Halk Sağlığı Uzmanı Doç. Dr. Oğuz Özyaral, bu yıl sofralarda daha fazla yer alacak 10 gıdayı sıralayarak, "Sofranızda sebzeli ve baharatlı yoğurtlara yer açın, işlenmiş ürünleri unutun, salatalarınıza daha çok yerli balık ekleyin ve tabaklarınızı renklendirin" dedi.
İngiltere'de yapılan bir araştırmaya göre geçen yıl dünyada sofralara organik besinlerle birlikte chia tohumu eklenirken, tahıllara ilgi artmış. Ayrıca restoranlarda özel menülerde suşi en çok talep görenler arasına girmiş. Türkiye'de de sağlıklı beslenme için doğru adımlar atmaya çalıştığımız 2016 yılındaki organik beslenme tercihleri bu yıl da devam edecek. 2017'de tabaklarımızı bol miktarda taze yeşillikli tariflerin yanı sıra çok hafif haşlanmış sebzeler dolduracak gibi gözüküyor. Sofralardan tahıllar yavaş yavaş azaltılırken, bakliyatın yanına pilav yerine sebzeler girecek.
"Salataya bol balık ve taze baharat"
Doç. Dr. Oğuz Özyaral, "Bir balık ülkesi olmamız nedeniyle başta ton balığı ve somon ve diğer tüm etli balıklardan hazırlanan balık salataları öğünlerde yerini alacak. Bununla birlikte yerli balıklarımız da salataların üzerinde daha fazla yer bulacak. Tüm salatalar özellikle sumak ve kimyon başta olmak üzere taze çekilmiş baharatlarla tatlandırılacak" dedi.
"Yoğurt dolu bir yıl olacak"
"Meyveli yoğurtları çok seviyoruz, bol bol yiyoruz. Yoğurt sevenlere müjde, bunlara yeni tatlar eklenecek. Sebzeli ve baharatlı yoğurtlar soframıza daha çok gelecek. Özellikle sumaklı, acı biberli, naneli yoğurtları herkes çok sevecek" diyen Doç. Dr. Oğuz Özyaral, "Sebzeli yoğurtlar sofralarımızı ve menülerimizi renklendirirken ciddi birer enerji ve mineral deposu olacaklar. Yoğurdumuzu evde mayalayacağız ya da ev tipi olanları tercih edeceğiz. Sütümüz günlük olacak. Tüm üretici firmalar bu yıl ürün yapılarını değiştirmeye devam edecekler. Katkısız ve doğal ürünleri raflarda daha çok göreceğiz" şeklinde konuştu.
Bu yıl mutfağımızda olması gereken 10 gıda
Oğuz Özyaral, bu yıl sofralarda olması gereken 10 gıdayı sıralayarak, şunları söyledi: "Bu yıl sofralarda ilk sırada baharata bol miktarda yer açılacaktır. Cacıklar renklenecek ve çeşitlenecek. Bunlar arasında pancar, havuç, salatalığın birlikteliğiyle ortaya çıkan yoğurt çeşitliliği izlenecek. Zengin antioksidan özelliğe sahip vitaminlerle dolu taze sıkılmış, katkısız ve şeker ilavesiz meyve suları daha çok tercih edilecek. Tatlandırıcı ile hazırlanan şekersiz ürünlerin sağlığı tehdit ettiği gösterildikten sonra 2017 menüsünün tatlı kısmında şekersiz hazırlanan bol baharatlı, tarçınlı, meyveli pastalar, kekler yer alacak. Yüksek kalorili dondurmaların yerine yoğurtlu dondurmalar servis edilecek. İçecekler arasına geçen yıl olduğundan daha fazla ve mutlaka bitki çayları yerleşecek. Çeşitli özellikleri göz önüne alındığında adaçayı, ahududu, biberiye, civanperçemi, fesleğen, kimyon, yasemin, karanfil, karanfil yağı, maydanoz, ginseng, keten tohumu, kekik, kimyon, lavanta, melisa yaprağı, mineçiçeği, safran, sarıçiğdem, rezene, tarçın, sarı kantaron, sinameki, yaban mersini ve zerdeçal çayları soğutup balla tatlandırıp soğuk bitki çayları olarak olarak da servis edilecek. Renklenen yeni çeşitleri hayatımıza renk katacak olan ayran vazgeçilmez milli içeceğimiz olmaya devam edecek. Şalgam suyu ile yarı yarıya hazırlanan pembemsi bir ayran hem hazmı kolaylaştıracak hem de probiyotikler açısından sindirim sistemimize zenginlik katacak. Ayran ayrıca doğal maden suyu ile karıştırıldığında vücudumuzun ihtiyacı olan eser elementler ve mineraller açısından destekleyici olacak. Nohutla hazırlanan tüm yemekler ve cevizle zenginleştirilen humus meme kanserini önleyici özelliği ile sofralarda yaz kış yerini alacak. Bir yemek kaşığı tahin ve bir tatlı kaşığı bal ya da pekmezle zenginleştirilip hazırlanmış bir bardak içilen süt gün boyu enerji sağlayıcı özelliğiyle hayatımıza girecek."
İHA