Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mahmut Salim ve Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Aylin Akıncı, baharın gelmesi ile kişilerin alerji boyutunu, hamile insanlara olan etkisini ve alınacak önlemleri açıkladılar.
Bahar aylarının başlaması ile birlikte çiçekler açtı, çevreler yeşillendi. Ama rahatsız olan kişilere de polen sorununu da beraberinde getirdi. Medicana Çamlıca Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mahmut Salim, bahar aylarının alerji boyutunu, Medicana Anne Çocuk Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Aylin Akıncı da hamilelerin nasıl etkilendiğini açıkladılar.
Bahar ayları olan Mart, Nisan ve Mayısta polenlerin havaya yayılmasıyla burunda kaşınma ve tıkanma, hapşırma, nezle, burun tıkanması, gözlerde sulanma, kaşınma gibi alerjik nezle, göz alerjisi belirtilerinin görülmesine polen alerjisi veya bahar alerjisi dendiğini bildiren Dr. Mahmut Salim, polen sorununun Marttan Ekim ayına kadar sürdüğünün altını çizerek, "Polen için yapılan bazı testlere göre teşhis konuluyor ve buna göre tedavi planlanıyor. Gerekirse aşı tedavisi de yapılıyor. Alerji gelişebilmesi için çocuğun en az iki polen mevsimini geçirmesi gerekiyor. Polen alerjisi, sık sinüzit ve kulak iltihabı ile geniz eti büyümesine neden olabiliyor. Alerjik nezleli her beş çocuktan biri ileriki yıllarda astıma ilerleyebilir. Aşı tedavisi dediğimiz immunoterapi başarısı çok yüksek. Aşı tedavisinde, cilt altına enjeksiyon ve dil altı damla şeklinde metotlar var. Aşılar her çocuğa özel hazırlanıyor" dedi.
"Hamileler "Çok yaşa'yın"
Polen alerjisi, hamileleri de yakından etkilediğini belirten Op. Dr. Aylin Akıncı, üretkenlik çağındaki kadınların yüzde 20'si alerjik hastalıktan yakındığını, yüzde 4'ü gebelik sırasında astım sorunu yaşadığını bildirerek, "Çok yaşa" cümlesi sıkça kullanıldığını kaydetti. Alerjik hastalıkların, endüstriyel toplumlarda hızla artmaya başlayan önemli bir sağlık sorununu olduğunu vurgulayan Akıncı, sadece ABD'de 60 milyon kişinin değişik alerjik kökenli hastalığı olduğunu söyledi.
Astım
Astım değişkenlikler gösteriyor. Kimilerinde seyrek ve kendiliğinden düzelen ataklar olurken, kimileri hastaneye başvurmayı gerektirecek kadar ağır solunum sıkıntıları yaşayabiliyor.
Bazı etkenlerin astım ataklarında tetikleyici rol oynadığı biliniyor: Bu etkenler; polen, mayt, hayvan tüyleri gibi alerjenler, viral veya bakteriyel solunum yolu enfeksiyonları, pisişik stresler, egzersiz, aspirin ve diğer non-steroidal anti enflamatuarlar, sigara dumanı, parfüm-toz-boya kokuları gibi irritanlar, meteorolojik değişiklikler ve mensturasyon...
Gebelikte etkileri
Astımın, gebelikte etkilenmeyebileceğini, düzelebileceğini ya da kötüleşebileceğini söyleyen Op. Dr. Aylin Akıncı, "Ancak ağır astım ataklarının genellikle kötüleştiği biliniyor. Doğumdan yaklaşık 3 ay sonra hasta eski astım nöbetlerinin seyrine geri dönüyor. Ağırlaşan astım hastalarında belirtiler en çok 24-36'ncı haftalar arasında görülüyor. Astımın gebelikteki seyri ne yönde olursa olsun, son 4 hafta daha rahat geçtiği için doğum eylemi sırasında daha az sorun yaşanıyor" şeklinde konuştu.
Rinit
Rinitin gebe kadınların yüzde 30'unda görüldüğünü belirten Akıncı, en sık görülen tiplerin; alerjik, bakteriyel, vazomotor rinitler ve ilaç kullanımına bağlı gelişenleri şeklinde sıralandığını ve bir çok gebelikte, progesteronun ve artan kan hacminin sonucunda burunda damarsal göllenmeye bağlı burun tıkanıklığı olduğunu açıkladı. Ancak gebelikteki bu değişikliklerin, özellikle alerjik rinitli hastalarında seyri ağırlaştırdığını kaydeden Akıncı, hastaların yüzde 50'sine yakın bir kısmında da tam tersine artan kortizona bağlı iyileşmelerin de saptandığını bildirdi.
Ürtiker- Anjiyoödem
Kendini kabarık, kaşıntılı kızarık deri lezyonları ile belli olduğunu söyleyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Aylin Akıncı, "Deri tabakasının üst kısmındaki ödem daha derin tabakalara inerse, lokalize ama daha yaygın oluşan kızarık şişliğe anjiyoödem deniyor. Üretkenlik çağındaki kadınların yüzde 20'si alerjik hastalıktan yakınırken, yüzde 4'ü gebelik sırasında astım sorunu yaşıyor" ifadelerini kullandı.
Op. Dr. Aylin Akıncı, polen alerjisine karşı alınacak önlemleri de şöyle sıraladı:
Evden çıkarken mutlaka güneş gözlüğü takılarak polenlere temas önlenmeli.
Ağız yerine burundan nefes alınmalı.
Polenlerin yoğun olduğu günlerde dışarıda fazla dolaşılmamalı.
Dışarıda dönüldüğünde yüz ve burun suyla yıkanarak polenlerden temizlenilmeli. Kıyafetler değiştirilmeli.
Otomobillerin polen filtresin değiştirmeli, hepa filtreli klimalar kullanılmalı.
Ağız ve burun su ile gargara yapılmalı.
İHA