Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Nilsel İlter, "Ergenlik döneminde görülen akne çok önemli. Akne hem kalpte, hem yüzde iz bırakıyor. Mutlaka tedavi edilmeli" dedi.
Türk Dermatoloji Derneği tarafından düzenlenen "9. Dermatoloji Kış Okulu" Antalya'nın Serik ilçesi Belek Turizm Bölgesinde başladı. Kış okuluna Türkiye'de Deri ve Zührevi Hastalıklar (Dermatoloji) alanında uzmanlık eğitimi veren 130'dan fazla 130 kurumdan 64 dermatoloji asistanı katıldı. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Nilsel İlter, düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, aknenin genellikle 13-20 yaş aralığında ergenlik döneminde görüldüğünü ancak ileri yaşlarda da görülebildiğine dikkat çekti.
Özellikle kadınlarda 40 yaşa kadar aknenin görülebileceğine işaret eden Prof. Dr. İlter, "Ergenlik döneminde görülen akne çok önemli. Çünkü kişinin sosyalleşmeye başladığı yaş. Tam kız-erkek arkadaşlıklarının başladığı, arkadaşlık ortamlarının çok önemli olduğu bir döneme denk geliyor. Onun için bizim çok önemsediğimiz bir deyimimiz var: Akne hem kalpte, hem yüzde iz bırakıyor. Bu nedenle yakalandığı zaman mutlaka ama mutlaka tedavi edilmeli" dedi.
Ailelerin çocuklarını tedavi ettirmeleri konusunda daha duyarlı davranması gerektiğine dikkati çeken Prof. Dr. İlter, "Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer konu da akneyi kimin tedavi edeceğidir. Bu tedavi işi mutlaka ehil ellerde olmalıdır. Tabii ki tedavi edecek olan kişi de dermatoloji uzmanı, deri ve zührevi hastalıklar uzmanı olması gerekir. Böyle bir kişiye müracaat edildiği zaman aknenin en doğru tedavisi yapılacaktır. Akne tedavisi konusunda çok değişik yönlendirmeler oluyor. Medyada piyasada yer alan pek çok reklam var. Değişik değişik maskeler, lazerlerle ilgili. Akne'nin bir hafta, 10 gün, bir ay içerisinde tedavi edilebileceğine dair vaatler olabiliyor. Oysa böyle bir şey mümkün değil. Akneyi bir hafta 10 günde tedavi edebilecek bir ajanımız yok" diye konuştu.
Bütün hastalıklarda olduğu gibi aknenin ilaçla tedavisinin mümkün olduğunu vurgulayan Prof. Dr. İlter, "Akne her ne kadar basite alınsa da bir hastalıktır. O nedenle tedaviyi bir uzman hekim yapmalı ve bu tedavi ilaçlarla olmalı. Lazerlerle, maskelerle, kozmetiklerle, aknenin tedavisi mümkün değil. Bunlar kullanılmasın demiyoruz. Bunlar akne tedavisine yardımcılar. Asla tek başına tedavi edici değillerdir. Bu konuda herkesin mutlaka bilinçli olması gerekiyor. Sadece ergenlik döneminde olduğunu düşündüğümüz aknenin son zamanlarda ileri yaşlarda da görür hale geldik. Özellikle hanımlarda 24-25 yaşlardan sonra akne ortaya çıkmaya başlayabiliyor. O zaman da bu dönemde kullanılan kozmetikler suçlanabilir. Ya da hormonal değişikliklerden dolayı akne ortaya çıkıyor olabilir. Bu kişilerde mutlaka direk olarak cilt hastalıkları uzmanına müracaat etmeliler. Aknenin herhangi bir şekilde cilt bakımı gibi basit bir yöntemle tedavi edilmesi mümkün değil. Akne ciddi bir hastalık gibi ele alınmalı. Hata son zamanlarda aknenin kronik bir hastalık olduğu düşünülüyor. Bu nedenle, tedavi bittikten sonra da özel bir takım ajanlarla, idame dediğimiz tedavinin gerçekleşmesi gerektiğine inanıyoruz" dedi.
Kış okulunda, cilt kanserleri, bağ dokusu hastalıkları, pisoriasis (Sedef hastalığı) pediatrik dermatolojisi gibi dermatolojideki bütün kritik başlıklar ele alınıyor.
İHA