Başağaç, Afyonkarahisar'nın Sandıklı ilçesine bağlı bir köydür.Köyde yerleşim yeri bakımından antik çağlar ve Roma dönemine ait kalıntılar bulunmaktadır. Kalıntılar köy etrafında olduğu kadar yerleşim yerinin altında da mevcuttur.
Köyün ilk ismi Çukur nahiyesidir. Civardaki Karadirek ve Akharım gibi beldeler Çukur nahiyesine bağlı iken Cumhuriyetin ilk yıllarında belde halkının isteği ile nahiyelikten köye dönüşmüş ve ismi de Başağaç olarak değiştirilmiştir.
AFYON'UN KAÇ TANE KÖYÜ VARDIR?
Ormanlık alanlar civardaki köylerin başlıca geçim kaynağı 20. yüzyıl ortası ve sonlarında ormancılık olduğun için ormanlar kesilerek tüketilmiştir. 1930-1940'lı yıllarda sağlık ocağı ve karakol mevcutken şimdi sağlık ocağının olduğu yerde bir ev bulunmaktadır.
Karakolun olduğu yerde ise ilk önceleri konaklama amaçlı yapılmış bir bina bulunmaktadır. Daha sonra bu otel ihtiyaç nedeniyle önce ortaokula daha sonra ilköğretim okuluna dönüştürülmüştür.
Köyde yaşayan Kocaveliler, Kodallar ve Dombaylar lakaplarıyla anılan ailelerin bölgeye Orta Asya'dan gelip ilk yerleşenler oldukları bilinmektedir. Düşmanlardan korunma amaçlı olarak dağ yamacına yerleşmişlerdir.
Bu aileler ile birlikte bir aile İran'dan, iki aile Afyon'un köylerinden gelerek yerleşmişlerdir. Dahası Arnavut ve Bulgar göçmeni birkaç aile olduğu bilinmektedir.
Köy, 1980 tarihinde belediye olmuştur. 2014 yılında belde belediye teşkilatının kapatılmasıyla yerleşim köy statüsüne geri dönmüştür.
Düşmanlardan korunma amaçlı olarak dağ yamacına yerleşmişlerdir işte bu yeni gelen Türkler. Tabi bu bölgeye ilk yerleşenler olmadıkları kasabadaki kalıntılar ve tarihi mekanlardan anlaşılmaktadır.
Zira köyün batısındaki höyükler, kuzeyindeki değirmenler, tarihi mezarlar, merkezinde antik kent, tarihi hamam ve daha pek çok kalıntı olduğu bilinmektedir. Araştırmalar ile daha fazlası belki ortaya çıkacak; bölgedeki müzeye sahip olan merkezleri geride bırakarak açık hava müzesi haline getirilecektir.
Bu durumdan çekinen köylüler bazı tarihi mekanların üstlerini kapatmışlardır. Bu kadar eserin barınmasının nedeni geçiş güzergahları ve suya sahip olmasından kaynaklanmaktadır. Doğal olaylar, insan aşındırmaları, arazi şartları ve iklim nedeniyle açığa çıkan kalıntılar ve eşyalar Frigler'in bölgedeki izlerini gün yüzüne çıkarmaktadır.
Madeni para, kişisel eşya, sikke, mekan kalıntıları ortaya çıkmış; bazı eşyalar bulanlar tarafından Afyon Arkeoloji Müzesine teslim edilmiştir.
Kasabamıza yerleşmek için göç eden aileler burada (Cumhuriyet mahallesi; köy içi olarak bilinir) çok büyük heybetli cinsini bilmediğimiz bir ağaç olduğu için köye Başağaç isimini vermişler.
28.03.1921 tarihi ve 13.0.1921 tarihinde olmak üzere köye iki defa Yunan askeri gelmiştir. İlk gelişlerini haber alan halk Akdağın arkasındaki bir köye kaçmışlar fakat ikincisinde köyde yakalanmışlardır.
Kuzeyde bulunan dağın kayalık bölgesine çıkarak kurtulmuşlardır. Yunan askerinin köyde kaçamayanları öldürdükleri, yağmalar ve tahribatlarla zarar verdikleri bilinmektedir. Köylünün ara ara, köyün kuduz bağ altı diye bilinen mevkisinde konaklamış düşman askerine ateş açması kendilerine yaklaşmalarını engellemiştir.
Daha sonra yine Başağaçlı olan ve taarruzda görev yapan bir vatandaşımız düşmanın buraya geldiğini haber alır ve üst makamlarına bildirerek yanına bir grup asker alıp öncü birlik olarak köye gelir.
Afyon yönünden ateş açarak askerin geldiğini gören Yunan kuvvetleri acele bir vaziyette toparlanarak köy sınırlarından çekilmiştir. Bu dönüşlerle düşman arkasında çeşitli eşya, silah bırakmıştır.
Köyün gelenek, görenek durumu Türk toplumu örf, adet yapısı ve İç Anadolu ile Ege karışımı bir yapıdadır. Yemek bakımından tarhana çorbası ve yaprak sarması, börekleri, haşhaşlı çörekleri, katmeri meşhurdur.
Sosyal olarak düğün, nişan, sünnet eğlenceleri il merkezi, ilçe merkezi ve diğer köy ve kasabalarla farklılık göstermektedir. 20.yy da olduğu gibi dedenin bulunduğu geniş aile yapısı yerini çekirdek aileye bırakmıştır.
Yemek bakımından tarhana çorbası, yaprak sarması, börekleri, haşhaşlı çörekleri, katmeri meşhurdur. Bölgesinde pekmezi, üzümü, ve cevizi ile tanınmaktadır.
İlçe merkezine 15, il merkezine 45 kilometre uzaklıktadır. D650 kara yolu üzerinde bulunmaktadır.Köyün iklimi, karasal iklim etki alanı içerisindedir.
Köyün nüfusu:
2010 797
2007 883
2000 1.831
1997 1.579
1990 1.717
1985 1.278
Köyde temel geçim kaynağı tarımdır. Bunun yanında hayvancılık ta gelişmiştir. Başlıca tarım ürünleri buğday, şeker pancarı, afyon (haşhaş) ır. Ayrıca diğer kuru tahıllar da üretilebilmektedir.
Vatandaşların üçte ikisi geçim sıkıntısı nedeni ile yurt dışı ya da il dışında çalışmaktadırlar.Ormanlık alanlar, civardaki köylerin başlıca geçim kaynağı 20. yüzyıl ortası ve sonlarında olduğu için ormanlar kesilerek tüketilmiştir.
AFYON İLİNDE DOĞAN ÜNLÜLER İÇİN TIKLAYINIZ
Karadirek Çayı Örenler Barajı, Afyon'da, Karadirek çayı üzerinde sulama amacıyla 1987-1993 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 618.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 31,00 m, normal su kotunda göl hacmi 20,90 hm³, normal su kotunda göl alanı 3,25 km²'dir. Baraj 3.743 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir. Kasaba topraklarında sulama kanallarına ayrılmaktadır.
Yerleşim 1980 tarihinde belediye haline getirilmiştir. Bu dönemde sokaklara parkeler döşenmiş, kanalizasyon ve içme suyu alt yapısı hazırlanmıştır.
1930-1940'lı yıllarda sağlık ocağı ve karakol mevcutken şimdi sağlık ocağının olduğu yerde bir ev bulunmaktadır. Karakolun olduğu yerde ise ilk önceleri otel amaçlı yapılmış bir bina bulunmaktadır. Daha sonra bu otel ihtiyaç nedeniyle önce ortaokula daha sonra ilköğretim okuluna dönüştürülmüştür.