Samsun'da yaşayan 67 yaşındaki Gülsade Çakır, 6 aylıkken geçirdikleri trafik kazası sonucu yatalak kalan kızı 34 yaşındaki Hanife Çakır'a her ihtiyacını karşılayarak bakıyor. Fedakar annenin tek isteği ise kızına "tekerlekli sandalye" alınması.
Gülsade Çakır, 34 sene önce 4 çocuğuyla birlikte İlkadım ilçesinden memleketi Ünye'ye giderken, seyahat ettikleri minibüse kamyon çarptı. Kazada bir kız çocuğu ağır yaralanan ve beyin ameliyatı olan Gülsade Çakır'ın Hanife ismini verdiği 6 aylık kızı da sakat kaldı. Beyin damarları zedelenen Hanife'ye doktorlar spastik engelli tanısı koydu.
Beyin damarları hasar gören Hanife Çakır, daha ilk adımlarını atamadan geçirdiği trafik kazası sonrasında yatağa mahkum kaldı. Kızının bir kez bile adım attığını göremeyen fedakar anne Gülsade Çakır, 14 sene önce de eşini kaybetti. 14 yıldır diğer kızı Dilek Çakır'la (39) birlikte Hanife Çakır'a bakan ve her ihtiyacını karşılayan anne Gülsade Çakır, ölene kadar kızına bakmaya devam edeceğini, Anneler Günü'nde istediği tek hediyenin ise kızını rahat gezdirmek için donanımlı bir tekerlekli sandalyeye kavuşmak olduğunu söyledi.
"67 yaşındayım, 34 yıldır kızıma bakıyorum, ölene kadar da bakacağım"
Ömrünün sonuna kadar kendini kızına adadığını ifade eden anne Çakır, "Kızım 6 aylıkken midibüs ile Terme ilçesine giderken kamyon bize çarptı. Bir kızım o zamandan beri sakat kaldı, diğer kızım da beyin ameliyatı olmak zorunda kaldı. Kızım 34 yaşına girdi. 6 aylıktan beri yatalak oldu. Allah benim gibi zahmet çekenlere kolaylık versin. Ben kendimi feda ettim, çocuğuma bakıyorum. Ölene kadar da bakmaya devam edeceğim. Ben çocuğumu kimseye vermem. Akraba ziyaretlerine, komşuya ya da gezmeye gitmiyorum. Ömür boyu çocuğumu yalnız bırakamam. Ablasının elinden bile yemek yemiyor. Her şeyiyle ben ilgileniyorum. Benden başka kimseye kendini bezletmiyor. Kaza meydana geldiğinde 30'lu yaşlardaydım. Şu an 67 yaşındayım. O günden beri kızımın her şeyiyle ben ilgileniyorum. Şimdi bacağım çok ağrıyor. Doktorlar ameliyat olmam gerektiğini söylüyor ama olmuyorum. Ameliyat olursam çocuğuma bakamam diye ameliyat da olmuyorum. Bu dünyada kaderimiz böyleymiş. Evladımı hiçbir şeye değişmem. Para bile verseler değişemem. Atamam da ömrümün sonuna kadar çocuğuma bakacağım" dedi.
"Anneler Günü hediyesi olarak kızıma tekerlekli sandalye istiyorum"
Anneler Günü'nde kızına tekerlekli sandalye istediğinin altını çizen Çakır, "Anneler Günü'nden hediye olarak çocuğumu gezdirmek için tekerlekli sandalye istiyorum. Evimiz de eski ve kötü bir ev. Bize asansörlü bir ev lazım. Şu anda oturduğumuz ev merdivenli bir ev. Çocuğumu merdivenlerden indirip dışarıya çıkartamıyorum. Bakım parası ve rahmetli eşimden kalan emekli parasını alıyorum. O paralar da bez ve diğer masraflara gidiyor. Bezin parasının yarısını devlet, yarısını da biz ödüyoruz" diye konuştu.
"Kardeşimi bebek arabasında gezdiriyoruz"
Maddi durumları iyi olmadığı için kardeşini bebek arabasında zorlukla gezdirdiklerini anlatan abla Dilek Çatır (39), "Herkes gezmelere giderken, annem ve ben 34 yıldır kardeşimi bekliyoruz. 34 yıldır annem komşuya ya da en yakın mesafelere bile en fazla 10 dakika gidebiliyor. Annemin bacağı ağrıyor. Evimizde merdiven var. Kardeşimi aşağıya zor indiriyoruz. Zorla indirip, mecburen bebek arabasına koyup parka götürüyoruz. Anneler Günü'nde anneme hediye olarak tekerlekli ve özellikli bir sandalye istiyoruz. Kardeşimi bebek arabasında gezdirdiğimiz için zor oluyor. Rahat bir araba anneme en güzel hediye olur. Her yere götürülebilecek, yatırılabilecek, gezdirebileceğimiz ve rahat dolaşabileceğimiz bir araba istiyoruz" şeklinde konuştu.
Anne Çakır, yetkililerden ve duyarlı vatandaşlardan asansörü olan bir ev ve donanımlı bir tekerlekli sandalye istiyor.
İHA