Afyonkarahisar Sivil Toplum Kuruluşları (STK) Platformu Dönem Sözcüsü Ahmet Ertürk, Suriye'de rejim güçlerinin düzenlediği kimyasal silah saldırısıyla ilgili bir basın açıklaması yaparak, olayı lanetledi.
Gedik Ahmet Paşa Külliyesi'nden düzenlediği basın toplantısında konuşan Ertürk, Suriye'de 7. yılına giren zalim Esed rejimi ve destekçilerinin katliam ve saldırılarına yenilerini eklediğini kaydetti.
2 gün önce sabah İdlib "in Han Şeyhun beldesine düzenlenen kimyasal silah saldırısında çoğunluğunu çocukların oluşturduğu 150'den fazla sivil öldüğünü ve yine çoğu çocuk 500 sivilin yaralandığını hatırlatan Ertürk, "Ardından yaralıların tedavi edildiği Rahma Hastanesi ve yine yaralılara müdahale eden sivil savunma merkezlerine 5 defa saldırıda bulunulmuştur. Yine İdlib'de, Maret Numan bölgesinde hastane vurulmuş, tedavi gören onlarca sivil yaralanmış, hastane kullanılamaz hale getirilmiştir. Şam'da kuşatma altında bulunan Doğu Guta Kabun mahallesinde çok sayıda hava saldırısı olmuş, Duma'da ise engelli sağlık merkezi vurulmuş, Hama'da birçok noktaya aynı anda hava saldırıları düzenlenmiş, İnsani Yardım Vakfı (İHH) tarafından desteklenen ekmek fırını dahi vurulmuştur. Bu görüntüler ilk değildir. Maalesef dünya devletlerinin şu an ki tutumlarına bakılırsa son da olmayacaktır. Obama döneminde kırmızıçizgi ilan edilen kimyasal saldırı, 2013 yılında gerçekleştirilmiş ancak ne kırmızıçizgi kalmış ne de zulme engel olunmuştur" dedi.
"Hesap gününde yüce yaratıcımızın huzuruna hangi yüzle çıkarız"
Suriye için yapılan barış görüşmelerinin tamamen oyalama olduğunu savunan Ertürk açıklamasına şöyle devam etti:
"Dünya devletlerinin oynadığı barış tiyatrosunun kurbanı maalesef yine Suriyeli masum siviller, kadınlar ve çocuklar oluyor. Halep işgalinden sonra Batı adeta tüm Suriye muhalefetini terör örgütü olarak kabul etmeye başlamış PYD/PKK gibi terör örgütlerini ise özgürlük savaşçısı ve terörle mücadelede müttefik olarak kabul etmekte ve karadan havaya füzeler dahil olmak üzere her türlü ağır silahlarla donatmaya hız vermiştir. Türkiye'nin DAEŞ ve YPG/PYD/PKK terör örgütlerine karşı mücadelesinde ise ABD-Rus ittifakı ve onlara eklemlenen mezhepçi İran çetelerinin Türkiye'ye karşı ittifak oluşturduklarını görmekteyiz. Cenevre de başlayan güya "Barış Görüşmeleri', müzakereci devletler ve yetkililerin tatil yapmalarından başka bir işe yaramamıştır. Aynı şekilde büyük umut olarak sunulan Astana Barış görüşmelerinde de oyalanmaya çalışılmaktadır. O halde bugün kardeşlerimizin yanında olmazsak, hesap gününde yüce yaratıcımızın huzuruna hangi yüzle çıkarız. Zulme sessiz kalmak, zulme ortak olmaktır. Biz zulme sessiz kalmıyor ve zalimleri lanetliyoruz. Bitmeyen vahşet karşısında yürekleri yanan, kardeşlerinin acısına ortak olan gözyaşı döken bizler sesimizi yükseltmeye devam ediyoruz. Kadın-erkek demeden, yaşlı, çocuk ayırt etmeden insanların üzerine kimyasal bombalar yağdıran, toprağı, havayı, suyu zehirleyerek nesillerin geleceğini heba eden insanlık suçu işleyen zalimlerin derhal cezalandırılmasını istiyoruz."
Gerçekleştirilen basın açıklamasına AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanı İbrahim Yurdunuseven'de destek verdi.
İHA