala gittiğinizde her evin birinci katında halı tezgahlarını görebilirdiniz. Bu geleneği yitirdik, bunun yerine bizler, alaca dokuma tezgahlarını kent merkezinden başlayıp, kırsala ulaşabilmesi, bir üretim yapılabilmesi ve bu üretimin karşılığında kazanç sağlanabilmesini hedefliyoruz" şeklinde konuştu.
Usta öğretici Emel Erte, modelleri gösterdi
Burdur Belediyesi alaca dokuma tezgahlarında üretilen dokumaları gösteren Usta Öğretici Emel Erte, "İbecik bezimizden yapıldı dastarımız. Eskiden annelerimizin, nenelerimizin kullandığı başörtümüz dastarımız kullanıldı ve bunu biz yeniledik fular olarak, yarışmaya 3 parçayla katıldık. Hangi parçamızın ödül aldığı netliğe kavuşmadı, mutlaka alaca dokuma olarak aldık, gururluyuz, mutluyuz, sevinçliyiz. Yöresel alaca dokumamız, dastarımız, yarışmaya giren ürünlerden bir tanesidir. İnce bir kumaş dokumadır. Bunları nenelerimiz, annelerimiz geçmişte dastar olarak kullanıyorlardı, şu anda namaz tülbendi olarak yapıyoruz" ifadelerini kullandı.
İHA