Karşıyaka'nın simgesi olan Atatürk, Annesi ve Kadın Hakları Anıtı'nın yenilenecek olması nedeniyle gelen tepkiler için konuşan Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, "Artık sussunlar. Kendisine faydası olmayanlar, kent halkını ilgilendiren projelerle ilgilenmesin. Bu kente ihanettir" dedi.
Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar; Karşıyaka'nın simgesi de olan "Atatürk, Annesi ve Kadın Hakları Anıtı" ile ilgili yürütülen çalışmalar hakkında değerlendirme toplantısı düzenledi. Anayasa Meydanındaki anıtı yenileme çalışmalarına başlayan Karşıyaka Belediyesine ilçede bulunan bazı sivil toplum kuruluşlarının dava açmasının ardından Başkan Hüseyin Mutlu Akpınar, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Başkanı Asuman Ali Güven, CHP Karşıyaka İlçe Başkanı Uğur Yıldırım, il ve bazı ilçe temsilcilerinin de destek verdiği toplantıda önemli açıklamalarda bulundu.
Yapılan eleştirilere ilişkin konuşan Başkan Akpınar, "Tabi ki muhalefet edip eleştireceğiz ama doğruları göz ardı etmeyeceğiz. Rozet Atatürkçülüğü değil gerçek Atatürkçünün o anıtın yanından her geçtiğinde yüreği sızlamaktadır. Karşıyaka Belediyesi, hayatın her alında olduğu gibi yaşanan olumsuzluğu ortadan kaldırmaya ve kullanan anıtı Karşıyakamız ve İzmirimize yakışır şekilde yeniden yapmaya karar vermiştir. Anıtın yeniden yapılmasına karar vermek kişisel bir ihtirasın, hırsın, düşüncenin, "ben yıktım oldu" anlayışının ürünü değildir. Bunu böyle algılatan her kimse bu kendisinin kıskançlığı ve yerel yönetim başarımıza nasıl leke sürebilirim çabasıdır. Siyaset insanların birbirini karalaması değildir, farklılıkları ortaya çıkararak halkı buna inandırmasıdır" dedi.
"İçki içilen, mangal yapılan yer olarak kullanmış"
Anıtın yeniden yapılmasına yakın bir zamanda karar vermediklerini açıklayan Akpınar, "Stratejik planımızda yer alan bir projedir. Belediye meclisinde defalarca onurla bahsettiğim projedir. Kendi başıma aldığım bir kararla bu anıtı yenilemiyorum. Yasal müellifi Prof. Tamer Başoğlu'dur ve onun izniyle bu anıtın yenilenmesine karar verilmiştir. Kendisi uzun yıllardır bu halini gördükçe dönemin belediye başkanı arkadaşlarımıza mektuplar yazmış ve karşılık alamamış. Yazdığım kitapta bile var. Söylemedim, yazdıklarımdan anlasınlar istedim. Benim Atatürk devrimleri ışığında belediyecilik yaptığımı görsünler istedim. Başkan olduğumda ilk tören bu alanın yanındaydı. Alana geldiğimizde belediye başkanı olarak halinden utandım ve inanın gözyaşı döktüm. Etrafında dolaştım. Hiç anıtın yanına gelmemiş, geçmemiş insanların anıtla ilgili söz söylemesini esefle kınıyorum. İdrar kokusunu olan, bira içilen bir yer haline gelmiş. Bu anıt yapıldığında dünyada örneği olmayan bir anıttı. İçki içilecek yer, sığınılacak yer, mangal yapılacak yer olarak kullanmış. Sayamayacağım birçok çirkin olaylar orada söz konusu olmuş. Hemen yenileyelim dedik" şeklinde konuştu.
"Böyle mi Atatürkçüyüz biz?"
Meslek odalarına seslenen Akpınar, "Oturduğunuz yerde değil anıtın yanına sizi davet ediyorum. Gelin o raporları orada yazın. Bu anıt, döneminin en yüksek anıtıydı. Ancak yıpranmış. Başoğlu kendisi "Madem yapıyorsunuz, tadilatlarla değil yıkalım, yeni kazık sistemiyle yeniden yapalım. En yüksek anıttı şimdi en cüce anıt kaldı. Körfezin her yerinden görünen bir hal alsın" dedi. Biz de bunu olumlu karşıladık. Kentler anıtlarıyla, meydanlarıyla anılır. Özgürlük Anıtı yapılmış ama etrafında boğulan konutlar yok. Eyfel Kulesi'nin etrafında boğacak binalar yok. "Saat Kulesi de binaların arasında kaldı. O da mı yıkılacak?" diyorlar. Bu ayıptır, dalga geçmektir. Kimseye Atatürk'ün hatırasıyla dalga geçirtmem. Herkes haddini bilecek. AFAD'ın (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) bize en son gönderdiği raporda, "Alanda balık tutan yurttaşlar var. Herhangi bir durumda bir şey olursa sorumluluk kabul etmiyoruz" ifadeleri yer alıyor. Daha ne yapılabilir? Demir parmaklıklarla kapalı mı dursun? Böyle mi Atatürkçüyüz biz?" açıklamasını yaptı.
"Bu kente ihanettir"
Eser müellifi Prof. Tamer Başoğlu'nun anıtla ilgili çalışmayı destekleyen mesajını okuduktan sonra anıtın eski halinin fotoğraflarını gösteren Akpınar, "Ne yazık ki Gölcük depremine benzer görüntüler oluşmuş" dedi. Ardından yeni proje fotoğraflarını paylaşan Akpınar bu kez, "İşte buna karşı çıkıyorlar. Artık sussunlar. Bazı şeylere engel olmasınlar. Kendisine faydası olmayanlar kent halkını ilgilendiren projelerle ilgilenmesin. Bu kente ihanettir" diye konuştu.
"100 yıllık bir eser olacak"
Proje tarihine ilişkin de konuşan Akpınar, "Yer teslimi yaptık. Hemen başlayacak. 6 ay sonra da bitecek. 73 tane kazık yapılacak. 100 yıllık bir eser olacak. 42 metre yüksekliğindeki anıt artık sahilde bina yapılmayacağı için açıkta kalacak. Yıllarca hep tadilat yapılmış. Artık yıkılma riski var. Yamalı bohça gibi sıva yapılmış. Artık demir paslanmış. Balık tutan birinin tepesine düşse bunun sorumluluğunu kim taşıyacak? Belediye taşıyacak" açıklamasını yaptı.
İHA