Kickboks Milli Takım Antrenörü Talat Ayhan'ın tüm dövüş sporlarını birleştirip Osmanlı dövüş kültürüyle harmanladığı "Oba Boksu', farklı stildeki teknikleriyle dikkat çekiyor. 4 ay boyunca bir aslanla aynı kafeste kalarak geliştirdiği boksun Türkiye ve dünyada yayılmaya başladığını belirten Ayhan'ın tek arzusu ise devletin bu spora sahip çıkması.
Antalya'da yaşayan Kickboks Milli Takım Antrenörü Talat Ayhan, Osmanlı'ya ait olan Oba Boksu'nu yaşatmaya çalışıyor. Yıllar önce yavru bir aslanla 4 ay aynı kafeste kalarak bu sporu geliştirdiğini belirten Ayhan, aslanın avına saldırış yöntemiyle mevcut boksa yeni teknikler kattığını söyledi. Amacının İslam ve Osmanlı kültürünü yaşatmak olduğunu ifade eden Ayhan'ın en büyük arzusu ise devletin Osmanlı Oba Boksu'na sahip çıkıp federasyon haline getirmesi.
Bismillah ile başlayıp duayla bitiyorlar
İslami kültürü, Osmanlı geleneğini, Anadolu adetleriyle harmanlanmış tüm sporlardaki tekniklerin uygulandığı bir sanat olan Osmanlı Oba Boksu'nda "Osmanlı tokadı', "Elense', "Tek dalış', "Çift dalma', "Çelme takma', "Döner tekme', "Alttan yan tekme" gibi bazı teknikler yer alıyor. Boksta ayrıca sporcular ringde birbirlerini "Selamün aleyküm" diye selamladıktan sonra "Bismillahirrahmanirrahim" diyerek müsabakaya başlıyor. Müsabaka sonunda ise sporcular ellerini kalplerinin üzerine koyarak birbirinden helallik istiyor.
"4 ay aynı kafeste aslanla yaşadım"
Dövüş sporlarının hepsinin kendine has teknikleri olduğunu ve bir tanesinde bulunan tekniğin diğerinde bulunmadığına dikkat çeken Ayhan, Oba Boksu'nda ise tüm tekniklerin yer aldığının altını çizdi. Osmanlı'ya ait boksu bir aslan sayesinde geliştirdiğini dile getiren Ayhan, "Yıllar önce 8 ay aslanla birlikte yaşadım. 4 ay kafeste, 4 ay dışarıda. Yavru aslandı ve ondan esinlendim. Aslandan çok şeyler öğrendim. Osmanlı Oba boksu önce sokak dövüşü olarak çıktı, daha sonra biz bunu spor haline getirdik. Aslanın tavrı şuydu, o direk rakibinin nefesine saldırıyor, nefessiz bırakıyordu. Hiçbir canlı nefes almadan yaşayamaz. İlk çıkış noktamız buydu, ama daha sonra biz bunu spor haline getirdik ve çok iyi gidiyoruz. Bir derneğimiz, özel federasyonumuz var, özellikle Antalya'da 7 tane derneğimiz olacak" diye konuştu.
"Ata sporumuzun olduğunu gördüm"
Geliştirdiği boksun kazma yumruğu, alta yan tekme, kırık tekme, el ense, şamar, tokat, çelme gibi 12 tane tekniği olduğunu anlatan Ayhan, amaçlarının Osmanlı kültürünü yeni kuşaklara taşımak olduğunu belirtti. "Maalesef Türkiye'de Osmanlı tokadını unuttuk sadece ismi kaldı" diyerek üzgün olduğunu dile getiren Ayhan, "Oysa atalarımız bunu yıllarca yapmışlar. Osmanlı oba boksu bir savaş sanatıymış zamanında ama spor olarak değil. Bu savaşçılar kurtlarla, aslanlarla, köpeklerle yetiştirilip savaşın önde gidenleri olurlarmış. Bunlar tarihi gerçekler, hayali bir şey, felsefe değil. Biz kendi özümüze, kültürümüze dönüyoruz ve Osmanlı torunları olarak bu ülkede artık Osmanlının sesini tüm dünyaya duyurmak istiyoruz. O yüzden ben bunları araştırdığımda Osmanlı oba boksunun kendi özümüz, ata sporumuz olduğunu gördüm, ortaya çıkardım, 10 yıldır da üzerinde çalışıyorum" ifadelerini kullandı.
"Devlete bağlı bir federasyon olmak istiyoruz"
Osmanlı'nın kendine ait dövüş tekniklerini Türk gençlerinin unuttuğunu söyleyen Ayhan, hem İslam hem de Osmanlı kültürünü yeni kuşaklara aktarmak amacında olduklarını söyledi. Osmanlı boksunda tüm teknikleri birleştirdiklerini vurgulayan Ayhan, özel bir federasyon olan branşlarının devlet federasyonu olması gerektiğini ifade ederek, "Altımız şalvar Osmanlıyı temsil ediyor, üstümüz cübbe İslam'ı temsil ediyor. Kırmızı kuşağımız da namusu, şerefi temsil ediyor. Türkiye'de şu anda 34 ilde Osmanlı oba boksu çalışılıyor, antrenmanları yapılıyor. Azerbaycan, İran ve Almanya'da da Osmanlı oba boksu çalışmaları yapılıyor. Uluslararası turnuvamız yok ama ileride olacağını düşünüyoruz. Türkiye içinde şampiyonalar düzenliyoruz. Özel bir federasyonuz ama biz devlet federasyonu olmak istiyoruz. Başka kültürlerle, Ateistlik, Budistlik öğrenen gençler olmasın, onların sonu ne olduğu belli oluyor. Barlarda fedai oluyorlar. Biz burada İslam ve Osmanlı kültürünü anlatarak hem devletimize, hem milletimize ve gençlerimize yol açtık" dedi.
"5 metre uzaklıktan birisinin sigara içip içmediğini anlayabiliyoruz"
2 yıldır oba boksu yaptığını belirten sporculardan Murat Devrim, merak ederek başladığı oba boksuna sevdalandığını dile getirerek, "Talat hocayla daha önceden tanışıyorduk. Bu spor dalını geliştirdi, bir antrenmanda denemek istedim, bu spora sevdalandım ve o günden beri buradayım. Hem müsabakalara hem maçlara katılıyorum. Bu sporu yapmaya başladığımdan beri daha dinçim. Ne kadar yorgun olursak olalım gün içerisindeki işimizde, sabahları daha dinç kalkıyoruz. Kötü alışkanlıklar hiçbir şekilde aklımıza gelmiyor. Bir insan sigara içtiyse yaklaşık 5 metreden o kişini sigara içtiğini anlayabiliyoruz. Bu spora başladığımdan beri iş hayatımda daha aktif bir hale geldim, öz güvenim yerine geldi. İş hayatımda kişilerle iletişimim daha rahat, kazancım arttı, ailem ve çocuklarıma karşı sorumluluğun bilincine daha çok vardım. Ailemin de bu sporu yapması için teşvik ediyorum. Çocuğum da yapıyor benim gibi dereceleri de var. Oba boksu yapan bir aileyiz" diye konuştu
"Helallik almak çok güzel"
Spora yeni başlayanlardan 16 yaşındaki Aleyna Nisanur Önem ise oba boksu sayesinde kötü alışkanlığının olmadığını belirterek, "Bir hafta oldu bu spora başlayalı. Oba boksunu duymuştum ama başlamak için bir şeylere yeltenmek gerekiyordu. Ben de başladım, huzurluyum ve hiçbir kötü alışkanlığım yok. Oba boksu büyüklerimizden kalan bir şey bize, ileriye de taşımak istiyoruz bunu. Özellikle maça başlamadan duayla başlayıp bitiminde de helallik almak çok güzel bir şey" ifadelerinde bulundu.
İHA