Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Savaş Eğilmez, ABD ve Rusya'nın Suriye savaşını körüklediğini belirtti.
Suriye'de özellikle Türkiye'nin büyük çaba sarf ettiği ateşkesin gerçek anlamda hayata geçirilmesi noktasında çok ciddi şüpheler var olduğunu kaydeden Eğilmez, "Kısa bir ateşkes bile Suriyeli sivillerin rejim tarafından bombalanmasını, yine rejim askerleri ve onları destekleyen militanların kuşatması altındaki kadın, erkek ve çocukların çektiği büyük acıları birazcık dindirecektir. Lakin şu an ve yakın gelecekte kısa bir ateşkes bile mümkün gözükmüyor. Biz bu ateşkes oyunlarını 15 yıllık Lübnan iç savaşında yaşadık. Orada da yüzlerce kez sonuçlanmayan ateşkes görüşmeleri yapılmıştı." dedi.
Suriye'de bir ateşkesin sağlanabilmesinin ABD ve Rusya'nın bunu gerçekten istemelerine bağlı olduğunu ifade eden Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Savaş Eğilmez, "Bu iki ülke sahadaki taşeronlarını zapt ettiği an ateşkes sağlanmış olacak. Fakat Suriye meselesinde tarafların birbirlerine olan güvensizlikten daha önemlisi, Rusya ve ABD'nin bölgede kimin lider olacağı konusu üzerindeki karşılıklı çekişmeleridir. Washington'a göre Esed rejimi kontrolden çıkan savaşın temel sebeplerinden birisi. ABD yetkilileri, Esed'in meşrutiyetini kesinlikle yitirdiğini ve mevcut statünün uzun süre devam etmeyeceğini belirtmesine rağmen sahada Esed'e karşı ciddi tedbirler almıyor. Moskova ise terörist grupların kaosu büyüttüğünü, onlara karşı Esed'in yönetiminde kalmasının Suriye meselesinin çözümünde önemli bir nokta olduğunu dile getiriyor ve rejimi her anlamda koruyup destekliyor. Ama aslında iki ülkede bölgeyi kendi çıkarlarına göre şekillendirmeye çalışıyor. Bütün dünyanın gözlerinin içine bakarak barış için mücadele ettikleri yalanını söylüyorlar. Bu ikilinin yanında İran'da sessiz ve derinden bölgede kendi bahçesini hazırlamaya çalışıyor. Tabi ki o da yeri geldiğinde barış için mücadele ettiğini iddia ediyor." diye konuştu.
Bölgede rol çalmaya çalışan diğer bir aktörün de Suudi Arabistan olduğunu belirten Eğilmez, şöyle konuştu:
"O da barış adına Suriye'de faaliyet gösterdiğini iddia eden ülkelerden birisi. Rusya bir yandan askeri ve siyasi açıdan Esed'in sivil halkı havadan ve karadan bombalamasına zemin hazırlıyor, bir yandan da kendisi özellikle hava kuvvetleriyle yerleşim alanlarına bomba yağdırarak barışı kovalıyor. ABD, pyd-ypg terör örgütlerini destekleyip, onların Türkmenleri, Arapları ve kendisinden olmayan Kürtleri öldürmelerine veya mallarını ve arazilerini gasp edip kendi yurtlarından kovmalarına zemin hazırlayarak, ara sırada yanlışlıkla sivilleri bombalayarak Suriye'ye barış getirmeye çalıştığını iddia ediyor. İran, bölgede örgütlediği birbirinden tehlikeli Şii örgütlerin zalimliklerini izleyerek ve Suriye'ye gönderdiği askerlerinin operasyonlarıyla barışı kovalıyor. Suriye'de barışı getirmek için mücadele eden bu ülkelerin iki ortak noktaları daha var. Bunlardan birincisi, bu ülkelerin hepsinin ayrı ayrı Daeş terör örgütünü desteklemeleri ve kullanmaları, ikincisi de ABD'nin de Rusya'nın da İran'ın da Suriye'ye sınırı olmaması. Bu ülkelerden Suriye ile sınırdaş olanı yok. Bunlar kilometrelerce uzaktan gelip, sözde barışı tesis etmek için mücadele ediyorlar. Bölgede gerçek barış için mücadele eden tek ülke, bölgeye sınırdaş olan, bölge insanlarıyla tarihi ve kültürel bağları olan Türkiye'dir. Nitekim çatışma bölgesinde masum sivillerin kendilerini güvende hisstetikleri tek yer, Türk devletinin kontrolü altındaki Azez-Cerablus hattı. Yaşananlar ve gelişmeler gösteriyor ki, Suriye'de yakın gelecekte uygulanabilir bir ateşkesin ilanı neredeyse imkânsız. Çünkü bölgedeki aktörlerden Türkiye dışında kimse barış istemiyor."
İHA