AK Parti Mersin Milletvekilleri, Mersin basınına 18 maddeden oluşan anayasa değişikliği paketini ve referandumu anlattı. Milletvekili Tezcan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile sivil bir anayasa getirdiklerini belirterek, "Sivil anayasa uzlaşmayı, demokrasiyi ve istikrarı getirecek" dedi.
AK Parti Mersin İl Başkanlığı, 16 Nisan'da yapılacak anayasa değişikliği referandumu çerçevesinde Mersin milletvekillerini basın mensuplarıyla bir araya getirdi. AK Parti İl Başkanı Cesim Ercik yönetiminde merkez Mezitli ilçesi Viranşehir Mahallesi'nde bir kafede gerçekleştirilen toplantıda, Mersin Milletvekilleri Yılmaz Tezcan, Hacı Özkan ve Ali Cumhur Taşkın, 18 maddeden oluşan anayasa değişikliği paketine ilişkin bilgi verdi.
Ercik: "Bundan sonraki süreçte uzlaşı kültürü tam anlamıyla bu ülkeye yerleşmiş olacak"
Toplantının açış konuşmasını yapan İl Başkanı Ercik, gündemde referandum süreci olduğunu belirterek, Mersin'de olduğu gibi Türkiye'nin tüm illerinde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin özellikle yerel basın tarafından tam anlamıyla anlaşılmadığını, bu nedenle basın mensuplarıyla bir araya geldiklerini söyledi. Dün Mersin'i ziyaret eden Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'ın sözlerini anımsatan Ercik, "Biz yüzde 34 ile tek başımıza iktidar olduk, ülkeyi yönettik. Yüzde 46 ile bu ülkeyi yönettik mi, yönettik, yüzde 49 ile yönettik mi, yönettik. Şu an Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile yüzde 49 alan bir parti bu ülkeyi yönetebilecek mi, mümkün mü? Mümkün değil. Yüzde 50 artı 1 ile bu ülkeyi yönetmesi gerekiyor. Bundan dolayı da bundan sonraki süreçte uzlaşı kültürü tam anlamıyla bu ülkeye yerleşmiş olacak. Bundan sonraki süreç için bir AK Parti süreci olarak değil de ülkenin menfaatleri doğrultusunda ister AK Parti'li, ister MHP'li ister CHP'li isterse HDP'li olsun ya da diğer siyasi partilerin görüşüne sahip olsun biz herkesin kapısını çalacağız. Ve bu süreçte bizi kapıdan kovsalar dahi biz kendi fikirlerimizi vatandaşlarımıza net bir şekilde anlatmaya çalışacağız" diye konuştu.
Özkan: "Ülkemiz kısa yıllar sonrasında dünyanın lider ülkesi olacak ve dünyaya yön verecek"
Daha sonra söz alan Milletvekili Hacı Özkan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden başlayarak günümüze kadar geçen süreci özetledi. Gerek içten gerek dıştan Türkiye'nin ileriye gitmesini istemeyenlerin, Erdoğan'ı o dönemlerde durdurmak istediklerini dile getiren Özkan, "Çünkü bugünü gördüler. Dediler ki, "Eğer Recep Tayyip Erdoğan önü kesilmezse yarın bu ülkeye başbakan olacak, yarın bu ülkeye cumhurbaşkanı olacak." Ve o korkuyla Cumhurbaşkanımızı bir şiirden dolayı cezaevine attılar" ifadelerini kullandı.
AK Parti'nin kuruluşundan sonraki ilk seçimde iktidar olmasının ardından ülkenin hızla ilerlemeye ve gelişmeye başladığını vurgulayan Özkan, ülkenin ileri gitmesini istemeyenlerin tekrar işbaşına geldiklerini ifade ederek, e-muhtıra, AK Parti'ye kapatma davası açılması, Gezi olayları, 17-25 Aralık süreci, 6-7 Ekim olaylarının yaşandığını, ancak hiçbirinde başarılı olunamadığını kaydetti. Tüm bunların aslında birer darbe girişimi olduğunu savunan Özkan, son olarak 15 Temmuz darbe girişimine kalkıştıklarını söyledi. Ancak, milletin darbelere müsaade etmediğini belirten Özkan, "Bu millet meydanlara indi ve dünyada ilk defa bir millet darbeyi püskürtmüş oldu. Bunda da başarılı olamadılar ve ekonomik darbe girişimine girmeye çalıştılar. Bu anayasanın en önemli noktası, artık darbeler de son buluyor, dolayısıyla hükümet krizleri de son buluyor. Düşünün, 80 öncesi 169 kez cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili bir araya gelindi, cumhurbaşkanı seçemediler ve ülkemizde darbe oldu. 1960 ile 1980 arasında 20 senede 20 hükümet gelmiş. Her yıl bir hükümet. Artık ülkemizin istikrara, birliğe, beraberliğe, kardeşliğe ihtiyacı var. İnanıyorum ki, milletimiz 16 Nisan'da "evet" diyecek ve dünya lideri olacak yeni Türkiye'nin inşası 16 Nisan'da akşam saat 5'ten sonra yoluna devam edecek. Ülkemiz kısa yıllar sonrasında dünyanın lider ülkesi olacak ve dünyaya yön verecek" şeklinde konuştu.
En çok tartışılan maddelerden biri olan milletvekili seçilme yaşının 18'e indirilmesi konusuna da değinen Özken, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek, 16-24 yaş grubunun Türkiye nüfusunun yüzde 17'sini oluşturduğuna dikkat çekti. Bunun 13 milyon seçmen anlamına geldiğini vurgulayan Özkan, bu gençliğin TBMM'de yer alması gerektiğinin altını çizdi. Özkan, yeni anayasanın devletle milleti birleştirecek bir anayasa olduğunu sözlerine ekledi.
Taşkın: "Biz artık önümüzdeki tüm engelleri kaldırmak, darbeci anayasadan kurtulmak istiyoruz"
Milletvekili Ali Cumhur Taşkın ise "Yaklaşık bin yıldır yaşadığımız bu coğrafyada o kadar zor şartlar altında yaşıyoruz ki, bin yıldır mücadele ediyoruz" diyerek, özellikle son 200 yıldır küresel güçlerin Türkleri dışlamak ve bu coğrafyadan silip atmak için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi. Özellikle son yıllarda halkın kendi cumhurbaşkanını seçmemesi için "vesayetçi sistemin bekçileri" diye adlandırdığı kesimin çaba harcadığını ifade eden Taşkın, şunları söyledi: "Ama Sayın Cumhurbaşkanımız her şeye rağmen yüzde 52 ile seçildi. Bu vesayet anayasası olduğu sürece biz kesinlikle istediğimiz hedeflere ulaşamayız. Bizim anacımız, bu aziz milletin refah düzeyini, demokratik düzeyini en üst düzeye çıkartmak. İşte son 15 yılda vesayetçi sisteme rağmen ülkemizi 3 kat büyüttük. Biz artık önümüzdeki tüm engelleri kaldırmak, darbeci anayasadan kurtulmak istiyoruz. Halkımızın müreffeh seviyesini artırmak istiyoruz. Tüm gayretimiz bu ama her defasında engellerle karşılaşıyoruz. Bu anayasa değişikliğini tek başımıza yapmıyoruz, Milliyetçi Hareket Partisi ile beraber yapıyoruz. Daha referanduma gelmeden önce bakın bir uzlaşma gerçekleşti. Asıl uzlaşma referandum geçtiği zaman olacak. Bu ülkede yüzde 21 ile hükümet kuruldu. Biz diyoruz ki, Türkiye'de halkımızın büyük çoğunluğunun onayıyla hükümetler kurulsun. Otel odalarında, kulislerde hükümetlerin kurulmaması için, yolda hükümetin değişmemesi için gelin sandığı ortaya koyun hem hükümeti direk seçelim hem de TBMM'yi direk seçelim diye ayrı iki sandık koymayı teklif ettik ve Allah'ın izniyle bundan sonra mecburen artık hükümeti vatandaşımız kuracak."
Tezcan: "Demokrasiden, insan haklarından, bağımsızlıktan kimsenin korkmaması lazım"
Milletvekili Yılmaz Tezcan da 16 Nisan'da oylanacak anayasa değişikliği paketindeki 18 maddenin neleri içerdiğini tek tek anlattı. "Yeni Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bir rejim değildir, sadece bir sistem değişikliğidir" diyen Tezcan, demokrasiden, insan haklarından, bağımsızlıktan kimsenin korkmaması gerektiğinin altını çizdi.
Tezcan, Türkiye'nin her noktasında kapı kapı dolaşarak Cumhurbaşkanlığı sistemini paylaştıklarını, ancak bir NATO ülkesi ve AB üyesi olmaya aday olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Bakanlarının demokratik haklarını kullanmalarına izin vermeyen Almanya ve Hollanda'yı kınadı. Tezcan, "Şimdi sırada Avusturya var, belki başka Avrupa ülkeleri de çıkacak. Niçin böyle oluyor? Ben bunu açıklamakta zorlanıyorum. Bunun takdirini kamuoyuna bırakıyorum. Bir ülkenin bakanları kalkacaklar Almanya'da, Avusturya'da, Fransa'da, İtalya'da, Hollanda'da gidip kendi vatandaşlarına yeni sistemi anlatacaklar. Fikirden, konuşmaktan niye kaçınıyoruz? Konuşmaktan hiçbir zaman kimse korkmamalı. Fikirleri tartışmaktan hiç kimse çekinmemeli. Biz fikir çilesi çekerek bu günlere geldik. Demokratik bir ülkenin seçilmiş, Türk milletinin büyük çoğunluğuyla seçtiği bir Bakanını, bir milletvekilini siz bir ülkede konuşturmuyorsunuz. Her hayırda bir şer, her şerde bir hayır vardır. Ben Avrupa'daki vatandaşlarımızın yeni Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni daha iyi okuyacaklarına, daha iyi anlayacaklarına ve ona göre karar vereceklerine ümidim ve kararlılığım var" dedi.
"Millet ne derse başımız, gözümüz üstüne. Milletten niye kaçıyoruz?"
Muhalefetin kendilerine bakış açısını, kendisini darı zanneden bir hastanın tavuk karşısında içine düştüğü durumu anlatan bir fıkrayla aktaran Tezcan, "Muhalefet partisi de her şeye çarşı. Burada doktor milletimiz. Milletin kendisi bu hastalıkları, sıkıntıları, düşünceleri tedavi edecek. Tedaviye gideceğimiz seçimlerin yegane temsilcisinin millet olduğunu biliyoruz. Milletten çekinmeye, korkmaya gerek yok. Millet ne derse başımız, gözümüz üstüne. Milletten niye kaçıyoruz?"
"Bizim yaptığımız, milletin fikrini de sorduğumuz sivil bir anayasa"
Yeni sistemin demokrasi, uzlaşma ve istikrar olmak üzere 3 ana temel üzerine kurulduğunu anlatan Tezcan, Türkiye'nin toplam 5 anayasa gördüğünü ve hemen hemen hepsinin olağanüstü hallerde ve darbe süreçlerinde yapıldığını dile getirdi. Tezcan, "hiçbir şekilde millete sorulmamış, milletin fikri alınmamış. Bizim yaptığımız yeni anayasada tamamen milletin kendisine dayanan, millete rağmen yapmadığımız, milletin fikrini de sorduğumuz sivil bir anayasa" diye konuştu.
Uzlaşma konusunda tüm siyasi partilerle görüştüklerini, ancak sadece MHP'nin katkı sağladığını belirten Tezcan, Devlet Bahçeli ve MHP grubuna teşekkür etti. 18 maddelik anayasa değişikliğini 16 Nisan'da millete soracaklarını ifade eden Tezcan, şöyle devam etti: "Şimdi söz millette, milletimize gideceğiz. 16 Nisan 2017'de milletimize soracağız, yeni Cumhurbaşkanlığı sistemine, yeni anayasaya "evet" mi, "hayır" mı. Bizim hem evet diyen vatandaşlarımıza hem hayır diyen vatandaşlarımıza saygımız sonsuz. Çünkü biz, uzlaşma kültürü bu yeni anayasa ile geçecek diyoruz."
Daha sonra 18 maddenin tamamını tek tek açan Tezcan, kamuoyunda tartışılan 18 yaşında milletvekili seçilen birinin 2 yılda ya da 5 yılda emekli olacağı yönündeki kanının doğru olmadığını söyledi. Tezcan, bir milletvekilinin yaşını ve primini doldurmadan emekli olamayacağını söyledi. Tezcan, seçilecek cumhurbaşkanının diktatör, padişah olacağı ve tüm yetkileri kendinde toplayacağı eleştirilerine ise şu yanıtı verdi: "Bir diktatör kendini iki dönemle sınırlayabilir mi? Bu seçimde cumhurbaşkanı 5 artı 5 olmak üzere iki dönem, eğer millet seçerse yapacak. Ondan sonra da bir daha aday olamayacak. Bir diktatör, bir padişah, bir kral bu maddeyi koyar mı? Sivil anayasa uzlaşmayı, demokrasiyi ve istikrarı getirecek."
İHA