T.C. Cumhurbaşkanlığı tarafından himaye edilen ve Selçuklu Belediyesince yürütülen "Anadolu Selçuklu Çağı Mirası Projesi" tamamlandı.
30 bin kilometre yol kat edilerek, üçü mimari, ikisi müze eserleri olmak üzere, beş ciltlik eser ve 30 dakikalık belgesel ortaya çıktı. Projenin tamamlanmasının ardından, Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı Yıldız Sarayı Mabeyn Köşkü'nde bilgilendirdi. Görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın belgesel için çekimleri yapıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Yıldız Sarayı Mabeyn Köşkü'nde, Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay'ı kabul etti ve Cumhurbaşkanlığı'nca himaye edilen "Anadolu Selçuklu Çağı Mirası Projesi" hakkında bilgi aldı. Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, projeye himayelerinden dolayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür etti ve 5 ciltlik "Anadolu Selçuklu Çağı Mirası" eserini kendisine takdim etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkçe İngilizce olan eseri inceledikten sonra, Türkçe - Arapça olarak ta yayınlanmasını istedi. Eserin Türkçe-Arapça yayınlanması için Selçuklu Belediyesi çalışma başlattı.
"Milletlerin kaderi "tarih yapmak" değil, "tarih olmak"tır.
"Anadolu Selçuklu Çağı Mirası" eserinin giriş bölümündeki yazısına "Tarih, milletler için hem bir ibret vesikası, hem de kudret kaynağıdır. "Biz nereden geldik?" sorusunun cevabı "Biz nerede duruyoruz? Nereye gideceğiz?" sorularına da ışık tutarak, bugün ve gelecek tasavvurlarımızı şekillendirir. Köklerini kaybetmiş olanlar, bırakın göklere kanat açmayı, rüzgarın önünde nereye savrulacağını bilemeden sürüklenir dururlar. Böyle milletlerin kaderi de "tarih yapmak" değil, tarih olmaktır." Halbuki bizim milletimiz, tarih yapmakla maruf bir millettir" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yazısının devamında, "Selçuklu dönemi, bu kadim tarihte özel bir öneme sahiptir. Selçuklunun hüküm sürdüğü kültür coğrafyasının en önemli yeri de, hiç şüphesiz, Anadolu'dur. Sultan Alparslan'ın "Size öyle bir vatan aldım ki, ebediyen sizin olacaktır" sözüyle ecdadımıza armağan ettiği Anadolu'da, dünya tarihine yön veren yeni bir dönemin temelleri atılmıştır. Malazgirt Zaferiyle, 1071'de kapıları milletimize açılan Anadolu, 1075 yılında İznik'te kurduğumuz ilk devletimiz olan Türkiye Selçuklu devletiyle, ebediyen bizim olacak şekilde mühürlenmiştir" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ecdadımız, her yerde olduğu gibi Anadolu'da da, sadece toprak kazanmakla kalmamış, bu toprakları imar ve ihya ederek, insanların gönüllerini de fethetmiştir. Anadolu'nun fethini sadece askeri yönüyle ele alan her değerlendirme eksiktir, yanlış sonuçlara varmaya mahkumdur. Anadolu, asıl irfanla, ilimle, hikmetle, muhabbetle, farklılıklar içinde birlikte yaşama anlayışının inşasıyla kazanılmıştır" diyerek bugüne atıfta bulundu ve yazısının son bölümünde şu görüşlere yer verdi:
"Bugün de ülke ve millet olarak, güçlü ve müreffeh geleceğimizin yolu, kendi tarihimize sahip çıkarak,oradan elde edeceğimiz dersler ışığında hedeflerimize yürümemizden geçiyor. İşte bu sebeple, "kökü mazide bir ati" şuuruyla hayata geçirilen çalışmaları destekliyor, teşvik ediyoruz. Kuşlara bile yuva yapan o merhametli ecdadın kemiklerini sızlatmamak için Bosna'da, Filistin'de, Irak'ta, Suriye'de, Türkistan'da ve ecdadın nerede bir emaneti varsa ona sahip çıkmayı, orada olmayı sürdüreceğiz. Hep söylüyoruz; bizim kimsenin topraklarında gözümüz olmadığı gibi gönüllerimize sınır çizmeye de hakkımız yoktur. İşte bu anlayışla, ecdadımızın mirasına sahip çıkmayı amaçlayan her çabayı önemli görüyorum. Anadolu Selçuklu Çağı Mirası adlı bu eserin de, Selçuklu mirasının yaşatılması, tanıtılması ve geleceğe aktarılması konusunda örnek bir çalışma olduğuna inanıyorum. Bu güzel eseri ülkemize ve milletimize kazandırdıkları için Konya Selçuklu Belediyesine, Sayın Başkan'a ve ekibine, esere katkı veren tüm yazarlara teşekkür ediyorum."
"Selçukluları keşfetmeyi sürdürüyoruz"
Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ise, eserde yer alan sunuş yazısında, "Bu toprakların bizlere yurt olmasını sağlayan, siyasi ve toplumsal açıdan son derece karışık bir dönemde egemen olduğu topraklara refah mutluluk ve zenginlik getirerek altın bir çağ yaşatan Selçukluların; devlet yapısını, sanatını, mimarisini ve günlük yaşamını keşfetmeyi sürdürüyoruz. Selçuklu medeniyetinin açılan kapısından yürümeye devam ediyoruz" dedi.
Başkan Altay, yazısının devamında şu ifadelere yer verdi:
"İslam coğrafyası; bin yıl önce tarihinin en büyük ve dikkat çekici hanedanlıklarından biri olan Selçukluların görkemli ve ihtişamlı kültürüne tanıklık etti. Ancak, kısa ömürlü olan bu hanedanlık, Moğol istilası ile son buldu. Selçuklu medeniyeti, kısa ömrüne rağmen insanlık tarihinin aydınlık çağı oldu. Selçuklular; 11. yüzyıldan itibaren, doğudan batıya kuzeyden güneye bir medeniyet yürüyüşü gerçekleştirdi. Orta Asya, Ortadoğu ve Anadolu'yu içine alan geniş coğrafyada 268 yıl etkili oldu. Orta Asya steplerinden Doğu Roma İmparatorluğu'nun ihtişamlı başkenti Konstantinopolis yakınlarına kadar gelen Selçuklular, kültürel değerlerini ve İslam'ın hoşgörüsünü bu topraklara taşıdı. Anadolu'nun Selçuklular tarafından fethedilmesi, tarihe yön veren yeni bir sürecin başlamasına neden oldu. Kısa ömürlü bir devlet olmalarına rağmen, dünya tarihinde unutulmaz izler bıraktı."
Başkan Uğur İbrahim Altay; sunuş yazısının son bölümünde ise projeyi himaye eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve emeği geçenlere teşekkür etti.
Anadolu Selçuklu Çağı Mirası Projesi
T. C. Cumhurbaşkanlığınca himaye edilen "Anadolu Selçuklu Çağı Mirası Mimari ve Müze Eserleri Projesi" kapsamında; sadece defter kayıtlarında yer alan ve her müzede ayrı ayrı tutulan, adedi tartışmalı ve tam olarak bilinmeyen, Anadolu Selçuklu müze eserleri envanterleri oluşturuldu ve ilk defa dijital ortama aktarıldı. Uzman bilim adamlarımız tarafından özgün metinler hazırlandı, bilinmezliklerin birçoğu aydınlatıldı, doğru bilinen yanlışlar düzeltildi. Proje için; 30 bin kilometre yol kat edilerek, 52 bin fotoğraf karesi, 9 saatlik video görüntüsü çekildi. Proje kapsamında; üçü mimari, ikisi müze eserleri olmak üzere, her biri 504 sayfa olan, beş ciltlik eser ortaya çıktı. Elde edilen video görüntülerinden 30 dakikalık belgesel, 7 dakikalık lansman filmi hazırlandı. Yayınlanan eserin 3 ciltlik mimari bölümü için, 48 ilde çalışma yapıldı ve 491 adet bina ele alındı. Müzeler bölümünde ise ortaya çıkan iki ciltlik eserde 33 müzeden 603 adet esere yer verildi. Projenin mimari bölümünde Prof. Dr. Z. Kenan Bilici, müzeler bölümünde ise Doç. Dr. Muharrem Çeken, Yrd. Doç. Dr. Rüstem Bozer danışmanlık yaptı.
Mimari
Anadolu Selçuklu Çağı Mirası - Mimari adlı çalışma, bu çağa ait toplam 491 binayı ele alan üç ciltlik bir çalışmadır. İlçeleriyle birlikte 48 ilde çalışma yapıldı. Kataloga dahil edilen bütün yapılar, kitabe ve bütün tarihi kaynaklar gözden geçirilip kapsamlı bilgileriyle birlikte ilk defa bu hacimde ve bütüncül bir kitaba konu edilmektedir. Selçuklu çağının fiilen sona erdiği 1308 yılından sonra inşa edilmiş yapılar ile Selçuklu çağında inşa edilmedikleri halde Selçuklu eseri olarak değerlendirilen yapılar kitaba dahil edilmemiştir.
Müze eserleri
Anadolu Selçuklu Çağı Mirası - Müze Eserleri adlı çalışma, Türkiye müzelerindeki değişik türde malzemenin temsilcisi olabilecek eserlerini bir araya getirerek iki cilt halinde sunmaktadır. Türkiye'deki 55 müzeden binlerce eserin fotoğrafı çekilmiş, hemen hepsinin müze envanter bilgileri bir havuzda toplanıp gözden geçirilmiş, aralarından 603 adet örnek seçilerek kitaba konmuştur. Kitaba giren eserler 33 müzede yer almaktadır. Proje Türkiye'deki devlet müzelerinde yer alan Anadolu Selçuklu eserlerinin ele alınmasını hedeflemiştir. Kitaba giren eserler devrinin temsilciliğini üstlenecek mahiyettedir.
İHA