1940 yıllarından önce köyden Karataş'a kadar olan bölge tamamen bataklık olduğundan Karataş'a ulaşım sadece binek hayvanlarla yapılmaktaydı.Bu bölgede ki bataklık kurutularak tarıma açıldı,yol ise ikinci dünya savaşı yıllarında askere alınan gayri müslim askarler tarafından yapıldı.Bu bölgeye yerleşim ise 1800 yılların sonunda Pamuk ekimi için dağlardan indirilen Türkmenlerin iskanı ile başladı.
Padişahın emri ile pamuk ziraati yapılması istenen Türkmenler direnmelerine rağmen buraya sürgün edilmişlerdir.Hatta Dadaloğlu'nun "Ferman padişahınsa dağlar bizimdir"sözünü buraya gelmeye zorlandıkları için söylendiği rivayet edilir.
Yüksük Çorbası,Patlıcan Biber Dolması,Analı Kızlı,İçli Köfte,Bulgur Pilavı,Kömbe,Sıkma,Adana Kepabı köyün yemekleridir.
Adana iline 32 km, Karataş ilçesine 18 km uzaklıktadır. Köyün iklimi, Akdeniz iklimi etki alanı içerisindedir.
Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak kullanılamamasının yanı sıra taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Köyün içme suyu şebekesi vardır ancak kanalizasyon şebekesi yoktur. PTT şubesi yoktur ancak PTT acentesi vardır. Sağlık ocağı vardır ancak sağlık evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.