Afyon Dinar Sütlaç Köyü

Sütlaç köyü hangi ilimizdedir, köyde kaç kişi yaşamaktadır, köye özgü yemekler hangileridir, Afyon ilinin dinar ilçesinin bu güzel köyüne nasıl gidilir, köyde doğal yaşam nasıldır?

Sütlaç, Afyonkarahisar ilinin Dinar ilçesine bağlı bir köydür.Yıllar önce Isparta –Burdur-Antalya taraflarından gelip kışı geçirmek üzere Aydın, Muğla gibi kışın ılıman geçtiği bölgelere giden (kışı geçirmek üzere) Teke Yöresi Yörükleri arkalarında binlerce koyun ve develeri ile bir mola verirler.

Bu mola yeri tahminlere göre Büyük Menderes kıyıları yani şimdiki Yeşilhüyük ile Homa (Gümüşsu) arası bir yerdi.O zaman da oralarda bol bol pirinç ekilirmiş.Hayvanlardan elde ettikleri süt ve pirinci ateşte pişirerek sütlü aş yapıp karınlarını doyururlarmış.

AFYON'UN KAÇ TANE KÖYÜ VARDIR?

Bu olay böyle yıllarca devam etmiş.Etmiş etmesine ama develerde  bataklıktaki sivrisineklerden rahatsız oluyorlarmış.Gel zaman git zaman develerini de düşünen bu kervandakiler daha gerilere ,yukarılara yani Sütlaç Köyünün eski yeri olan iki tepe arasına gelip burada  8-10 tane çadır kurmuşlar böylece burada yerleşik bir düzene geçmeyi kararlaştırmışlar ve orada bir köy olmuşlar.

Sütlü aş yaparak yeme alışkanlığı bu köyde de devam etmiş. Buraya bir gün 3-5 askerle bir komutan uğrar ,ya bir  göreve giderken ya da görevden dönerken bu askerlere orada çadır kuranlar sütlü aş pişirip verirler.Askerler bu aşı çok beğenirler,buradan her geçişte uğrayıp yiyelim derler.

Giderlerken komutanları  : buranın adı ne? diye sorar.Onlarda buranın adı falan yok derler.Yedikleri sütlü aşı beğendikleri için buranın adı Sütlaç olsun der.Böylece o yerleşim yerinin adı Sütlaç kalır.

Sonraları buraya Burdurdan ,Çal'dan ve Çivrilin köylerinden aileler gelir,buraya çadır kurarak yerleşirler.Artık burada bir köy oluşmuştur.Örneğin Köydeki Döğer soyadının Burdurun Döğer köyünden geldiği söylenir.

Bu köyde küçük bir göl var. (Gerçi köylü o göle Koca Göl der ama) hayvanlarını buradan sulayarak,İçme suyunu da eski Köy Çeşmesi denilen yerden taşıyarak yıllarca Sütlaç Köyünün yeri burası olmuş.

Köyün okulu,pazaryeri ve ulaşımı sağlayan demiryolu istasyonu ise 3 km uzakta yani sonra taşınacakları yerde.Köyün çocukları buraya yürüyerek okumaya gelir, haftada bir gün kurulan pazara alışverişe gelirler,o zamanlar köyde çok büyük bir pazar kurulur çevre köyler Sütlaç pazarına alışverişe gelirlermiş.Bu pazar benim çocukluğumda bile hala azalsa da devam ediyordu.

Sütlaç Köyü burada 1950’ li yılların sonuna kadar kalır. Sonra bakarlar ki tarlalarımız, okulumuz, istasyonumuz ve pazarımız aşağıda köye uzak, çoluk çocuk okul yolunda karda kışta rezil oluyor diye düşünmüşler ki 1955 yılından sonra göç başlamış.

1962-1963 yılına kadar sürmüş, bazı aileler doğrudan Aydın, İncirliova ve İzmir gibi yerlere giderken bazıları da şimdiki yerlerine yani ekip biçtikleri tarlalarına ev yaparak yerleşmişler. Herkes tarlasının bir köşesine evini yapmış, gerisini ekip dikmiş.

Bu yüzden köyümüz seyrek yerleşim olduğundan kalabalık gibi görünür uzaktan.Bazlama, Bulgur aşı, Çörek, Kömbe, Bükme,Güveç, Haşhaşlı Katmer, Keşkek, Saç kavurma, Susamlı-Haşhaşlı lokur, Tarhana çorbası, Un helvası, Yahni, ve tatlı olarak sütlaç .. hemen hemen her gün 3-5 evden birinde mutlaka sütlaç yapılır

 

 

 DÜĞÜNLERİMİZ
                   KÖYÜMÜZDE   DÜĞÜNLER 2 GECE 2 GÜNDÜZ  SÜRER
   Düğün oğlan evinde cuma akşamı başlar.Bu gece de ‘‘bayrak dikme’’ denilen eğlence olur.
Damat bir kişiyi ‘’bayraktar’’ olarak seçer Bayraktar düğün evinin ve misafirlerin ihtiyaçları ve şikayetleriyle ilgilenen biridir.

Gençler arasında eğlendikten sonra bir kişiye bayrak dürtülür,buna bayrak dürtme denir.bu kişi damattan istekte bulunur.Bu olayda istek yerine getirilmezse verilecek ceza konuşulur.(istek yapılmazsa cezalar maalesef biraz ağırdır).

Gece sonunda gelen bütün misafirlere çerez dağıtılır.ve eğlence bu gece için bitmiştir.

                                                     CUMARTESİ
 Cumartesi sabahı damadın arkadaşları ve akrabaları düğün evine erken gelir.damadın arkadaşlarının boynuna kırmızı yazma bağlanır.Yemekler hazırlanır,ama yemek kazanlarının ağzı açılmaz. Aşçı damadın babası, annesi, ve arkadaşlarının gelmesini bekler tadımlık verdiği kişilerden aşçı  bahşiş alır.Bahşişler yemek kapağının üstüne atılır.ve kapak kalkar.Bu olaya da ‘’kazan ağzı açma’’ denir.
           Davetliler gelmeye başlar davetliler kapıda davul zurna ile karşılanır..Bunada ‘’okucu karşılama’’denir.davetliler yemek yiyecekler yere geçerler.Bayraktar davetlilerin oturduğu masaya bayrağı uzatıp bahşiş ister.davetliler masadaki bayrağın üstüne bahşişi atar.yemekler verilir.
          Öğle sonu bütün düğün alayı kız evine gider.Damat ve arkadaşları önde köyün kızları arkada kız evine gidilir.Kızların elinde kırmızı yazma için de tepsi, tepsinin içinde de kına ve hediyeler olur.buna da ‘’kına bırakma’’denir.burada  kısa bir eğlence olur.ve tekrar oğlan evine dönülür…
            Cumartesi gecesi ise kız evine kına yakmaya gidilir.Özellikle gençler için bu gece önemlidir.Uzun eğlenceden sonra gece sonunda ‘’kına yakma ‘’ merasimi başlar.Gelin ortaya oturur başına kırmızı ‘’pullu’’ dediğimiz örtü örtülür. Kızlar elinde tepsinin içinde kına ve üstünde mumlar gelinin etrafında  müzikle  beraber dönerler.

Kaynana geline kına yakmaya gelir.Gelin elini uzatır ama açmaz.kaynana gelinin eline altın koyar ve kına yakılır.Sonra oğlan tarafı kız tarafından ayrılır   oğlan evinde geç saatlere kadar eğlence devam eder…
                                                             PAZAR
Pazar öğleye kadar bir hareketlilik olmaz.Öğle yemeğinden 2-3 saat kadar sonra damat ve erkekler caminin önüne gider. (şimdi artık giden yok) İmam dualarla damadı giydirir ve burada takı merasimi olur.

Buna ‘güvey başı derme ’denir.Düğün konvoyu kız evine gelin almaya çıkar.kız evinde de yarım saatlik bir eğlence olur. Kız almaya giden damat önce gelinin bulunduğu odanın kapısını kilitleyen kişiye bahşiş verir. Damat kız babasının elini öper gelin alınır ve oğlan evine çıkılır.

             Çıkarken köyün çocukları gelin arabasının önünü kesip bahşişlerini alırlar.Gelin eve geldiğinde gelin arabasının üzerine çerez atılır(çocuklar için)gelin yere inmeden kucağına çocuk verilir.çoluk çocuk sahibi olsun diye.gelin ve damat inince üstlerine buğday atılır Yuvaları bereketli olsun diye.Eve girince damat duvağı açmak için geline altın takar.Buna da’’yüz görümlüğü’’ denir gelinin duvağı açılır.Pazar eğlencesi  de  böylece   bitmiş olur.
                                                    PAZARTESİ
               Pazartesi günü sabahtan sadece kadınlar arasında  gelinin yeni evinde  duvak denilen eğlence olur.Gelen davetlilere hediye olarak yazma verilir. Öğle yemeği yenir.Ve düğün merasimi tamamen bitmiş olur.
KÖYÜMÜZÜN BÜTÜN EVLENECEK GENÇLERİNİN YUVASINDA SAĞLIĞIN MUTLULUĞUN BAŞARININ VE BEREKETİN EKSİK OLMAMASI DİLEĞİYLE…..
Afyonkarahisar iline 135 km, Dinar ilçesine 25 km uzaklıktadır. Dinar İlçesine bağlı Sütlaç köyü Afyonkarahisar - İzmir tren yolu üzerinde Dinar ilçe merkezine 23 km, Çivril ilçesine 33 km, Evciler ilçesine 13 km uzaklıktadır.

Dinar ve Evciler ilçelerine hem karayolu hem de demiryolu ulaşımı varken Çivril’ e demiryolu ulaşımı iptal edilince sadece karayolu ile ulaşım sağlanmaktadır. Köyümüzün yakın komşuları Tekke, Duman, Yeşilhüyük, Avdan, Baraklı ve Bostancı köyleridir. Kuzeyde ise Irgıllı beldesi vardır...

VİDEOLARI İÇİN TIKLAYINIZ

RESİMLER İÇİN TIKLAYINIZ

AFYON İLİNDE DOĞAN ÜNLÜLER İÇİN TIKLAYINIZ

Köyün iklimi, karasal iklim etki alanı içerisindedir.

Köyün nüfusu:
2007    455 
2000    271
1997    412

GEÇİM KAYNAKLARI

1-ÇİFTÇİLİK: Buğday, arpa, ayçiçeği, pancar, haşhaş, susam, fiğ, yonca, nohut, anason,mercimek mısır , kavun ve karpuz ekimi yapılmaktadır. Her ailenin ortalama 50-100 dönüm tarlası olup,bazı ailelerde başkalarının tarlalarını kira ile ekmektedir . Köy arazilerinin çok az bir kısmı sulama kanalları ile sulanabilmektedir.

2-HAYVANCILIK: Köyümüzde hayvancılık 5-6 yıldan beri hızla gelişmektedir. Her evde ortalama üç-beş tane büyükbaş hayvan bulunmaktadır.Ayrıca koyunu olan aileler de vardır. Köyümüzde kurulan kalkınma kooperatifi köylümüzün her türlü ihtiyacını karşılamak üzere kurulmuştur.Şu günlerde köyümüzün sütlerini topluyor,üyelerine yem veriyor.

3-MEYVECİLİK:Son yıllarda köyümüzde meyvecilikte de önemli gelişmeler oluyor.Köylülerimiz yeni oluşturdukları bahçelerinde şeftali,elma,kiraz,vişne,zerdali,erik gibi meyveler yetiştiriyorlar.
Köyde ilköğretim okulu vardır. Köyün içme suyu şebekesi vardır ancak kanalizasyon şebekesi yoktur. PTT şubesi yoktur ancak PTT acentesi vardır.

Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır. köyde şimdilerde isekanalizasyon vardır.sağlık evi vardır,ulaşım asfalt karayolu ile tren yolu olarak iki şekilde yapılır.sabit telefon vardır ve bir adette GSM baz istasyonu vardır...


 

 

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Afyon Haberleri

Afyon Belgeseli
Afyonkarahisar'da Gezilecek Yerler ve Turistik Mekanlar