Ankara Ticaret Odası'nın (ATO) bu yılın ikincisini düzenlediği Ankara Marka Festivali'nin son günü renkli görüntüler ve keyifli sohbetlere sahne oldu.
ATO Reklam, Marka ve Pazar Geliştirme Özel İhtisas Komisyonu'nun organizasyonu ile gerçekleşen festivalin son gününde de Türkiye'nin önde gelen markalarının yöneticileri, sanatçılar ve girişimciler, marka olmanın inceliklerini ve tecrübelerini festival izleyicileriyle paylaştılar. Müzik, moda, dijital yayıncılık ve reklamcılığın konuşulduğu oturumlara özellikle üniversite öğrencileri büyük ilgi gösterdi.
Selami Şahin'e sahnede pasta sürprizi
Ünlü sanatçı Selami Şahin, "Yarım Asırlık Melodiler" başlıklı oturumda, sanat hayatına başlamadan önce bir lokanta ve otelde, ardından da bir plakçıda çalıştığını anlatarak, "Plakçıda çalışırken sesimi dinlediler ve çok beğendiler" dedi. Beste yapabilmek için nota öğrendiğini söyleyen Şahin, sesinin güzelliğini Mısırlı olan annesinden aldığını vurguladı. 370 eserinden 200'ünün hit olduğunu kaydeden Şahin, "Özledim" şarkısını eşi için, "Tapılacak Kadınsın" şarkısını ise annesi için bestelediğini söyledi. "Beste yaparken yazılmamış yazmak, yapılmamışı yapmak idealimdir. Taklitler asıllarını yaşatır" diyen Şahin, 100 şarkısının kitap olacağını, 20-30 şarkısının da ünlü olmayan 30 kişi tarafından seslendirileceğini açıkladı. Selami Şahin, sahnede bir de sürpriz yaşadı. Şahin, ATO Reklam, Marka ve Pazar Geliştirme Özel İhtisas Komisyonu Başkanı Zafer Hacıosmanoğlu'nun sanatçının sanat yaşamının 50.yılı nedeniyle yaptırdığı pastanın mumlarını sahnede üfledi.
Neslihan Yargıcı: "Moda diye bir şey kalmadı"
"Ayrılmaz Üçlü: Moda, Müzik ve Marka" başlıklı oturumun konuşmacıları ünlü moda tasarımcısı Neslihan Yargıcı ile sanatçı Yonca Evcimik oldu. Sadece siyah giyinmesiyle tanınan Neslihan Yargıcı, siyaha ilgisinin iki yaşında başladığını, çocuk yaşlarda bile kıyafetler üzerine çalışmalar yaptığını anlattı. Yargıcı, markalaşma konusunda, "Her gün çok şey yaşıyoruz ama şehitlerimizi unutmuyoruz. Benim Türkiyemin markasının, imajının dört dörtlük olması lazım. Bunların üstesinden gelip Türkiye'nin imajını çok daha yukarıya çıkartmamız gerekiyor. Türkiyemizin bir imajı olursa bizim de imajımız oldu demektir" diye konuştu. Modayla ilgili de konuşan Yargıcı şunları söyledi:
"Dört mevsim bitmiştir, her gün moda değişebilir. Moda diye de bir şey kalmamıştır. Ben de işi bıraktım, yapmıyorum zaten. Ne bulursanız giyin. Özgün, kendinizle barışık olursanız o zaman işportadan toplayın, beş yıl evvelki bir bluzunuzu çıkartıp başka bir şeyle kombinleyin, en güzel siz olursunuz."
Sanatçı Yonca Evcimik profesyonel sanat yaşamına 1977'de bir çocuk tiyatrosunda dans ederek başladığını anlattı. 2017'de profesyonel çalışma hayatında 40.yılını dolduracağını belirten Evcimik, kişisel markalaşma sürecinin dönüm noktasını anlatırken, "Yedi Kocalı Hürmüz'ü izlemeye gittiğim gün içimde yatan aslanı, o sahnenin üzerinde olmak istediğimi anladım" diye konuştu. Müzik dünyasında 90'lı yıllara dönüş olduğuna dikkati çeken sanatçı, kendisinin de sevilen şarkılarından oluşan bir "cover albüm" çıkaracağını açıkladı. Kendisini dinlemeye gelen hayranlarının sorularını yanıtlayan Evcimik, dinleyicilere, "Hayat çok kısa. Hiçbir şeyi kafaya takmaya değmez. Buradan çıkınca ne olacağımız belli değil. Anı yaşayın, hayatı ıskalamayın" mesajını verdi.
Müzik markanın da gıdasıdır
Son yıllarda sevilen besteleri ve güzel sesiyle adından söz ettiren ve pek çok markanın reklam müziklerine imza atan müzisyen Fatma Turgut, "Müzik Markanın da Gıdasıdır" başlıklı oturumda söz aldı. Markalaşmada müziğin önemine dikkati çeken Turgut, "Bir marka için slogan ve logo ne kadar önemliyse müzik de o kadar önemlidir" mesajını verdi. "Bu sefer ben marka işine soyunuyorum" diyen sanatçı, Kara Fatma markasıyla siyah kıyafetler üretip satacağını açıkladı. Turgut, hayranlarına, 2007 yılının Şubat ayında single, sonbaharda ise albüm çıkaracağını müjdeledi. Sahnede üç şarkı seslendiren sanatçı, festival izleyicilerinden büyük alkış aldı.
Rakip markaların başına çorap örmek
Penti Perakende Grup Başkanı Mert Karaibrahimoğlu, "Rakip Markaların Başına Çorap Örmek" başlıklı oturumda, 1950 yılında kurulan şirketin bugünlere nasıl geldiğini anlattı. 1950 yılında kurulan şirketin 1970'li yıllarda Öğretmen Çorapmarkasıyla üretim yaptığını, 1980 yılında ise "Penti" markasına geçildiğini söyleyenKaraibrahimoğlu, Penti'nin marka bilinirliliğinin yüzde 99,8 olduğunu kaydetti. Türkiye'nin 60 ilinde 300 mağaza ve 32 ülkede 115 mağazaya ulaştıklarını ifade edenKaraibrahimoğlu, ürünlerinin bir kısmını müşterilerinden aldıkları geri bildirimler sayesinde geliştirdiklerini vurguladı. Karaibrahimoğlu, Penti'nin hedef kitlesinin başta 17-40 yaş arası olmak üzere bütün kadınlar olduğunu belirtti. Penti'nin reklam yüzü olan sanatçı Atiye ise müzik kariyerini ve markalaşma sürecini anlatırken, "Her zaman kalbimi dinlemeye, kararlarımı o şekilde almaya çalışıyorum. Hep daha fazlasını öğrenmek, kendimi geliştirmek, yapabildiğimin en iyisini yapmak istiyorum" diye konuştu.
Bir Ankara markası: Onedio.com
Bir Ankara markası olan Onedio.com'un Kurucusu ve Genel Müdürü Kaan Kayabalı, "Dijital Yayıncılık" başlıklı oturumda sitenin markalaşma sürecini anlattı. Hobi proje olarak kurduğu Onedio.com'un Türkiye'nin en çok ziyaret edilen üçüncü sitesi olduğunu, Rusça ve İngilizce yayına başladıklarını söyleyen Kayabalı, "2017'de Arapça yayına da başlayacağız. Ankara'dan doğan bölgesel bir medya gücü olmayı hedefliyoruz" dedi. ODTÜ Elektrik-Elektronik bölümünden mezun olanKayabalı, günümüzde medya tüketiminin mobil üzerinden gerçekleştiğini, Onedio.com'un mobil cihazlarda en çok vakit geçirilen site olduğunu da sözlerine ekledi.
Festivalin "Reklamcılığın Geleceği: 2025 Nasıl Olacak?" başlıklı oturumunda ise Slovenya Reklamcılık Odası Yönetim Kurulu Üyesi Spela Levicnik Oblak, Project House Yönetici Ortağı Cüneyt Devrim ve Grafis Genel Müdürü ve Kreatif DirektörüKadir İnan, reklamcılığın geleceğini konuştu.
Dünyanın en garip yerlerine giden adam
Tarihçi ve seyahat yazarı Saffet Emre Tonguç, Hürriyet Yazarı Ayşe Arman'ın kendisiyle yaptığı röportaja, "Dünyanın en garip yerlerine giden adam" başlığını atmasının, hayatının dönüm noktası olduğunu anlattı. Yayınlanmış 15 kitabı bulunanTonguç, aralarında Bill Gates'in oğlu ile Hillary Clinton'ın arkadaşlarının da bulunduğu dünyaca ünlü isimlere İstanbul'da rehberlik yaptığını belirten Tonguç, "İstanbul en büyük aşklarımdan birisi. İstanbul'da yaşamayın, İstanbul'u yaşayın" dedi. İstanbul'un tarihi yapılarını anlatan Tonguç, Osmanlı döneminin en önemli marka isimlerinden birisinin Mimar Sinan olduğunu kaydetti.
Yeni Marka Elçileri: Youtuberlar
"Yeni Marka Elçileri: Youtuberlar" başlıklı oturumda, Youtuber Buğra Kazancı ve Think Online Dijital Strateji Danışmanlık Kurucusu Cansu Nergiz söz aldı. Nergiz, reklamlarda tıklanma oranının düşmesi nedeniyle reklam verenlerin yeni nesil tüketiciye youtuberlar ve influencer marketing yoluyla ulaşmaya çalıştıklarını anlattı.Buğra Kazancı ise youtuberlıktan kazandığı parayı yardım işlerinde kullandığını söyledi.
Ankara Marka Festivali'nin organizasyonunu bu yıl, geçen yıl olduğu gibi 200 kişilik ekibiyle TemaCC, içerik yönetimini ise Marketing Türkiye yürüttü.
İHA