Arat: “16 Nisan’daki Referandum Sıradan Bir Halk Oylaması Değil”

AK Parti Konya İl Başkanı Musa Arat "Referanduma Doğru Sivil Toplum Kuruluşu Konya Platformu Toplantısı'nda konuştu.

AK Parti Konya İl Başkanı Musa Arat "Referanduma Doğru Sivil Toplum Kuruluşu Konya Platformu Toplantısı'nda konuştu.

Sivil toplum örgütleri, vakıf ve dernek yöneticilerinin yanı sıra çok sayıda davetlinin katıldığı toplantıda konuşan Musa Arat, 16 Nisan'daki referandumun sıradan bir halk oylaması olmadığını belirterek, "Hele İskandinav ülkelerindeki gibi bir seçim hiç değil. Daha derin anlamları ve kalıcı tesirleri olan bir tercihle karşı karşıyayız. 16 Nisandaki halk oylaması, önümüzdeki yüzyılı şekillendirecek, tarihi sürecin, yeniden dirilmenin, daha büyük mücadelelerin başlama noktasıdır. Ya tarihte bulunduğumuz şerefli yere, özne olma haline, tarih yapmaya tekrar döneceğiz ya da travmatik tehditler altında, kişiliği ve kimliği yırtılmış, belki de Haçlı Uygarlığı karşısında yenilmiş, asimile olmuş, iddiasız silik nesiller olarak hayat süreceğiz" dedi.

"Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsında Türkiye'yi boğmak istiyorlar"

Arat, bu tarihi süreçte nerede ve kiminle birlikte olduklarının önemli olduklarını da söyledi. Batının bitmemiş kinle, Selahaddin-i Eyyubi'nin intikamını Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan almak istediğini de vurgulayan Arat, "Bu kavga kişisel değil. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsında, Türkiye'yi boğmak istiyorlar. Abdülhamid indirilince halifeliğin dağıtıldığı gibi, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsında İslam'ı izzetini çiğnenmek istiyorlar. Bakınız, kim bu ülkenin değerleriyle barışık ise batı ona düşman. Batı, Menderes'i, Özal'ı Erbakan Hocayı yedi. Şimdi Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı yemek istiyor. Bu süreçte mazeret üreten, eski defterleri karıştıran, kaçak ve kurnaz yapılar mı oluşturacağız?. Ya da sağımıza ve solumuza bakmadan, fert fert ben varım ve benim olduğum yerde herkes olmalı mı diyeceğiz?" ifadelerini kullandı.

Başkan Arat, İslam coğrafyasındaki dağınıklığın bedelini kan ve gözyaşı olarak ödediklerini de belirterek, "Bu şartlarda, kendi aramızda bir bütünlük sağlayamazsak, Abdülhamid Hanın dediği gibi, zafer tesadüf olarak gelebilir. Lakin yenilgi kaderimiz olur. Bu ateş hepimizi yakar. En büyük sorumluluk da yöneticileridir. Küçük şeylere takılıp kalmak, kardeşliğimizi bozar, gücümüzü azaltır" dedi.

Toplumun nüfuzunu kullanarak sorumluluk üstlendiklerini de kaydeden Arat, "Bir ayrıcalık gibi görünen bu durum, ağır bir sorumluluktur. Halifeleri uykusuz bırakan bir sorumluluk. Dostlarım, biz rahat uyuyacak durumda değiliz. Tarih bilincimiz ve medeniyet algımız, bir gölge gibi peşimizden yürüyor. Aklımız eriyorsa, elimizin de ermesi için, gücümüzün de yetmesi için gayret etmeliyiz. Biz gayretten, seferden sorumluyuz. Allah'tan da yardım diliyoruz" diye konuştu.

"Kimseye yük olmadan yürüyeceğiz"

Ayrıca bozan, ayrıştıran ve gerileten olmadıklarını ve olmayacaklarını da belirten Arat, kimseye yük olmadan yürüyeceklerini söyleyerek, "Yük alacağız ki bereket gelsin. Taşıdığımız yük, İbrahim'in ateşine su götürmedir. Taşıdığımız yük, Nemrut'un ateşini söndürmektir ve şerefli bir yüktür. İnandığımız değerlere katkımız ne, neyle meşgulüz? Gömleğimiz nereden yırtılmış, ona bakıldığında ne diyeceğiz? Siz ne diyeceğinizi biliyor musunuz atalarımızın fedakarlığına bakınca. Bir daha düşünmeliyiz. Sanki bu vatan için bazımız ölüyor bazımız nutuk çekiyor" şeklinde konuştu.

"15 Temmuz'da FETÖ ihanet çetesine ve arkasındaki derin yapılara direndiniz ve başardınız"

Arat, halkın 15 Temmuz'da, büyük ihanet karşısında ayağa kalkarak, milletin onurunu, İslam'ın izzetini, Müslümanların şerefini kurtardıklarının da altını çizdi. 15 Temmuz'da FETÖ ihanet çetesine ve arkasındaki derin yapılara direnip ve başardıklarını da söyleyen Musa Arat, "Bu ülkeyi işgalden korudunuz. Rabbim sizin işinizi kolay kılsın, yüzünüzü ak etsin. Zor zamanlarda, hasbi bir duruşla size yakışanı yaptınız. Şimdi tarihe tanıklık ettiğimiz bu süreçte, tarihi bir sorumluluk yine bizi bekliyor. Büyük İskender ile başlayan, Sezar ile devam eden, Batının Doğu yürüyüşü, Fatih'in İstanbul'u fethiyle doğunun batıya yürüyüşüne evrildi. Şimdi, son 200 yıldır durdurulan ve geri çevrilen bizim bu fetih yürüyüşümüzü Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde tekrar başlatmak için imkan ve büyük de sorumluluk var. Bütün şer odaklarının birlikte hareket ettiği bir dönemdeyiz. İhmale, tesadüfe, rehavete asla izin verilemez. Bu süreçte hiçbir mazeret ve hiçbir gerekçe bizim tuttuğumuz veya tutacağımız tepeleri terk etmeyi meşru kılmaz. Tarih, Endülüs'te zamanında gereğini yapmayanların, ana kucağında ağlama hıçkırıklarını hikaye olarak bize anlatır. Tarih, zalim galiplerin işgal ettiği, kaybedilmiş vatanları, yitik cennetleri ve kadınlarının dağları yerinden oynatan ağıtlarını da anlatır. Zalimleri sevindirmek bize yakışmaz. İnanıyorsak gereğini yapacağız. Şimdi herkesten, bu tarihi sorumluluğu üstlenmesini, çocuklarına şerefli bir hikaye bırakmasını istiyor ve hepinizi hürmetle selamlıyorum. Allah yar ve yardımcımız olsun" dedi.

İHA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.