RUMLAR ERMENİLER...TARİHİ BİR YERLEŞİM YERİ OLMASINDAN DOLAYI KÖYÜN KALE MAHALLESİNDE ÖREN YERLERİ VE TARİHİ KALINTILAR MEVCUTTUR.AKGÖLEK MAHALLESİNDE MUHTŞEM ORMANLIK VE DÜZLÜK ALANLARDA BULUNMAKTADIR AYRICA SU SORUNU İLE UĞRAŞAN KÖYLÜ BİR TÜRLÜ BU SORUNU ÇÖZÜLEMEDİ..... Ama yinede NE MUTLU TÜRKÜM DIYENE!
TÜRK kültür gelenek ve görenekleri yaşanmaktadır.
Köy Anadolu'nun, ekonomik yönden çok geri kalmış,hatta doğu ve güneydoğu bölgelerimizin ekonomik ve altyapı yönünden en geri kalmış diyerek devlete isyan eden yerlerinden bile daha geri kalmış,kış şartlarının çok amansız geçtiği, yolu, suyu, sağlık ocağı iki okulunda öğretmeni olmayan, bir ekmeği kazanmak için bin ekmek kazanacak kadar emek ve güç sarfeden, devletten umulan destek ve yardımı göremeyen bir köy olmasına rağmen devletinin bekası ve vatanının bölünmez bütünlüğü için canını vermekten çekinmeyen misafirperverlik, cömertlik, alçakgönüllülük, yiğitlik, dürüstlük, kahramanlık yönünden en ileri seviyeye çıkmış bir köydür.
Adana iline 155 km, Saimbeyli ilçesine 30 km uzaklıktadır. AYVACIK KÖYÜNE SAİMBEYLİ ÜZERİNDEN VE GÖLLER YAYLASI YOLU ÜZERİNDEN ULAŞILMAKTADIR.köyün dört bir yanından farklı yönlere akan su kaynakları olmasına rağmen köyün su ihtiyacı bir türlü çözülememiş projeler yarım kalmıştır.hoyratça kullanılan orman kaynaklarıda koruma altına alınmış fakat ormanda ortaya çıkan hastalıklarda sadece ağaçları keserek çözülmeye çalışılmakta, hastalığı yok etmek için ilaçlama seçilmemiştir.hayvancılık birinci geçim kaynağı olan köy son zamanlarda hayvancılığı bırakıp daha rahat yaşama umuduyla kozan, adana gibi şehir merkezlerine göç etmektedirler.iklim olarak özellikle yaz aylarında dinlenmek isteyen insanların uğrak yeri olan Ayvacık devletin imkânlarından biraz daha faydalanmak istiyor...
Köyün iklimi, karasal iklim etki alanı içerisindedir. Yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve kar yağışlıdır. Kar nedir bilmeyen Adana iline bağlı bir ilçenin köyü olmasına rağmen kış ayları çok sert geçmekte 1 metre, biraz yükseklere ise 5 - 6 metre kar yağmakta, kardan kapanan yollar aylarca kapalı kalmakta, açıldığında ise asvalt olmayan yolu bu defa çamurdan işlemez hale gelip kapalı kalmlaktadır. Hastalar kızaklarla 25 - 30 Km' lik mesafeye insan gücüyle götürülmekte ve ulaşım yoluna varılabilmekte, buradanda ver elini 150 Km. lik adana. Çoğu zaman hastanın ölüsü varmaktadır hastahaneye. Yıl 2009 bahsedilen yer Adananın bir köyü ağrı dağının zirvesi değil. Bu köyde de insanlar yaşıyor bu şarlara rağmen devletine isyan etmiyor.
EN BÜYÜK KABILE SÜLLÜLER OLUP 5.000 KÜÇÜKBAŞ HAYVANLARı BULUNUR. SU SORUNU EŞEKLERLE SAĞLANMAKTADıR. Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Ayrıca ORMAN işçiliği de vardır. Köyde özellikle küçükbaş (Keçi - Koyun)havancılık yapılmaktadır. 15 yıl önce köyde 50.000. civarında küçükbaş hayvan varken, bu gün bu sayı 5 - 6 binlerle ifade edilir hale gelmiştir. Bunun nedeni hayvancılıkla uğraşan köylünün emeğinin karşılığını alamaması, otlakların telle çevrilerek orman arazilerininin koruma altına alınması ve pazarlama kanallarının olmaması gelmektedir. Etin kilosu şehirlerde 20.TL iken buralarda 5 liradan tüccarlara satılmakta, tüccarlar da tüccarlara bunlarda başka tüccarlara en sonunda etin kilosu 20.lira üreticinin kazandığı ise 5 lira. Bu şarlarda hayvancılık nasıl bitmesin, nasıl dışa bağımlı olmayalım.
Köyde, ilköğretim okulu vardır . Köyün içme suyu şebekesi ve kanalizasyon şebekesi yoktur. PTT şubesi yoktur ancak PTT acentesi vardır. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. köyün asfalt yolu yoktur.köyde elektrik ve sabit telefon vardır.GSM OPARATÖRLERİ 2008 YILI İÇERİSİNDE VERİCİ KOYMUŞTUR KÖYE.KÖYDE SU SIKINTISI COK FAZLADIR OKUL EGİTİM ÖGRETİME BAŞLAMAMIŞTIR