Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanı Mehmet Halis Bilden, Suriye krizi gibi insan kaynaklı afetler kategorisinde değerlendirilebilecek durumlara karşı uluslararası kamuoyunu, kurum ve kuruluşları daha etkin olmaya çağırdı.
Avrupa Afet Risklerinin Azaltılması Forumu'nun (EFDRR) son gününde "Göç, Afet Risk Azaltma ve Dirençlilik" oturumunda konuşan AFAD Başkanı Mehmet Halis Bilden, "Bizim için normal yaşam devam ediyor. Birileri de yerlerinden yurtlarından ediliyor. Sebebi ne, bana göre sebebini kimse bilmiyor. Eğer sebebi bilinseydi şimdiye kadar 65 milyon kişi mülteci durumunda olmazdı" dedi.
Bilden, "Eğer sebebi bilinseydi Suriye'de 5 milyon kişi yerinden ve yurdundan edilip mülteci olmazdı. Ben tıp doktoru değilim ama tıpta şöyle bir kural var. Eğer bir hastalığa teşhis koyarsanız tedavisi mümkün olur. Ama bir hastalığın sebebini bilemezseniz onun tedavisi mümkün değil. Aslında mültecilerin sorunu biliniyor. Suriyelilerin ise yüzde yüz biliniyor. Ama maalesef tüm dünya gözünü kapatmış, özellikle çocukların ve kadınların mahvolmasına, yok olmasına göz yumuyor" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin Suriye krizinin başlangıcından bu yana açık kapı politikası uyguladığını belirten Bilden, uluslararası kamuoyunun ve ülkelerin insani krizlere yönelik sessiz tavırlarını eleştirerek, "Türkiye, Suriye krizinin başladığı Nisan 2011 tarihinden itibaren o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla açık kapı politikası izledi. Burada bulunan tüm dostlarıma şunu soruyorum. Türkiye olmasaydı bu üç milyon Suriyeli, bir buçuk milyon kadın, bir milyona yakın çocuk nereye gidecekti? Burada bulunan ve bu dertle dertlenen, ciddi çaba sarf eden misafirlerimiz var. Eğer bu insanlar dertlenmeselerdi zaten burada olmayacaklardı. O yüzden onların da vicdanlarına ve yüreklerine seslenmek istiyorum. Lütfen, ne olursunuz ülkelerinize döndüğünüzde çalıştığınız birimlere, Birleşmiş Milletlere, AB'ye, Delegasyona bunları anlatınız. Ve anlatırken hislerinizi katarak anlatınız. İnanıyorum ki bir tek kişi ben bu işi çözerim derse, bizlerden yahut şu an salonda bulunan yüz kişiden bir kişi ben Suriye krizini çözerim derse bu iş çözülür" dedi.
Avrupa'daki mülteci karşıtlığının tehlikeli boyutlara ulaştığını vurgulayan Bilden, Türkiye ile bazı Avrupa ülkelerinin insani afetler, göç hareketleri ve Suriye krizine bakışlarını karşılaştırarak elindeki verileri paylaştı. Halis Bilden konuşmasına şöyle devam etti:
"Bugün ülkemizde münferit bir iki mesele olabilir ama genel olarak hiç kimse parklarda, köprü altlarında, sokaklarda yaşamıyor. Türk halkı Suriyelilere gönlünü açtı, evini açtı, sofrasını açtı. Ve bu üç milyon mülteciye mülteci olarak da bakmıyor, misafir olarak bakıyor. Bizim inanç dünyamızda mültecilik yoktur, misafirlik vardır. Bu çerçevede değerlendirilirse meselenin çok kısa sürede çözülebileceğine inanıyorum. Önümde birçok rakam var. Toplamda 5 milyon Suriyeli evinden oldu. Yüzde 60'ına denk gelen 3 milyonu bizim ülkemizde. Yine UNICEF Türkiye'yi dünyada en çok sığınmacı çocuğa ev sahipliği yapan ülke ilan etti. 2015'te "dünyanın en cömert ülkesi" olarak ilan edildik. Ama sadece cümlelerle, ifadelerle sorunun çözülebileceğine şahsen inanmıyorum. Mutlaka ama mutlaka ciddi bir iradeyle ve Birleşmiş Milletlerin kendini ortaya koyarak bu işi çözebileceğine inanıyorum. Suriye krizinin ilk gününden beri 26 tane kamp kurduk. Bu kamplarda 300 bine yakın misafirimiz kalıyor. Her türlü ihtiyaçları bizim kamplarımızda karşılanıyor. Ama diğer taraftan bakıyoruz ki bazı ülkeler çok az sayıda mülteciyi kendi ülkelerine kabul etmek için referandum yapıyorlar ve bu referandumlardan da hayır çıkıyor. Bunu ciddi bir şekilde düşünmemiz gerekir. Her birimizin sesimizin çıkabildiği kadarıyla bağırmamız gerekir."
Avrupa Afet Risklerinin Azaltılması Forumu'nun ikinci ve son gününde yapılan "Göç, Afet Risk Azaltma ve Dirençlilik" başlıklı oturuma BM, AP, AB ve diğer çeşitli uluslararası organizasyonların temsilcileri Virginia Bras Gomes, Ana Freitag, Hala Mohammed, Mohammed Hennan ve Malte Schönefeld de katıldı. Oturum 2 saatin ardından sonra erdi.
İHA