Konya'da Siber Güvenlik Platformunun beşincisi Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
"Siber güvenlikte en zayıf halka: Sosyal mühendislik saldırıları ve önlemler" konulu program, Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Erol Güngör Konferans salonunda yapıldı.
Kamu Siber Güvenlik Dernek Başkanı Prof. Dr. İbrahim Soğukpınar derneklerinin faaliyetleri hakkında bilgi verdikten sonra 2020'de internete bağlı olan cihaz sayısının 50 milyarı geçeceğini söyledi. 2021'de siber saldırıların maliyetinin 6 trilyon doları geçeceğini ifade eden Prof. Dr. Soğukpınar, konunun bu nedenle büyük önem arz ettiğini belirtti. Günde 205 milyar adet elektronik posta ile saldırı gerçekleştirildiğini söyleyen Prof. Dr. Soğukpınar, bu saldırıların yüzde 23'ünün başarılı olduğunu kaydetti. Sosyal medyaya koyulan bilgileri saldırganların kullandığını hatırlatan Soğukpınar, küçük ihmallerin büyük kayıplara sebep olduğunu vurguladı.
"Siber güvenlikle ilgili gerekli takibatlar yapılsaydı 15 Temmuz'u yaşamazdık"
Daha sonra kürsüye gelen NEÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker, uluslararası alanda her şeyin kayıt içine alındığı ve yazılımla kuşatılmış şekilde yürütüldüğü bir rekabet dünyası içerisinde ülkemizin ayakta durmaya, bireyi ve devleti korumak için belirgin tedbirleri almaya gayret ettiğini ifade etti. "Eğer kamu adına siber güvenlikle ilgili gerekli takibatlar ve analizler sağlıklı yapılabilseydi sanırım 15 Temmuz'u yaşamazdık" diyen Rektör Şeker, geçmişten ders çıkarıp gerekli adımların atılmasının önemli olduğunu söyledi.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkan Yardımcısı Dr. Ahmet Kılıç, siber saldırıların dikkatsiz davranıldığında toplumun tüm kesimlerini hedef aldığını ve engellemek için farkındalık oluşturmanın gerekli olduğunu belirtti. Bin 170 adet zararlı bağlantı olan site olduğunu ve bu siteleri yayınladıklarını kaydeden Kılıç, kişisel bilgilerin sosyal medyada ve diğer sitelerde yayınlandığını, bu bilgilerin kötü amaçlar için kullanılabileceğini hatırlatan Kılıç, "Araba motorundan çok yerli arama motoruna, tarayıcılara ihtiyacımız var. 15 Temmuz'da fiziki ortamda gerçekleştiremediklerini siber ortamda gerçekleştirmeye çalıştılar. 15 Temmuz'dan çok ders aldık. 15 Temmuz sonrasında siber saldırılarda ciddi artış oldu." dedi.
"Yerli ve milli ürünlerin sayısının artması gerekiyor"
TÜBİTAK BİLGEM Başkanı Prof. Dr. Hacı Ali Mantar ise, sosyal mühendisliğin yeni bir kavram olmadığını ve bilişim teknolojileri ile sınırlı olmadığını, insanlık tarihi boyunca var olduğunu ve devam edeceğini ifade etti. "Sosyal mühendislik çok da değişmemiştir. Amaç aynı, enstrümanlar değişmiştir. İnternetin hayatın her alanına girmiş olmasından dolayı sosyal mühendislik bu fırsatları çok iyi kullanıp amacına ulaşmak için çeşitli çalışmalar yapmaktadır. Birçok alanda internet kullanılmaktadır. Toplumdaki farkındalığın artırılması gerekiyor. Kişisel verilerin korunması kanununun çok önemli kazanımları olacak. Uygulandığında ciddi sorunlar çözülecek" diyen Prof. Dr. Mantar, güvenlik riskinin yüzde 95'nin insanların önemsiz olarak gördüğü hatalardan kaynaklandığını vurguladı. Yerli ve milli ürünlerin sayısının artmasının gerekliliğine dikkat çeken Mantar, sosyal medya platformlarının milli versiyonunu yapmanın mümkün olduğunu kaydetti.
İTÜ Bilgisayar Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Eşref Adalı da "Bilişim Uzayında Dolandırıcılık" konulu sunumunda soygunların içeriden ve dışarıdan olmak üzere ikiye ayrıldığını ve yüzde 80'inin içeriden yüzde 20'sinin dışarıdan olduğunu kaydetti. İnternet bankacılığında bankanın adını tam yazarak siteye girilmesi gerektiğini belirten Adalı, arama motorundan aratıp bankanın sitesine girmenin yanlış olduğunu ve güvenliği tehdit ettiğini kaydetti.
Programın açılış bölümü teşekkür plaketi takdimiyle sona erdi.
İHA