Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Avrupa'dan bana mektup yazıyorlar. Yazılan bir mektup; son günlerde tutuklanan 2 kişiyi Türkiye derhal serbest bıraksın. Emriniz olur, Türkiye sizin emir eriniz mi? Sizin ülkenizde yargı bağımsız da Türkiye'de yargı bağımsız değil mi?" dedi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 20. dönem adli yargı ve cumhuriyet savcıları kura töreninde yaptığı konuşmada, "Fetullahçı Terör Örgütü eli kanlı hain, alçak, Allah, Kur'an ve sünnet istismarı edip dinle insanları aldatan, şeytanın da gıpta ettiği bir terör örgütüdür. Aldatma konusunda şeytanı yaya bırakır. FETÖ her türlü haksızlığı, suçu, yalanı, iftirayı, ihaneti Allah rızasını umarak yapan bir terör örgütüdür. FETÖ hedeflerine ulaşmak için dinine, milletine, ülkesine ihanet eden ve bunu da kendilerini cennete götürecek amel, ibadet sahikiyle yapan haşhaşilerden oluşan bir terör örgütüdür. Uyuşmuş kafa. DEAŞ'ın teröristleriyle bunların ne farkı var. O zaman ya Allah yok ya da onun adaleti yok demektir. Böyle bir şey olur mu, haşa. Ama böyle yıkamış kainatın alçağı kafaları yıkamış, bunları böyle inandırıyor. Hakim, savcı, öğretmen, asker böyle inanıyor. Böyle bir inancın içerisinde olan bağımsız, tarafsız milletine, devletine hizmet edebilir mi? FETÖ, terör örgütleri, yabancı istihbarat örgütleri, Türk ve Türkiye düşmanlarıyla iş birliği içinde çalışan bir hain örgüttür. Şimdi başka ülkelerin istihbarat örgütleriyle Türkiye'nin aleyhine kararlar çıkarmak için kol kola geziyor. Türkiye'nin aleyhine açıklama yapsınlar diye parlamentodaki vekillere, senatörlere, gazetecilere oluk gibi para aktarıyorlar. Tek bir şey istiyorlar. Türkiye'yi eleştirin, suçlayın, yerin dibine geçirin" şeklinde konuştu.
"Örgütün talimatıyla savunma yapıyor, örgütün talimatıyla ifade veriyorlar"
FETÖ'cülerin örgütün talimatıyla savunma yaptığını, örgütün talimatıyla ifade verdiğini kaydeden Bozdağ, "Suçüstü yakalanmış adam her şey gösteriyor "ama yok o ben değilim" diyor. Hakimlerin, savcıların aklıyla alay ediyorlar. Türk milletinin aklıyla, hukukla alay ediyorlar. Adaletle alay ediyorlar. Bunlar omurgasız. Adam gibi "ben çıktım darbe yapmaya kalktım ama başaramadım" deme erkekliğini, adamlığını gösteremiyorlar. Omurgalı, karakterli, kişilik sahibi olsalar böyle bir pozisyonda çıkar bunu söylerler. FETÖ elebaşı terörist Gülen darbe gecesi açıklama yaptı. Başarısızlığı gördü, "bu bir tiyatrodur" dedi. Onun altını doldurmak için dünyada bu kontrollü darbe iftirasını gerçekleştirmek ve bunu kabul ettirmek için milyonlarca dolar harcayıp raporlar hazırlatıyor. Bu raporları basına, meclislere, başka yerlere gönderiyor. Sosyal medyadan, başka kanallardan yayıyor, Türkiye'de de bir yerlere gönderiyor ve bütün bu kanallarla kontrollü darbe iftirasını gerçeğe dönüştürmeye çalışıyor. Ziya Paşa'nın dediği gibi "Bunlar alemi kör, herkesi sersem sanıyorlar." Ama ne alem kör ne herkes sersem. Kör olan, sersem olan bunlar" değerlendirmesinde bulundu.
"Bu örgütle mücadeleyi PKK, DHKP-C gibi terör örgütleriyle mücadele şeklinde algılarsak o zaman büyük bir yanlışlığın içerisine gireriz"
FETÖ ile mücadelenin diğer terör örgütleriyle mücadele gibi kolay bir mücadele olmadığını söyleyen Bozdağ, "Bu örgütün yapısı, işleyiş tarzı, kullandığı metotlar, üsluplar, milleti din, eğitim ve çocuklar üzerinden aldatması, en zayıf olduğu noktalardan vurması, herkesin istediği gibi görünme gayreti, çabası bu örgütle yapılan mücadeleyi zorlaştıran bir unsurdur. Bu örgütle mücadeleyi PKK, DHKP-C gibi terör örgütleriyle mücadele şeklinde algılarsak o zaman büyük bir yanlışlığın içerisine gireriz. Onlar açık meydanda. Kendileri, yaptıkları ortada. Bununla yapılan mücadelenin büyük bir hassasiyetle yürütülmesi lazım" ifadelerini kullandı.
"Hükümetin mağdur ettiği, KHK'ların mağdur ettiği kimse yok"
"Hükümetin mağdur ettiği, KHK'ların mağdur ettiği kimse yok" diyen Bozdağ, şöyle konuştu:
"Bir mağduriyet varsa bu FETÖ terör örgütünün mağdur ettikleri vardır. Şehitler var. Onlar bu FETÖ terör örgütünün katillerinin kurşunlarıyla şehit oldular. Yakınları bu nedenle sıkıntıya girdi. İnsan hakları örgütlerine soruyorum Türkiye'nin cezaevlerinde sadece darbeyi yapanlar mı var, sadece FETÖ'cü, PKK'cı, DHKP-C'li, DEAŞ'lı ve diğer terör örgütlerinden üye olanlar mı var? Cezaevlerinde başka suçlardan tutuklu ve hükümlü olanlar yok mu? Var. Ama ben daha bir gün diğer suçlarla ilgili tutuklu veya hükümlü olan bir vatandaşımızın hakkı ve hukuku için bana mektup yazdıklarını, bana geldiklerini görmüş değilim. İnsan hakları deyince terörden soruşturulan, kovuşturulanların hakkı geliyor akla. Avrupa'dan bana mektup yazıyorlar. Yazılan bir mektup; son günlerde tutuklanan 2 kişiyi Türkiye derhal serbest bıraksın. Emriniz olur, Türkiye sizin emir eriniz mi? Sizin ülkenizde yargı bağımsız da Türkiye'de yargı bağımsız değil mi? Siz kim oluyorsunuz da Türk yargısına talimat veriyorsunuz. Türk yargısı Avrupa'nın da, Amerika'nın da yargısından daha tarafsız, daha bağımsız, hukuk devletine daha bağlı hakim ve savcılardan oluşmaktadır. Herkes kendine baksın. Türkiye'de tutuklama kararını hakimler verir. Benim Adalet Bakanı olarak yargıya müdahale etmem söz konusu değildir. Talimat vermem mümkün değildir. Türk yargısı, bağımsız, tarafsız, anayasa kanun ve hukuka bağlı bir vicdani kanaatte görevlerini yapmıştır ve bundan sonra da aynı şekilde devam edecektir."
Ataması yapılanlar gözyaşlarını tutamadı
Bakan Bozdağ, konuşmasının ardından 20. dönem adli yargı hakim adayları 1.'si Büşra Uçar, 2.'si Enes Özdemir ve 3.'sü Eda Alper ile 20. dönem adli yargı cumhuriyet savcısı 1.'si Abdullah Enes Görmez, 2.'si Hakan Gürbüz ve 3.'sü Metin Ertaş'a plaketlerini takdim etti. Ardından Bakan Bozdağ, HSYK üyeleriyle birlikte hakim ve savcıların kura çekimini başlattı. 638 adli yargı hakim ve cumhuriyet savcısı adayı ile 13 idari yargı hakim adayının görev yerleri kurayla belirlendi.
Hakim ve savcı adayları heyecanla salondaki ekrandan atamalarının yapıldığı görev yerlerini takip etti. Görev yerleri belli olan hakim ve savcılar sevinç gözyaşları döktü. Ataması yapılan Ayşegül Erturan, Hatay Dörtyol Hakimliğine atandığını ve çok sevindiğini ifade etti.
Görev yerini öğrenmek için heyecanla bekleyen Ceyda Nur Ceyhun ise, "Özel olarak istediğim bir yer yok. Vatanımın her yerinde görev yapmaya hazırım" dedi.
Kucağında bebeğiyle atamasının yapılmasını bekleyen Goncagül Konur Öztaş, "Bebeğim bana şans getirsin diye onunla gelmek istedim. İnşallah bana güzel yerler getirecek. Hepimiz çok heyecanlıyız" diye konuştu.
Hakim ve savcı adaylarının aileleri de gözyaşları içinde çocuklarının görev yapacağı yeri öğrenmek için bekledi. Bursa'dan geldiklerini söyleyen ve sevinçten gözyaşlarını tutamayan Hülya Kızılarslan, oğlunun atamasının yapıldığını ve çok mutlu olduğunu ifade etti.
İHA