Saçın normalden fazla dökülmesinin hastalık olduğunu ve tedavi gerektirdiğini belirten Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Şemsettin Karaca, "Günde 100-150 saç telinin dökülmesi normal olarak karşılanır. Ancak bu sayının artması veya sayılmasa da her zamankinden fazla saçın ele geliyor olması ya da mevcut saç yoğunluğunda azalma saç kökünü ilgilendiren bir hastalık habercisidir" dedi.
Normal olarak kafada 100-150 bin saç telinin bulunduğuna dikkat çeken Özel Hera Derma Poliklinik'te görevli Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Şemsettin Karaca, saçların her canlı gibi doğduğunu, geliştiğini ve öldüğünü ifade ederken, "Saçların yüzde 85-90'i ortalama 3 yıl süren büyüme evresinde, yüzde 10 kadarı 3 ay süren dökülme evresinde ve yüzde 3-5 kadarı ise 3 hafta süren duraksama evresindedir. Bu nedenle günlük saç dökülmesinin normal karşılanması gerektiğiyle birlikte arttığı durumlarda mutlaka bir hekime muayene olunmalıdır" diye konuştu.
"Kansızlık ve diyet saç döker"
En sık saç dökülme nedenlerinin stres, ateşli hastalıklar, aşırı kilo kaybı veya diyet, demir başta olmak üzere tirod hormonu veya vitamin eksiklikleri ve vücuda fiziksel travma oluşturan büyük ameliyatlar olduğunu söyleyen Karaca, saçların dökülmesinde saç döngüsünü olumsuz etkileyecek bu problemlerin aranması gerektiğini vurguladı.
Dökülmelerin çoğu zaman geri dönüşümlü olduğunu belirten Prof. Dr. Şemsettin Karaca, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geçici bir mazuriyet var ise saç dökülmesi belli bir zaman sonra kendini sınırlar ve dökülen saçlar tekrar yerine gelir. Dökülme nedenlerini 3 ay öncesinde aramak gerekir. Bu dönemde saçın desteklenmesi ve saç dökülmesinin durdurulması ve geri dönüşü sağlamak için çok farklı tedaviler mevcuttur. Bu amaçla PRP tedavi için kullanılabileceği gibi, bazı vitamin ve büyüme hormonlarının içinde bulunduğu bazı ürünler saç köklerine iğne ile enjeksiyon yöntemi ile enjekte edilebilir. Destek amaçlı ağızdan da kullanılabilecek bazı ürünler mevcuttur. Aslında dökülmelerin hemen çoğu kontrol altına alınıp tedavisi yapılabiliyor" dedi.
Saç dökülmesi konusunun önemli bir kozmetik ve fiziksel problem olması nedeniyle de en çok suistimal edilen medikal konulardan olduğunu söyleyen Karaca, en doğru kararın saç yapı ve derisini en iyi bilen dermatologlarca verilmesi gerektiğini vurguladı. Karaca ayrıca, saç dökülmesinin altta yatan önemli bir hastalık habercisi de olabileceğini ifade etti.
Genetik dökülmelerin de tedavisi var
Androjen bağımlı genetik saç dökülmelerine yönelik çok çeşitli tedaviler olduğunu söyleyen Prof. Dr. Şemsettin Karaca, genetik dökülmelerde de çeşitli tedaviler uygulandığını, bunlar arasında hormonal tedavi bir seçenek olsa da çok tercih edilmediğini, etkin diğer yöntemlerin de bu hastalıkta başarıyla uygulandığı vurgusuyla bu hastalığa özgün bazı moleküller ve peptidlerin bulunduğu mezoterapi yöntemlerinin var olduğu bilgisini verdi. Bu tedavilerin genellikle 2 hafta aralıklarla kullanıldığını ve 3-5 seans devam edilen tedaviler olduğunu ifade eden Karaca, PRP ve dermarollerin tedavileriyle başarılı bir şekilde kombine edilebildiğini ve çoğu hastada dökülmenin durdurulduğunu hatta geri döndürüldüğünü belirtti.
İHA